Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Demokratikleşme fırsatı



İktidar partisini “kapatma dâvâsı”, Türkiye’nin gündemini kapattı. Irak’ın ABD tarafından işgal edilip istilâ edilişinin beşinci yıldönümü. Ekonomi “imdât!” işâretleri veriyor. Dünya bir milyon insanın katledildiği, halkın yarısının ABD tarafından sürdürülen savaşın Irak savaşının dehşetini tartışıyor. Keza küresel ekonomik dalgalanmayla Türkiye’nin büyük kriz riski altında olduğu, artık ekonomiden sorumlu bakanlar tarafından da itiraf edilmekte…

Ne var ki Başsavcının sözkonusu “kapatma dâvâsı”, bütün problemleri âdeta halının altına süpürmekte. Bu haliyle krizin eşiğindeki Türkiye’ye de bir nev'î “can simidi” olmakta. Ancak, sorunların daha büyük sorunlarla ötelenmesi, problemleri daha da kronikleştirip içinden çıkılmaz hale getirmekte... Bu gidişle başörtüsüne tepeden dayatılan yasadışı yasak daha da azacak…

* * *

Meclis’te anayasayı dahi değiştirecek güce sahip olduğu halde çıkarılmayan “YÖK yasası” yine ertelenecek. “İrtica” suçuyla hayatlarını mesleklerine vermiş subay ve astsubaylar ordudan ihrâç edilecek. Daha evvel “şerh” koyan yeni Cumhurbaşkanı “onaylamaya” devam edecek; Başbakan ve Millî Savunma Bakanı sâdece “şerh” koymakla kalacaklar…

Dünyanın hiçbir yerinde olmadık bir garâbette, Kur’ân kursları önündeki yaş yasağı, imam hatip liselerinin önünü kesmek bahanesiyle 28 Şubat’tan bu yana yüzbinlerce öğrenciyi mağdur eden katsayı mağduriyetine bir çözüm bulunmayacak…

Oysa gelinen süreçte yapılacak olan Ankara’nın AB’ye taahhüd ettiği demokrasi ve özgürlük kriterlerini daha kararlı bir biçimde hiçbir etki altında kalmadan hayata geçirmesidir.

Bunun dışında özellikle temel hak ve hürriyetlerde gösterilecek her zaaf ve sergilenecek ürkeklik, tıpkı yasadışı başörtüsü yasağında olduğu gibi, yasakçıların ve dayatmacıların ekmeğine yağ sürecek. Siyasî iktidarın yalnız “parti kapatmayı zorlaştıran” düzenlemelerle kalmaması gerekir. Aksi halde, “pansuman tedbirler”le bugün problem aşılsa da Türkiye’nin demokratikleşme sorunu hep baş ağrıtacak.

Bu hususta, öncelikle Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un önerdiği, 28 Şubat postmodern darbenin antidemokratik dayatmalarına temel teşkil eden 12 Eylül ihtilâli ürünü yasakçı düzenlemelerin ortadan kaldırılması gerekir. Siyasî iktidar, salt birkaç maddelik “parti kapatma” düzenlemesiyle iktifa etmemeli; bu vesileyle anayasa ve yasalarda demokrasinin önünü tıkayan ayrıkları temizlemeli. Siyasetin demokratikleşmesi için öncelikle siyasî partiler ve seçim kanununun düzeltilmesi bunların başında geliyor.

Partilerde lider sultasına son veren; partilerin üye ve tabanlarını yetkilendiren, seçilmiş teşkilâtları genel merkezin emr-i vakilerinden koruyan değişiklikler mutlaka yapılmalıdır. Hâkim nezâretinde ön seçimle listenin birkaç katı aday adayının parti üyeleri tarafından sıralandığı, “tercihli sistem”le seçmenin istediğini başa çekip seçtiği bir seçim rejimini mutlaka getirmelidir.

* * *

Tesbit şu ki her ne kadar “bu noktaya gelinmemeliydi” dese de, “laiklik” üzerinden siyaset yapan CHP kendi kulvarında en azından “anamuhalefet” olmayı temin eden bu “tahterevalli oyunu”ndan “hoşnut” görünüyor. Kutuplaşma ve siyaseti uçlara ayrıştırmanın Baykal’ın en azından “laik oyları” toplayıp mevcut durumunu muhâfaza garantisini sağladığı her halinden anlaşılıyor.

2002 seçimlerinden birkaç ay sonra iptal edilen “Siirt seçimleri”yle Erdoğan’ın Başbakan yapılmasına engel teşkil eden cezaları kaldıran anayasal ve yasal değişikliklere Baykal’ın açıkça destek vermesinin anlamı da bu idi. Bundandır ki AKP, “kapatma dâvâsı”nı demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin temini ve siyasetin her türlü vesâyet altından kurtulmasına vesile kılmalı. Özellikle siyasî rakiplerine karşı demokrat ve muhâfazakâr seçmen nezdinde kısa vadede “oy devşiren” hesaplardan vazgeçmeli; seçmen nezdinde “tek seçenek” olmayı avantaja dönüştürmekten sakınmalı…

Siyasî yarışta “mağduriyet”le oy devşirme ameliyesine dönüştürmemeli. Son Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde olduğu gibi, insafsızca “siyasî malzeme” yapmaktan uzak durmalıdır… Aksi halde, siyaset hep kırılgan haliyle demokrasi dışı güçlerin çeşitli perdeler altındaki müdahâlelerine mâruz kalacak; demokratik işleyiş bir türlü rayına oturmayacaktır. Yarım asrı aşkındır olduğu gibi…

Siyasî iktidar, “kapatma dâvâsı”nı bir demokratikleşme fırsatı bilmelidir…

22.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.03.2008) - İddianâme fay hattı üzerinde

  (19.03.2008) - Anafor ve siyasî rant…

  (18.03.2008) - “Kapatma dâvâsı”

  (15.03.2008) - Morfoz…

  (14.03.2008) - Yasağa karşı neler yapılabilir?

  (13.03.2008) - Tuzak devam ediyor

  (12.03.2008) - “Din dersleri”ne kim karar vermeli?

  (11.03.2008) - Danıştay’ın “din dersi” kararı…

  (10.03.2008) - “Büyük tezgâh”

  (08.03.2008) - Deşifre…

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri