Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Nejat EREN

Dâvâ sahibinin özelliklerine dair



Helâket ve felâket asrının dehşetli hadiseleri dünyanın her yerinde tezâhür ediyor. Bu felâketlerden en fazla etkilenenler de maalesef Müslümanlar. Böylece “imtihan dünyasının!” hakikatleri ortaya çıkıyor. Bu hastalıkların tek reçetesi ise, “Kur’ân’ı ve İslâmı yaşamak.” Başka yol görünmüyor.

Bunu, sadece, menfaatini başkalarının zararında gören “vampir ve dinsiz” bir zihniyet kabullenmiyor.

Mevcut durum, toplum hayatında, ahlâk ve fazilet sahasında “toplumun sigortası olma” konumunda olan “Nurun hâdimi ve hizmetkârlarına” düşen veballeri de ortaya çıkarıyor. Bu gerçek “resmen açıklanmamış” olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz toplumun hafızasına yerleşmiş olduğunu ve toplumun bu “camiadan” müsbet mânâda bir şeyler beklediğini tecrübeler bize gösteriyor. Böyle bir hakikati hiç kimse göz ardı edemez. Etmemelidir. Onun içindir ki, Risâle-i Nur’a mesâî harcayanlar, üzerlerinde hem kendileri, hem toplum, hem de insanlık adına çok büyük bir vebâl ve mükellefiyetin olduğunu idrak etmeleri gerekiyor.

“Yumurta sepetine” zarar vermemek için, çok daha dikkatli ve fedakârca davranmak, sorumlulukların ağırlığını herkesin yüreğinde hissetmesi, kalbine yerleştirmesi ve hayata mal etmesi icap ediyor. Bütün bunların da, olmazsa olmaz şartlarının; ihlâs, uhuvvet, itimat, sadakat, sarsılmamak, doğruluk, fedakârlık, daha gayretli çalışmak, sıkı irtibat, sistemli, tutarlı, istikametli ve samimî davranmaktan geçtiğini tesbit etmek gerekiyor.

Müsbete ve başarıya giden yolda “sigorta konumu”, şahsî ihtiras ve bencil düşünmeyi arka plana atar ve öte-ler. Sağlıklı amaç ve sağlıklı neticeye, sağlıklı araçlarla ulaşılabilir.

Vicdânî tatminiyet ve istikametli düşüncenin temelini, şahsî hayatın vazgeçilmez kıstaslarının çoğunu, yukarıda sıraladığımız bu sarsılmaz hakikatler teşkil eder. Mütevazilik ve şahsî menfaatini diğer kardeşleri uğruna fedâ etmek ise, öyle bir makamdır ki, tatbik edenleri, büyük velilerin bile yetişemediği “fenâfi’l-ihvan” sırrına götürür. Bütün bu prensip ve düsturlar, Risâle-i Nur Külliyatında mündemiçtir. Bazılarını hatırlayalım:

Fert ve toplumu sarsacak hâdiselere karşı, metânet kahramanı, reçeteyi şöyle veriyor: “Ve o metanet cihetiyle şimdiye kadar çok vukuât var ki, öyleler, herbiri yüze mukabil bu hizmet-i Nuriyede muvaffak olmuş âdi bir adam ve yirmi otuz yaşında iken, altmış yetmiş yaşındaki velîlere tefevvuk etmişler var.”

Her türlü sıkıntıya katlananların, Âlemlerin Rabbinden alacağı mükâfatı şöyle ifade ediyor: “Ve o tanzim içinde ve irade-i âmme cilvesinde, bir inayet-i hassa sûretinde, Risâle-i Nur’a bir imtiyaz nev’înde hususî bir teveccüh ve iltifat görülmüş.”

Âidiyetin, mensubiyetin şerefine erenlerin vazifelerini yapma gereklerini ve sonucunu şöyle bildiriyor: “Ve o ünvan altında, her yirmi dört saatte benim lisânımla belki yüz defa, bazan daha ziyade hayırlı duâlarımda ve mânevî kazançlarımda hissedar olmakla beraber, benim gibi duâ eden kıymettar binler kardeşlerin ve Risâle-i Nur talebelerinin duâlarına ve kazançlarına dahi hissedar olur.”

Dayanılan hakikatin gücünü şöyle ifade ediyor: “Ve Risâle-i Nur böyle kuvvetli ve halis ellere tevdî edildiğinden, bize kat’î kanaat verdi ki, Risâle-i Nur mağlûp olmayacak.”

Hayatın her kademesinde, gerilimin, tarafgirliğin değil, sulh ve barışın önemini şöyle çiziyor: “Ve Risâle-i Nur’un âlem-i İslâmda intişarına karşı hayat-ı içtimâiye ve siyasiye cihetinde mâniler çıkmamak için, Risâle-i Nur şakirtleri musalâhakârâne vaziyeti almaya mükelleftirler.”

Enaniyetin, bencilliğin, egoistliğin tehlikeli ve sakıncalı olduğunu, kesin hatlarla şöyle sınırlıyor: “Ve Risâle-i Nur’un erkânları gibi, her şeyini, ena-niyetini bıraksın.”

İdraki, basireti, insafı, iz’anı, feraseti, ufku daralmamış herkese çok büyük bir hakikati ve fedakârlığı Kur’ân ve İslâmiyet namına şöyle beyan ediyor: “Yalnız, Kur’ân-ı Hâkim’in bu zamanda bir mucize-i maneviyesi olan Risâle-i Nur hesabına, ben de onun bir şakirdi olmak haysiyetiyle, ona tasdikkârâne teslimi ve irtibatı, şâkirâne kabul ediyorum.”

Nur dâvâsı sahiplerine ve Risâle-i Nur’u küçük görme tavrına karşı çelik gibi bir iradeyle hitap ediyor: “Risâle-i Nurlar yalnız hususî bir kalbi ve has bir vicdanı ıslâha çalışmıyor; belki bin seneden beri tedarik ve teraküm edilen müfsit âletlerle dehşetli rahnelenen kalb-i umumî ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun, bâhusus avâm-ı mü'minînin istinadgâhları olan İslâmî esaslar ve cereyanlar ve şeâirler kırılmasıyla, bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumîyi Kur’ân’ın i’câzıyla o geniş yaralarını, Kur’ân’ın ve imanın ilâçlarıyla tedavi etmeye çalışıyor.”

Cenâb-ı Hak şahsımıza, camiamıza, milletimize, Müslümanlara Kur’ânî hakikatleri bire bir yaşamayı nasip etsin. (Âmin) İnsanlığı da her türlü belâ ve musibetlerden muhafaza etsin. (Âmin)

Kaynak: Kastamonu Lâhikası.

27.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.04.2008) - Varlık âleminin gerçek lideri

  (05.04.2008) - Baharda yaprak dökümü!

  (29.03.2008) - Sorumluluk almak ve prensipli davranmak için

  (22.03.2008) - İnsanlığın Saadet Güneşine...

  (15.03.2008) - Risâle-i Nur’daki engin şefkat ve kardeşliğin gereği

  (08.03.2008) - Yanlışlarımız uzun ömürlü olmasın

  (01.03.2008) - Nuh’un (as) gemisi ve ibret dersleri

  (23.02.2008) - Güvenilir olmak zenginliktir

  (20.02.2008) - Başörtüsü ve teyzem

  (09.02.2008) - Hemşehrim Baykal’a ve iktidar mensuplarına açık mektup

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri