Cevher İLHAN |
|
Vâh Pakistan!... |
Asya’nın kalbindeki Müslüman kardeş Pakistan’ın başında musîbetler eksik olmuyor. En son Ramazan ayı öncesinde mâruz kaldığı sel felâketinde iki bine yakın insan öldü. 170 milyon nüfuslu ülkede 14 milyondan fazla kişi etkilendi, yaklaşık 300 bin evin yıkıldı ya da zarar gördü, milyonlarca Pâkistanlı evsiz kaldı… BM, 459 milyon dolar toplanması için kampanya başlattı; lâkin bunun ilk üç aylık dönemdeki zorlukların aşılmasında bu fonun yetersiz kaldığı, daha şimdiden açıklanmakta. Maddî felâketler bir yana, Önasya’nın çilekeş insanlarının ülkesi olan Pâkistan yüzyıllardır büyük musîbetle mâruz. Hegemonya ve çıkarları hesabına gözünü Asya’daki enerji kaynaklarına ve hatlarına diken ecnebiler, Afganistan ve Pâkistan’ın sömürü programlarının başına koymuşlar. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu’daki mâsum ve mazlûm İslâm ülkelerinin yanı sıra topyekûn Hind Yarımadasını yüzyıllar boyu işgal edip sömüren Batılılar, küresel emperyal emelleri için Pâkistan’ın başına belâ kesilmişler. Tıpkı kirli çıkar savaşını yürüttüğü Irak işgalinde; ve 91 bin belgeden sonra 15 bin belgenin daha yayınlandığı, ancak 1.2 milyon gizli katliâm ve suikast belgesinin bulunduğu Afganistan’ı istilâda olduğu gibi. Ya da “silâh fabrikası” diye “ilâç fabrikası”nı bombaladığı Sudan’da ve kargaşaya sürükleyip BM perdesinde girip sömürdüğü Somali’de olduğu gibi…
EN BÜYÜK BEL VE FELÂKET… Pâkistan hükûmeti, “imdat!” çağrılarında bulunmakta. Ne var ki Pâkistan’ı Asya’daki çıkarlarına ve işgaline âlet etmek isteyen ve yüzbinlerce askeri, yüzlerce uçağı ve helikopteri bu amaçla bölgenin işgal üssü haline getirdiği Afganistan’da konuşlandıran ABD, felâkete bigâne kalmakta. Yanıbaşında yüzbinlerce sivilin sel altında can verdiği Pâkistan’a sâdece göstermelik sekiz helikopter göndermekte! “Müttefiki” Pâkistan’ın can çekişmesini sâdece seyretmekte… İşin aslına bakılırsa, Pâkistan’ın başındaki büyük belâ ve musîbet, dün İngiltere’nin açıktan yaptığı istilâ ve sömürünün, bugün ABD’nin “özgürlük ve barış” maskesi altında “modern sömürü”sünden türemekte. Pâkistan’da peşpeşe darbeler yaptırıp, halkın irâdesiyle işbaşına gelen hükûmetleri alaşağı ettiren ABD, İslâm Zirve Konferansının kurucuları arasında yer alan seçilmiş devlet başkanı Zülfikar Ali Buttuo’yu Genelkurmay Başkanı Ziyâ’ül Hak’a devirtip idam ettirdi. Pâkistan siyasetine kan bulaştırıp, ülkeye fitneyi soktu. Peşinden hâlâ tesbit edilemeyen bir patlama ile Devlet Başkanı’nın uçağı havalanırken infilak etti. Ziyâ’ül Hak’le birlikte Amerika’nın Pâkistan Büyükelçisi de parçalandı… On yıllarca süren darbe ortamı, kavga ve karışıklığın ardından yine Pâkistan halkının iktidara getirdiği Nevâz Şerif’i, atadığı Genelkurmay Başkanı Müşerref’e devirtti. Ülkeyi kamplaştırıp kutuplaştırdı. Hâlen devam eden ve son Butto’nun kızı Başbakan Benâzir Butto’nun katliyle daha da azan kargaşa ve kaos ortamında ülke bölünmenin eşiğine getirildi. Bu süreçte cinâyetler, suikastlar, fâil-i meçhuller artarak devam etti. Sünnîlerle Şîilerin arasını bozmak ve birbirine kırdırmak maksadıyla her defasında onlarca, yüzlerce Pâkistanlının katledildiği camilere yönelik bombalamalar, baskınlar, saldırılar sürüyor…
“ÜMİDİMİZ VAR Kİ…” Bu arada Müslüman Keşmir’in yüzde 70’inin BM kararlarına aykırı olarak Hindistan’ın uhdesinde kalmasına yarım asrı aşkındır seyreden ABD ve işgal ortakları, Âzâd Keşmir’de günaşırı onlarca Müslümanın hunharca katline, terör ve soykırıma göz yumuyorlar… Kısacası, federatif sistemle çeşitli etnik ve mezhepleri İslâm ortak paydasında buluşturan Pâkistan’ın ırkî ve mezhebî ayırımlarla eyâletler üzerinden bölüp parçalama plânını güden ABD, Pâkistan’ı kıskaca almış. Kendi eseri “El Kâide” ve “Taliban”a destek verdiği gerekçesiyle ülkenin en az camiler kadar kadim bir gerçeği ve vazgeçilmezi olan medreselerin kapatılmasını dayatıyor! İsrail’in yüzlerce nükleer silâhına ses çıkarmıyor; nükleer silâha sahip Hindistan’a bir şey demiyor; Pâkistan’ın nükleer silâh programını iptal etmesini istiyor! Bu yüzden askerî darbe ve zorlamalarla başa getirdiği kontrolündeki yönetimlerin bunu başaramamasına karşı çeşitli karanlık senaryoları devreye sokarak, ülkeyi iç çatışma ve iç savaşa sürüklüyor… “İslâm’ın müstaid (kabiliyetli ve zeki) veledi”, pâk Hind Müslümanlarının ülkesi Pâkistan mübârek Ramazan’da kuruluşunu buruk kutluyor. Bütün İslâm âlemi ile birlikte, Irak, Filistin, Afganistan ve Pâkistan ağlıyor, feryâd ediyor. Bediüzzaman’ın müjdesiyle, “Ümidimiz var ki bu ah-û vâhlar gökte tebahhur edip (buharlaşıp) rahmet bulutlarına dönüşür”; bütün İslâm dünyası ve Pâkistan, küresel işgalci zâlimlerin işgal ve zulüm projelerinden kurtulur…Duamız budur… 15.08.2010 E-Posta: [email protected] |