Sıkıntılar içerisinde kıvranmakta ve geçim sıkıntısı çekmekte olan insan bir kurtuluş yolu ve rızık kapısı arar.
Bunun en önemli sebebi Allah’a itaatte eksikliği, içine daldığı günah ve kusurlardır. Tevbe ve istiğfarla Rabbine yönelir, Ondan af diler ve yoluna girme gayreti içerisine girerse, sıkıntılarından bir bir kurtulduğunu ve kendisine rızık kapılarının, hem de ummadığı yerlerden açıldığını görür. Bir hadis-i şerifte bu gerçeğe ne güzel dikkat çekilmiş. Buyurulur ki: “Kim istiğfara dört elle sarılırsa, Allah her türlü sıkıntıdan kurtuluş yolu yaratır ve onu ummadığı yerden rızıklandırır.” 1
Bu sıkıntılar dinî hayat içinde olanlarda da olabilir. Yapması gerektiği halde yapmadığı hususları, eksiklerini, ihmallerini, lâkaytlıklarını, hata ve kusurlarını, gaflete düştüğü noktaları düşünüp istiğfarla silkelense, Rabbine yönelse, yolunda olma, şuur ve idrakinin, duygu ve kabiliyetlerinin açılması için yalvarsa üzerindeki büyük bir yükten kurtulmuşcasına rahatlar.
Demek huzurun ilk adımı istiğfardır. İstiğfar mânen temizlenme, arınmadır. Kendine temiz bir sayfa açan kişi sonraki hayatında öylesine dikkatli davranır ki aynı sıkıntıları çekmemek için yanlışlara girmez, gaflete gömülmeye yanaşmaz.
Hiçbir günahı olmayan, “Bazan kalbimi bir bulut kaplar. Ve günde yüz defa Allah’a istiğfar ederim”2 buyuran Allah Resûlünün (asm) günde yüz defa istiğfar edişi, onun herbir istiğfarının mânen yükselişin basamakları olduğunu biliyoruz. Bizim için de istiğfar, hata ve kusurlarımızdan kurtuluşun; mânen olgunlaşmanın, gelişmenin basamaklarıdır.
Beşeriz, hatadan salim olamayız. Günah, hata, kusur ve yanlışların içerisine bilerek veya bilmeyerek düşebiliriz. Önemli olan günahta, hatada, yanlışta ısrar etmemek, hemen kirlettiğimiz kulluk elbisesini tevbe ve istiğfarla temizlemektir. İyi ve mükemmel insan olmanın yolu da buradan geçer. Ne güzel buyurmuş Allah Resûlü (asm): “Bütün insanlar günah işlerler. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise tevbe edenlerdir.”3
Tevbe ve istiğfarı kendine baştâcı edinen insan kendini sürekli otokontrol altında tutan insandır. Böyle insanın doğruyu, güzeli, iyiyi yakalama şansı her zaman mümkündür. Ve böyle bir insan Allah rızası yolunda olan insan demektir.
Dipnotlar:
1- İbni Mâce, Edeb: 57.
2- Müslim, Zikir: 41; Ebû Davud, Vitir: 62.
3- Tirmizî, Kıyame: 49; İbni Mâce, Zühd: 30.
22.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|