Faruk ÇAKIR |
|
Sav krizi yine hac mevsimine denk geldi! |
Cumhuriyet Halk Partisi’nde şimdiye kadar şahit olunmayan büyüklükte bir kriz ve kavga yaşanıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile, uzun yıllar partinin Genel Sekreterliğini yapan Önder Sav arasında yumruklu kavgalarda söylenmeyecek sözler sarfedildi. CHP, başka partilere benzemez. Eskiden beri hemen her kongresi ‘kavga’lı olur. Ama bu defaki ‘kavga’ çok daha derin neticeler doğuracak gibi görünüyor. Elbette partideki kavga yeni başlamadı. Belki de aylardan beri devam eden iç çekişme, önceki gün nihayet saklanamaz hale geldi. Partide aynı anda iki ayrı toplantı, iki ayrı ‘liderlik’ ilânı yaşandı. Hadiseleri ‘uzaktan’ izleyenler olarak CHP’nin içine düştüğü durum bizi doğrudan ilgilendirmez. Fakat bu kavganın sıradan bir koltuk ve konge kavgası olmadığı da akılda tutulmalıdır. Kavganın patlak verdiği günün akşamı konuyu değerlendirenler doğru teşhislerde bulundular. Bunlardan biri de CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek oldu. NTV’nin yayınına katılan Şimşek, bu kavganın CHP’yi yere serdiğinden yakındı. Şimşek, elbette bu kelimeyi kullanmadı; ama ağlamaklı sesiyle söyledikleri bu anlama geldi. Doğrudur, bu iç kavga CHP’ye geri kazanması çok zor olan yüksek nisbette bir oy kaybettirmiştir. Peki CHP’nin bu duruma düşmesi tesadüf olabilir mi? Kanaatimizce bu durum tesadüf değil, yıllardan beri biriken ‘ah’ların neticesidir. CHP uzun yıllar Türkiye’yi yöneten ‘tek parti’dir, ama öte yandan da millet ekseriyetinden “ah alan parti”dir. CHP, Türkiye’yi idare ettiği ‘tek parti’ günlerinden bu yana bu millete yaptığı yanlışların, haksızlıkların, adaletsizliklerin ve baskıların ‘ah’ından kurtulamamıştır. CHP’deki büyük kavga ve çekişmenin ‘mevsimi’ de dikkat çekicidir. 2 yıl önce de hac mevsiminde, CHP ve Sav tartışmaları yaşanmıştı. İlgili haberi hatırlamak ve hatırlatmakta fayda var: “CHP Genel Sekreteri Önder Sav, katıldığı bir programda, hac ibadeti ve Peygamberimiz hakkında saygısız ifadeler kullandı. Ankara Elmadağ ilçesinin CHP’li belediye başkanını ziyaret eden Sav, bu sırada partili bir vatandaşla ilginç bir diyaloğa girişti. 80 yaşındaki Mustafa Ünal’ın, hacca gitmek istediğini söylemesi üzerine Sav, ‘Boş ver, Araplara para kaptırma’ dedi. Ancak Ünal, yaşının 80’e geldiğini, bir ayağının çukurda olduğunu ifade ederek niyetindeki ciddiyete dikkat çekti. Sav ise ‘Bakarsın Muhammed seni bırakmaz, sen yine şey yapma’ sözleriyle karşılık verdi. Ne diyeceğini şaşıran Ünal, çareyi Önder Sav’ın yanından uzaklaşmakta buldu.” (Zaman, 17 Mayıs 2008) Sav’ın o günkü sözleri büyük tepki çekmiş ve bir hafta boyunca medya önüne çıkamamıştı. Bugün yaşanan kavga ve tartışmanın ‘hac mevsimi’ne denk gelmesi tevafuk olarak görülemez mi? CHP bu kavga ile öyle bir yara aldı ki, taraflardan biri partiden tamamen uzaklaşmış olsa bile bu yaranın kapanması kolay değil. Taraflar ‘suç’u birbirlerine atmak yerine; “Biz bu hallere nasıl düştük?” sorusunu sorarak milletle ve milletin değerleriyle barışmayı gündemlerine alsa iyi ederler... 05.11.2010 E-Posta: [email protected] |