Kelime-i şehâdet; Allah’ın varlığını, birliğini, Hz. Muhammed’in (asm) onun kulu ve elçisi olduğunu tasdik ile ifade etmektir. Allah’a ve peygamberlere îmânın hak ve hürriyetlere kazandırdıklarının aynısı, Kelime-i Şehadet için de geçerlidir. Ki, şu açılımları da yapabiliriz:
- Kelime-i Şehadet, aynı zamanda duânın özü ve anahtarıdır. Bir kulluk görevi olarak duâ, günahların izlerini vicdânlardan siler, rûhu arındırır ve psikolojik rahatlık verir.
- “Lâilâhe illallah, Muhammedürresûlüllah” enerji depolatır. Günlük işler ve olumsuz hâdiseler içinde yorulan, enerjisi tükenen insan, duâ ile şarj olur. Bunu tekrarlayarak imanımızı yenileriz. Hz. Peygamber (asm), “İmanınızı ‘La ilahe illallah’ ile yenileyiniz”1 der.
“Gayb denilen metafizik âlemle aramızdaki perde kalksa, imanımda bir artma olmaz!” diyen Hz. Ali (ra), “Ey Allah’ın Elçisi, Allah’a kavuşan en kısa yol nedir?” diye sorar. Peygamberimiz: “Benim ve öteki elçilerin bildirdiği en güzel zikir, ‘La ilâhe illallah’ cümlesidir. Gök ve yeryüzü kefenin bir gözüne, bu söz diğer gözüne bırakılsa, bil ki bu söz daha ağır gelir...” cevabını verir.
- Kelime-i Şehadetle Onu çağırır, Onu anar ve Ona sığınırız. Bir Hadîs-i Kudsî’de Kelime-i Şehadetle ve ibâdetle meydana gelen yakınlaşma; Allah’a karşı sevginin, bu sevgi de kulda duyarlı bir vicdan ve sağduyunun doğmasına sebep olduğu belirtilir.
- Kelime-i Şehadet, yalnızca kâinatın tek olan Yaratıcısına iman etmeyi, tevekkülü; Hz. Muhammed’i (asm) rehber kabul etmeyi; bunlar da hak ve hürriyetleri gerektirir. Kelime-i Şahadet, başkalarının keyfîliğine tâbi olmak değil, Allah Resûlünün verdiği şefkat, sevgi, hürmet/saygı, yardım, iyilik, diğergamlık gibi yüzlerce olumlu hasleti geliştirir. Aynı zamanda da olumsuz davranışlardan uzaklaştırarak hak ve hürriyetlere saygıya yönlendirir.
- Kelime-i Şehadetle beşerî baskı ve minnetlerden kurtulur, gerçek hürriyete kavuşur; aradaki vasıta ve perdeleri kaldırıp, doğrudan doğruya Allah’a muhatap oluruz. Onun huzûruna ve dergâhına iltica ile Ona hamd ve şükranlarımızı arz ederiz.
- Kelime-i Şehadet zikri ve duâsıyla madde bağımlılığından, nefsî, indî, süflî arzu ve isteklerden kurtuluruz. Bu da hak ve hürriyetlere açılan sonsuz bir penceredir.
- Kelime-i Şehadet, doğrudan doğruya dert ve sıkıntıların gidericisi olan ve bütün ihtiyaçları karşılayan Allah’a muhatap eder. Dolayısıyla mânevî bir sır, bir ilâç olur.
- Kelime-i Şehadet stres, üzüntü, ümitsizlik ve yalnızlığın baskılarını, kendimizi vermemiz ve ihlâsımız derecesine göre hafifleştirir. Çünkü duâ eden kişi bilir ki, yalnız değil, birisi var: Bütün ihtiyaçlarını görür; bilir; sesini duyar; ona cevap verir.
- Kelime-i Şehadet; dünya ve içindekilerle beraber, nefsin etrafında dolanmaktan kurtarıp, O’na tevcih eder, yani, çokluktan, dünya problemlerinden, sıkıntılarından sıyırıp, ruha nefes aldırır ve dinlendirir.
- Kelime-i şehadet, sonsuz güce dayanma güveni verir; altından kalkılması imkânsız meseleleri, gücü sonsuz olan Allah’a havâle ederek; sırtındaki problemler yumağından, ağır yüklerden kurtarır.
Dipnot: 1- Müsned, 2:359; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 2:415; Hâkim, el-Müstedrek, 4:256; el-Heysemî, Mecmâü’z-Zevâid, 1:52.
15.04.2008
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|