Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Alışılagelen olaylar arkasındaki olağanüstülükler



Atomdan galaksilere kadar akıl almaz, başdöndürücü, hayrete düşürücü bir düzenle iç içe yaşıyoruz. Ne var ki insan ülfet sebebiyle çoğu kere bu olağanüstülüklerin farkına; merak, heyecan, hayret gibi duyguların zevkine varamıyor.

İşte insanı fikren böylesine saptıran, ilim telâkki edilen ülfet ancak tefekkürle dağıtılabilir. Çünkü insanlar bir kısım olay ve varlıklarla devamlı içli dışlı oldukları, derinlemesine incelemeyip sadece görüp seyretmekle yetindikleri için zamanla onlara alışır, kendilerince malûm zanneder, bunlardaki sır ve incelikleri düşünüp de önem vermezler. Oysa ülfetlerinden dolayı malûm ve sıradan zannettikleri o şeyler birer harika ve birer mu’cizedir. Ama ülfet ettikleri için onları düşünemez, dikkate almaz; taşıdıkları gerçekleri, İlâhî tecellileri ve sırları detaylıca düşünemezler. Onun içindir ki bunların nazarında o harika şeyler mânâsızlıktan kurtulamazlar.

İşte tefekkür, Mesnevî-i Nuriye’de dikkat çekildiği gibi “cehl-i mürekkep, yani bilmediği halde kendini bilir zannetme üzerine serpilmiş ülfet” perdesini delip geçer. Âyetlerin, delip geçen birer yıldız gibi insanların alışageldikleri hadiseler altındaki olağanüstülükleri, mu’cizeleri ortaya çıkarmasındaki sır da budur.

Kur’ân’ın asrımıza bakan güçlü bir tefsiri olan Risâle-i Nur, aynı zamanda bir tefekkür hazinesidir. Onu tefekkürle okuyan kimse, her an Rabbinin sayısız nimetleriyle beslenip büyütüldüğünü düşünür, ne kadar büyük hazineler üzerine oturduğunu hisseder, Rabbini hatırlayıp şükür ve hamdin zevkini yaşar.

Evet, bir nimeti yiyen kişi, “Bismillah” derken, Rabbini hatırlar, O'nun ismiyle yemeye başlar. Bu bir zikirdir. Sonunda ise “Elhamdülillah” diyerek bu harika nimeti ihsan eden Rabbine karşı sonsuz hamd ü senâda bulunur. Bu da şükürdür. Ortada o nimeti yerken, bütün bunların Rabbinin birer lütuf, ikram, ihsan ve hediyesi, eşsiz birer mu’cizesi olduğunu düşünür. Lezzetini birden yüze çıkarır.

Evet, Risâle-i Nur Külliyâtı baştan sona tefekkür üsareleriyle doludur. Âyetü’l-Kübrâ, Yirmi Dokuzuncu Lem’a, 22. Söz, 1. Şuâ bunun en canlı örneklerinden biridir. Münâcât Risâlesinin satırlarında bile tefekkür ışınları parlar. Hülâsatü’l-Hülâsa, kâinatı bir zikir halkası haline getirip insanın gözü önüne serer. Herbir nev’in, geniş lisanlarıyla Allah’ı zikredip durdukları görülür. Fikir, bu nevîlerde tecellî etmekte olan sıfat ve Esmâ-i İlâhiyeyi ilmelyakîn derecede ihata edebilmek için çok çabalar, sonra tam görür.

İnsan gerçek mahiyetine baktığında ise onun kâinatı içine alır tarzda küçük bir harita, doğru bir nümûne, hassas bir terazi gibi yaratıldığını anlar. Öylesine kesin bir şekilde ve görürcesine Allah’ın isim ve sıfatlarını tasdik eder ki, son derece kolay bir tarzda ve uzun bir fikrî seyahata ihtiyaç duymaksızın tahkikî îmanı elde etmeyi başarır.

Demek oluyor ki Hakîm isminin bir tecellisi olan Risâle-i Nur, tefekküre büyük önem vermek suretiyle ülfet ve ünsiyet perdelerini bir bir yırtmış, nimetlerin değerini hissettirmiştir.

İhsan ve ikramların önemini kavrama noktasında bize böyle büyük bir nimeti lutfeden Rabbimize ne kadar hamd etsek az değil mi?

07.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.06.2008) - Hayatı tefekkürle yoğurmak

  (05.06.2008) - Tefekkür deryasına dalınca

  (04.06.2008) - Cennetin anahtarını elde etme

  (03.06.2008) - Kendimizi ve ailemizi ateşten korumanın yolu

  (02.06.2008) - Cennet gibi bir davete icabet etmemek

  (01.06.2008) - Cennetten kaçmak, Cehenneme koşmak

  (31.05.2008) - Kimler şefaat edecek?

  (30.05.2008) - Sıratı kolayca geçmek için

  (29.05.2008) - Asırların hedef ve hülyası

  (28.05.2008) - Fethe doğru adım adım

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır