Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Cemaat ruhu ve meşveret



Bir topluluğa dahil olanın dikkat edeceği husus şu olmalı: Cemaat ruhuna uygun hareket. Bu da, cemaatin şahs-ı mânevîsine teslim olmayı gerektirir.

Şahsî fikirler gayet orijinal olabilir. Ancak, cemaatin çalışma sistemi, meşveret etmektir. “Parlak fikirlerim kabul görmedi” diye niza çıkaranlar şu İlâhî ikaza kulak vermeli: “Birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz elden gider.”1

Unutmayalım: İhtiraslardan ve düşmanca tarafgirliklerden, kuvvetimiz hiçe iner; az bir kuvvetle ezilebiliriz.2

Kabul etmeliyiz ki; ferdler, hatadan uzak olmadıkları gibi; ferdlerden müteşekkil grup ve cemaatler de hatâ yapabilir. Bir şey ne bütün bütün iyi, ne de tamamen kötü, çirkindir. Eğer güzellik ve iyilikleri; kötülük ve çirkinliklerinden fazla ise o iyidir. Her halükârda bazı kusurlar ve sûistimaller kaçınılmazdır. Çünkü ehil olmayanlar bir işe girseler, elbette sûiistimal ederler. Fakat Cenâb-ı Hak, hasenat üstün ve ağır gelse mükâfatlandırır, kabul eder; seyyiât üstün gelse cezalandırır, reddeder.3

Öyle ise, şu prensipleri dikkate almalı değil miyiz?

1- Zaman, cemaat zamanıdır.4 Artık işleri, şahıslar değil; meclisler, şûralar, ekipler, şahs-ı mânevîler yürütüyor. Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.5 2- Meşveret etmek. Meşveretin hüküm sürdüğü yerde, şüphelerin hükümleri (ve yeri) olmaz; bâtıl/yanlış hak sûretini giymekle fikirleri aldatamaz.6

Şeriatın usûlüne göre yapılan meşveret baskı ve tahakkümün belâsından kurtarır.7

Bundandır ki, en kötü veya en basit meşveret he’yetleri, en iyi şahıslardan veya müstebitlerden/diktatörlerden katbekat daha iyidir. Çünkü, meşveret şeriattan bir parmak ayrılsa, padişahlık—şahsiyetçilik ve ferdîlik—yüz arşın ayrılır.8

3- Yine Bediüzzaman’ın ifadesiyle; taat, yani ibadet, cemaat ile daha faziletli, bereketli, feyizlidir.9

İstişare, aynı zamanda birlik ve beraberliğin iksiridir. Kenetleşmeyi netice verir. Bunun yanında korku ile riyayı, ortadan kaldırır.

Sevgiyi ihya, düşmanlığı yok eder. İçerisinde hasetleşme bulunan bir cemaat ise, hareketleri durdurur. Cemaatte gerçek birlik olmalı. Aksi halde, kesir çarpması (ondalık kesirler) gibi, büyüdükçe küçültür.10

İstişare, şeffaflığı ve birliği gerektirir. Bu zamanın en büyük farz vazîfesi, ittihad-ı İslâmdır (Müslümanların birliğidir). Risâle-i Nur, İslâm ittihadının esasları olan iman, marifet, muhabbet, uhuvvet, ihlâs gibi bütün unsurları taşıyor. Bu ittihadın meşrebi muhabbettir. Eğer Nur talebeleri ittihad-ı cemaati temin edemezse, nasıl ittihad-ı İslâm dâvâsında bulunabilirler? Bulunsalar ne kıymet-i harbiyesi olur?

Şeriat prensipleri dairesinde yapılan meşveretin verdiği ders şudur: Şu zamanda bir adamın bir günahı, bir kalmıyor; bazan büyür, sirayet eder, yüz olur. Bir tek hasene bazan bir kalmıyor, belki bazan binler dereceye terakkî ediyor.11 Yani, fikir fikre, düşünce düşünceye, akıl akıla yardım eder, destek verir ve harika sonuçlar alınır. Ki, o zaman batıl/yanlış, hak sûretini giymekle fikirleri aldatmaz.12

Ve yine kabul etmeli ki, Asya’nın, İslâm âleminin tali, taht ve bahtının anahtarı meşverettir.13

Dipnotlar: 1- Kur’ân, Enfâl, 46.; 2- Mektûbât, s. 261.; 3- Mektûbât, s. 430.; 4- Mesnevî-i Nuriye, s. 87.; 5- Sünûhat, s. 51.; 6- Muhâkemât, s. 32-33.; 7-Muhâkemât, s. 32-33.; 8- Divan-ı Harb-i Örfî, s. 59.; 9- Muhâkemât, s. 51.; 10- Hutbe-i Şâmiye, 66.; 11-Tarihçe-i Hayat, s. 86.; 12- Muhâkemât, s. 33.; 13-Divân-ı Harb-i Örfî, s. 55.

28.04.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.04.2008) - Peygamber oğlu olmak yetmedi, bir ırka mensup olmak yeter mi?

  (25.04.2008) - Nerede ırkçılık, orada kan ve gözyaşı

  (24.04.2008) - Türküm, Arabım, Kürdüm, doğruyum!

  (23.04.2008) - Dünya çapında meşveret, şûrâ: Hac

  (22.04.2008) - Tiryakilik ve obezite esaretine son: Oruç

  (18.04.2008) - Oruç: Bağımlılıkların esâretinden kurtulmak

  (17.04.2008) - Zekâtın kazandırdıkları

  (16.04.2008) - Namaz: Kulluğun ve hürriyetin zirvesi

  (15.04.2008) - Kelime-i şehâdet ve hürriyetler

  (14.04.2008) - Hürriyetin pratiği: İslâm şartları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri