Edep olmadan kemâlât olur mu? Edepsiz kemâlâtın olamayacağını çok iyi bilen ilim ve maneviyat rehberleri edebin kemalâtın ayrılmaz bir parçası, olmazsa olmazı olduğunu söylemişlerdir.
Birgün büyük maneviyat adamı Beyazid-i Bistamî’ye bir zâtın kemalâtından, fazilet ve kerametlerinden bahsetmişlerdi. Beyazid-i Bistamî, “Öyleyse o büyük zâtı ziyaret etmemiz üzerimize borç oldu” deyip ziyareti için yola çıktı. Daha tanışmadan önce mescide doğru yürümekte olduğunu gördü. Yaptığı hareket karşısında şaşkına dönmüştü. Yere, hem de kıbleye doğru tükürüyordu. Hemen ziyaret etmekten vazgeçti, geri döndü. Talebeleri şaşırmışlardı. “Niçin ziyaretten vazgeçtiniz efendim?” diye sorduklarında, “Bu nasıl fazilet ve keramet sahibi bir insan? Sünnet-i Seniyyeye uymakta ve edebe riayette son derece zayıf. Hiç böyle biri evliya olabilir mi?”
Onun için İslâm büyükleri Allah dostlarında edepli olmayı, Sünnet-i Seniyyeye uymayı zarurî görmüşlerdir. Derler ki: “Bir kimsenin suda yürüdüğünü, havada uçtuğunu görseniz Sünnet-i Seniyyeye uyup uymadığına bakınız. Mesele uçmaksa kuşlar gökyüzünde kolayca uçuyor. Suda yürümekse balıklar bu işin erbabı.”
Demek edepsiz kemalât olmaz. Edebin en güzel, en mükemmel şekli ise hiç şüphesiz Allah Resûlünde (a.s.m.). Sünnet-i Seniyyesi her konuda edep timsali örneklerle dolu. Ne güzel ifade edilir Lem’alar’da: “Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki altında bir Nur, bir edep bulunmasın.”1
Madem Allah Resûlü (a.s.m.) inananlar için en güzel örnektir. Mü’min edepsiz olamaz. O yüce edep ve nezaket timsaline uyabildiği ölçüde önem ve değer kazanır; ideal bir insan olur.
Onun Sünnet-i Seniyyesine her zaman, her devirde son derece ihtiyacımız var. Dünya ve ahiret mutluluğunun temel taşı, kemalâtın menbaı ve madeni olan Sünnet-i Seniyyenin 2 meseleleri, hatta küçük adapları bile gemilerde rotayı gösteren kıblenameli bir pusula ve nihayetsiz karanlıkları aydınlatacak bir elektrik düğmesi hükmündedir. 3
Onun adaplarına uyarak yolumuzu aydınlatacak, dünya ve ahiret mutluluğuna ereceğiz.
DİPNOTLAR:
1. Lem’alar, s. 59.
2. A.g.e., s. 61.
3. Ag.e.., s. 55.
22.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|