"Gerçekten" haber verir 28 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Alış verişin ‘ruhu’na sahip çıkalım



Tecrübeli iktisatçılar, mal ve hizmetleri satın alırken ‘kazanmak’ gerektiğini hatırlatırlar. Yani, aynı kalitede bir mal ya da hizmeti, A firması yerine B firmasından ‘daha ucuza’ almak mümkün ise, onu tercih etmek gerekir. Türkiye’de de bazı firmalar, tüketicilere hitap eden reklâmlarında bu anlamdaki sloganları kullanır. “Ambalaja değil, deterjana (içindeki ürüne) para ver” anlamındaki ifadeler bunu anlatır.

Herkesi derinden etkileyen ekonomik krizin, ancak ve ancak ‘iktisat’a uygun hayat tarzıyla aşılabileceğini artık uzmanlar da ifade ediyor. Nitekim, BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş de, “Krizin verdiği en büyük ders, tasarruf” şeklinde özetlenebilecek sözler söylemiş. (AA, 25 Kasım 2008)

İktisat ve tasarrufun zıddı olan ‘israf’ ve ‘har vurup, harman savurma’ tuzağına düşenlerin ise bellerini doğrultması mümkün olmaz. Ne yazık ki iktisat ve tasarrufla yaşamak, hiç ilgisi olmadığı halde bazen ‘cimrilik’le karıştırılıyor.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî de baştan sona ‘iktisat’ kaidesine uyarak yaşamış. Risâle-i Nur’un çeşitli yerlerinde ‘iktisat’ ve ‘israf’ dengesiyle ilgili çok önemli tesbitleri var. “On Dokuzuncu Lem’a” olan “İktisat Risâlesi” de bunlardan biri. “İktisat ve kanaate, israf ve tebzîre dair” olan bu risâlede verilen bir misâl; alış verişin ruhu olan “pazarlığın” ihmâl edilmemesini hatırlatıyor.

Günümüzde alış veriş yaparken pazarlık yapmak âdeta ayıplanır hâle gelmiş. Belli başlı büyük market ve alış veriş merkezlerinde bu imkân fiilen sona ermiş durumda. Çünkü fiyatlar ‘merkez’lerden tesbit edilmiş ve alıcı ile satıcı arasında fiyat pazarlığı, ucuza alma imkânı kalmamış. Kararı, kasalardaki ‘bilgisayarlar’ barkod okuyarak veriyor. Öyle ki, semt bakkalları ve pazarlarda bile ‘pazarlık yapılmaz / yapmayınız’ şartı ileri sürülüyor. Bakınız, “İktisat Risâlesi”nde yer alan “Altıncı Nükte”de alış verişin temeli olan ‘pazarlık’ (özetle) nasıl anlatılmış:

Hazret-i Ömer’in (ra) oğlu Abdullah, bir gün çarşı içinde, alış verişte, kırk paralık bir mes’eleden, iktisad için ve ticaretin medârı olan emniyet ve istikameti muhafaza için şiddetli münakaşa etmiş. Bir sahabe ona bakmış. Bu davranışı ‘cimrilik’ gibi telâkki etmiş. Merak edip, Hz. Abdullah’ı takip etmiş. Bakmış ki Abdullah İbn-i Ömer, evinin kapısında bir fakir adam gördü. Bir parça eğlendi; ayrıldı, gitti. Sonra evinin ikinci kapısından çıktı, diğer bir fakiri de orada gördü. Onun yanında da bir parça eğlendi; ayrıldı, gitti. Uzaktan bakan o sahabe merak etti. Gitti o fakirlere sordu: “İmam sizin yanınızda durdu, ne yaptı?” Herbirisi dedi: “Bana bir altın verdi.” O sahabe dedi: “Fesübhânallah! Çarşı içinde kırk para için böyle münakaşa etsin de, sonra evinde iki yüz kuruşu kimseye sezdirmeden fakirlere versin!” diye düşündü, gitti, Hazret-i Abdullah İbn-i Ömer’i gördü. Dedi: “Ya İmam! Bu müşkülümü (kafamdaki çelişkiyi) hallet. Sen çarşıda böyle yaptın, evinde de şöyle yapmışsın.” Hz. Abdullah ona dedi ki: “Çarşıdaki vaziyet iktisattan ve kemâl-i akıldan (aklın mükemmelliğinden)) ve alış verişin esası ve ruhu olan emniyetin (güvenin) muhafazasından gelmiş bir haldir; cimrilik değildir. Evimdeki vaziyet, kalbin şefkatinden ve ruhun mükemmelliğinden gelmiş bir durumdur. Ne çarşıdaki pazarlık, cimriliktir ve ne de hayır için fakirlere yardım etmek israftır.” (Lem’alar, 19. Lem’a)

Madem ‘pazarlık’, akıllılık ve alış verişin temeli ve ruhudur, o halde bu alışkanlığı canlandırmak gerek. Çünkü başka şekilde ‘güven’i muhafaza etmek mümkün olamıyor. “İktisat Risâlesi”ni daha çok okumak ve hayatımıza tatbik etmek durumundayız. Hele bu kriz günlerinde...

28.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.11.2008) - Alış verişin ‘ruhu’na sahip çıkalım

  (27.11.2008) - Üniversiteye giremez, partiye girer!

  (26.11.2008) - Kim haklı çıktı

  (25.11.2008) - Filistin’i görün

  (24.11.2008) - Komşunuz ‘tünel’ kazarken...

  (23.11.2008) - Herkesin başına açılan ‘kriz’

  (22.11.2008) - Faiz tuzağına düşmeyen kurtulur

  (21.11.2008) - CHP, yeni bir halk bulamayacağını anladı

  (20.11.2008) - Dizi dizi yanlış

  (19.11.2008) - Çok mu kirlendik?

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır