Leyâli-i aşere sünnetini ihyâ etmek
Bediüzzaman Hazretleri lâhika mektuplarındaki Kurban bayramı tebriklerinde “Sizin leyâli-i aşerenizi ve Kurban Bayramınızı tebrik ederiz” diyerek toplumun gündeminde çokça yer etmeyen on geceye dikkat çekmektedir.
Rabbimiz, Fecr Sûresinin 2. âyetinde “O on geceye yemin olsun ki” ifadeleriyle bu gecelere yemin ederek önemine işaret etmektedir. Bu on gece, Zilhicce ayının ilk on günüdür. Kurban bayramı, Zilhicce ayının onuncu günüdür. Kurban bayramından önceki ilk on gün, ihyâ edilmek üzere bizi bekliyor.
Çünkü bu gecelerin günlerinde tutulan bir günlük oruca bir senelik oruç sevabı verileceğini Peygamberimiz (asm) haber veriyor.1
Peygamberimiz (asm) bu gecelerin gündüzlerini oruçla, gecelerini ibadetle geçirip ihya etmiştir.
“Allah indinde Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bu günlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin”2 buyurmaktadır.
Tesbih, Sübhanallah; Tahmid, Elhamdülillah; Tehlil, Lâ ilâhe illallah; Tekbir, Allahü ekber demektir. Bunlar, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifadeleriyle “namazın çekirdekleri” hükmündedir.
Bu günleri, ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Habibullah (asm) madem ihya etmiş. Bize düşen, onun (asm) sünnetini hüve hüvesine yaşamakla mükellef olan genelde bütün Müslümanlar, özelde “esâsât-ı sünnet-i seniyyeyi ihyâ” etmekle muvazzaf Nur talebeleri olarak, daha bir özenle, unutulmaya yüz tutan bu sünneti ihyâ ederek “Kim benim bir sünnetimi ihya ederse, beni ihyâ etmiş olur. Kim de beni ihyâ ederse Cennette benimle birlikte olur”3 hadisindeki mânâya mazhar olmaktır inşallah.
Hem âyet, hem de hadislerde övgülere mazhar olan bu ikram günlerini birer fırsat bilerek günahların sel gibi üzerimize geldiği zamanımızda kendimizi bu sele kaptırmamak için sünnet-i seniyye kalesine sığınıp hem dünyamızı, hem de ahiretimizi kurtarmaya çalışmalıyız.
Dipnotlar: 1- Tirmizî, Savm: 52 ; 2- Müsned, 1/257; 3- Sünen-i Tirmizî, Kitabü’l-İlim
|