Mehmet KARA |
|
Onların din dersi almaya hakları yok mu? |
Geçtiğimiz günlerde Devlet Bakanı Faruk Çelik, “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinin kaldırılması” yönündeki taleplerle ilgili olarak, “Bu konuyla ilgili o kadar haksız değerlendirmeler yapılıyor ki… Gönül arzu ediyor ki bu işin uzmanları konuşsunlar. ‘Din dersi kalksın’ diyor. Ne derdiniz var din dersiyle, niye kalksın din? Din ile bu salondaki insanların, bu milletin bir problemi yok ki. Konu, içeriğinin, müfredatının kuşatıcı mı, yönlendirici mi, yeterli mi, yetersiz mi olduğu konusudur. Konunun bu tarafı kaldırılıyor, ‘din dersleri kalksın gibi bir yaklaşım’… Şahsen, açık ve net söylüyorum, bu yaklaşım bizim iktidar olarak doğru bulmadığımız bir yaklaşımdır” diye konuşmuştu. Bakanın bu sözleri söylediği günlerde başka bir konuda “din dersi” gündeme getirildi. Geçtiğimiz günlerde bazı malûm gazetelerde bir haber çıktı. “Yağmur Adam’a zorunlu din dersi” başlığıyla verilen haberde, Millî Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu’nun otistik çocukların eğitim merkezlerinde uygulanmak üzere hazırladığı yeni ders çizelgelerine bir saatlik zorunlu din dersi koyması eleştirilirken, bazı eğitimcilerden görüş alınarak haber güçlendirilmeye çalışılmıştı. Eğitimciler, “Somut konuları bile anlamıyorlar, bu soyut konuyu nasıl anlarlar?” diyerek hayretlerini dile getirmişler! Bunu okuyunca esas biz daha çok hayretler içine kaldık. Doğrudan din dersine karşı olduklarını söyleyemeyenler, zorunlu din dersi konulunca, “öğrenme güçlüğü çeken çocukların becerilerini geliştirmede çok önemli bir yer teşkil eden beden eğitimi derslerinin bu sebeple bir saat azalması” gerekçesiyle feryadı basıyorlar… Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı değiştirmeden önce otistik çocuklara eğitim merkezlerinde ilköğretimin ilk üç sınıfında beş saat, dördüncü sınıftan itibarense dörder saat beden eğitimi dersi veriliyordu. 28 Eylül tarihli yeni çizelgede, ilköğretimin ilk üç sınıfında dörde düşürülen beden ders saati, dördüncü sınıftan itibaren haftada sadece üç saat verilmeye başlamış. Haberi okuyunca bir araştırma yaptık. MEB Talim ve Terbiye Kurulu 28 Eylül 2010 tarihli kararıyla otistik çocukların eğitim merkezlerinde uygulanan haftalık ders çizelgelerini değiştirmiş. Ders çizelgelerine Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi eklendi. Değişikliğe göre, öğrenme güçlüğü çeken 4-8. sınıflara devam eden otistik çocuklar haftada bir saat din dersi görecek. Bizce oldukça yerinde bir değişiklik… Ancak bu dersin konulması bazılarını rahatsız etmiş olacak ki, gazetelere açıklamalar yapmışlar. Bunun üzerine MEB’de bazı bürokratlar durumdan vazife çıkararak, dersin adının değiştirilmesi için harekete geçtiler. MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Talim ve Terbiye Kurulu’na bir yazı göndererek, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersinin adının değiştirilmesini istedi. Yazıda şöyle denilmiş: “Bilindiği gibi Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren eğitim ve uygulama okulları ile otistik çocuklar eğitim merkezlerinde uygulanan öğretim programlarının ilköğretim programlarına denkliği bulunmamaktadır. Bu nedenle haftalık ders dağıtım çizelgesinde yer alması Kurul kararı ile kabul edilen ‘Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersinin’ isminin bu çocukların gelişim düzeyleri ve öncelikli ihtiyaçları göz önünde bulundurularak “Ahlâk Bilgisi ve Moral Değerler Dersi” olarak değiştirilmesinin daha uygun olacağı düşünülmektedir…” Aldığımız bilgilere göre yazı şu anda Talim Terbiye Kurulu’nda inceleniyor. Yine öğrendiğimize göre yazıda belirtildiği gibi dersin adının değiştirilmesi ile ilgili bir düzenleme henüz yapılmamış. ««« Haberde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersine kimin gireceğinin belli olmadığı söyleniyor. O zaman şunu sormak gerekmez mi? Ahlâk Bilgisi ve Moral Değerler Dersine kim girecek? Üniversitelerde böyle bir ders için eğitim alan öğretmen var mı? Oysa ki, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin öğretimi için İlahiyat Fakültelerinden yüzlerce öğrenci mezun oluyor. Birçoğu da atanma bekliyor. İkinci soru: O çocukların beden dersine ihtiyaçları olduğu kadar din dersini almaya hakları yok mu? Onların az da olsa maneviyatı öğrenmelerinde ne gibi bir sakınca görülüyor. Ne zararı var ki, hemen harekete geçip dersin kaldırılması ve bir yerlere haber vermek adına böyle haberler yapılıyor. Türkçe, matematik, hayat bilgisi dersi alıyorlar da, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersini niye alamasınlar. Anlamak mümkün değil. Millî Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’ya buradan sesleniyoruz. Yapılan düzenleme geç kalmış, ama yerinde bir düzenleme. Çünkü bu çocukların da din dersini öğrenmeleri gereklidir. Size bağlı olan bir Genel Müdürlüğünüz tarafından, Talim Terbiye Kurulu’na böyle bir yazı gönderildiğinden haberiniz oldu mu? Haberiniz olduysa ne gibi bir işlem yaptınız? Dersin adının değiştirilmesine onay verecek misiniz? Aynı hükümette bulunduğunuz bir Bakanınız din derslerinin kaldırılmasına karşı duruyorken, siz buna geçit verecek misiniz? Sayın Bakan sorularımıza cevap gönderirse, buradan okuyucumuza aktarırız. 23.10.2010 E-Posta: [email protected] |