"Gerçekten" haber verir 14 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

İşler Sarp’a sardı



Fillerin kavgası yine çayırların ezilmesine sebep oldu. Gürcistan’da yaşanan kargaşa, kavga ve savaşın aslında Amerika ve Rusya arasında yaşandığı ifade ediliyor ki, bu tesbiti dile getirenler haksız da sayılmazlar...

Gürcistan, Türkiye’nin sınır komşularından biri. Karadeniz’in en uç noktası olan Sarp’daki sınır kapısı, Türkiye’nin Gürcistan üzerinden Kafkaslara açılmasına sebep oluyor. Aynı şekilde Gürcistan da Sarp’taki bu sınır kapısıyla nefes alabiliyor.

Karadeniz Sahil Otoyolu Rize’nin ilçelerinden geçerek Artvin’in Hopa ilçesine, oradan da sanırdaki yerleşim birimi Sarp’a uzanıyor. Yol boyunca Gürcistan’a geçmeyi bekleyen yüzlerce, belki de binlerce tır sıra bekliyor. Biz de Gürcistan’a, Batum’a geçmek niyetiyle ‘sınır ticareti’ yapan bir esnafla Sarp Sınır Kapısına kadar gidebildik. Ancak Batum’a geçme imkânı olmadı. Çünkü güvenlik problemi devam ediyor.

Bu vesile ile, “Filler dövüşür, çayırlar ezilir” tesbitinin doğruluğunu bir defa daha görme imkânı bulduk. Çünkü savaş, görünürde Gürcistan ile Rusya arasında yaşansa da, faturayı Türkiye ödüyor. Normal günlerde yol boyu sıralanan ilçelerdeki ticari hayat canlıyken, esnafın ifadesiyle savaş sonrası işler bıçak gibi kesilmiş. Elbette asıl kayıp Gürcistan’da yaşandı, ama belki de bu kısa savaşın ikinci fatura ödeyeni Türkiye oldu. Türkiye’yi doğrudan etkilememiş görünse de sınır ilçelerindeki esnafın bu krizden zararlı çıktığı aşikâr. Gürcistan’a ‘hamur mayası’ satan küçük ölçekli bir firma, savaşla birlikte ticari hayatın tamamen kesildiğini ve normale dönmesi için belki de bir iki ay geçmesi gerektiğini hatırlattı. Tabii bunun bir de maddi faturası var.

Bütün bunların yanında savaşın siyasî ve sosyal neticelerini de ayrıca tartışmak gerekir. Maddî zararlar bir şekilde telafi edilir, peki sosyal ve siyasî neticeleri aynı ölçüde, aynı kolaylıkta telafi edilebilir mi?

Uzmanların da ifadesiyle, krizin temelinde Rusya’nın; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde atılan ‘tohum’ların boy atması sebep oldu. O dönemde atılan ırkçılık tohumları, bu günlerde savaş sebebi oluyor. Fiilen ayrı devlet olan, ama dünya ülkelerinin tanımadığı küçük ‘devlet’ler, Rusya’nın da teşvikiyle savaşlara sebep oluyor.

Türkiye bütün komşuları ile ilişkilerini sıcak tutmak durumundadır. Rusya ile sınır komşusu olmasak bile, en az sınır komşularımız kadar ilişkilerimizin olduğu da bir gerçek. Gürcistan, belki de Amerika’ya fazla güvendi. Ya da her zaman olduğu gibi Amerika yine önce ‘menfaat’ dedi ve bu tercihinin faturasını da Gürcistan ödedi.

Türkiye-Gürcistan sınırının Türkiye tarafında yer alan Sarp, işlerin ‘sarp’a sardığını gösteriyor. Kısa süren savaşın yaralarının da kısa sürede sarılması en büyük temennimiz. Sarp sınır kapısında kötü bir huyumuza daha şahit olduk. “Bize birşey olmaz” anlayışı, orada da kendisini hissettirdi. Dışışleri Bakanlığı, işlerin normale dönme vaktine kadar Türk vatandaşlarının Gürcistan’a geçmemesi gerektiği hususunda ‘tavsiye’ açıklaması yapmıştı. Ama ‘benim işim acele’ diyen çok sayıda tır şoförü Gürcistan’a, Batum’a geçmeyi tercih etti. Uluslararası Nakliyeciler Derneği temsilcisi, çaresizlik içinde ellerini iki yanına açıp; “Bu inat bize pahalıya mâl olur” diyordu.

Bu ‘inat’ın Sadece bize değil, Gürcistan’a da pahalıya mal olmamasını ve ‘sulh’un, barışın Gürcistan’a ve bütün dünyaya hakim olmasını dileyelim.

İşlerin ‘sarp’a sarmasının sorumlusu ise maalesef yine ‘fil’ler oldu.

14.08.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.08.2008) - Ne olacak bu eğitimin hali?

  (10.08.2008) - Siyaset alanı geniş olmalı

  (09.08.2008) - Halkı olan ordu

  (07.08.2008) - Şahitleri dinlemek ister misiniz?

  (04.08.2008) - Ramazan için erken ikaz

  (03.08.2008) - Facialardan ders çıkarmak

  (02.08.2008) - Uluslararası kavgalar

  (01.08.2008) - Yeni anayasa zamanı

  (31.07.2008) - Unutalım gitsin mi?

  (30.07.2008) - Birliğe her zaman ihtiyaç var

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır