21 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Türklüğe de suikast


A+ | A-

Bediüzzaman Türk kimliğinin Müslümanlıkla ne kadar bütünleştiğini vurguladıktan sonra Türklere şöyle sesleniyor:

“Ey Türk kardeş! Bilhassa sen dikkat et. Senin milliyetin İslâmiyetle imtizac etmiş (kaynaşmış), ondan kabil-i tefrik (ayrılması mümkün) değil. Tefrik etsen mahvsın. Bütün senin mazideki mefahirin (iftihar vesilesi olan icraatın) İslâmiyet defterine geçmiş. Bu mefahir zemin yüzünde (yeryüzünde) hiçbir kuvvetle silinmediği halde, sen şeytanların vesveseleriyle, desiseleriyle o mefahiri kalbinden silme.” (Mektubat, s. 543-4)

Bu mefahirden kasıt, İslâmın bayraktarı olarak yaşanmış bin senelik tarihin şan ve şeref levhaları ile hayatın her alanındaki medeniyet eserleri.

İslâm ve dünya başkenti İstanbul’un benzersiz ve muhteşem silüetine şekil veren zarif Osmanlı kubbe ve minareleri, yüzyıllardır hiçbir kuvvetin silemediği mefahirin ilk akla gelen örnekleri...

Gerek Türkiye topraklarında, gerek diğer İslâm beldelerinde benzer daha nice mefahir var.

Ve çok daha önemlisi, Türklerin de muazzam katkılarıyla gelişen İslâm medeniyetinin temellerini atıp, her alanda inkişafına katkıda bulunan çok kıymetli fikir, gönül, ilim, aksiyon insanları.

Kur’ân’ın rehberliğinde fikir ve ilim dünyasına yeni ufuklar açan mütefekkirler; gönülleri aydınlatan maneviyat sultanları; şefkat, izzet ve dirayet eksenli yönetimleriyle, hükmettikleri her yere adalet ve hizmet götüren devlet adamları; hayatın derunî boyutunu zenginleştiren sanatkârlar...

Asırlar boyu, nesilden nesile devredilerek bugünlere ulaşan bu mefahir için, Türklere “Kalbinizden de silmeyin” diyor Bediüzzaman. Neden?

Sualin cevabı, bu sözlerin, İslâmla kaynaşmış ve bütünleşmiş bir Türk kimliğinin geliştirilerek muhafazasının çok daha büyük önem kazandığı bir dönemde kayda geçirilmiş olmasında yatıyor.

Onun bu hatırlatma ve tavsiyeleri yaptığı dönemde “Din yok, milliyet var” anlayışıyla, İslâmdan arındırılmış bir Türkçülük ideolojisini ikame etmek için yoğun bir kampanya başlatılmıştı.

M. Kemal’in “Türkler Arapların dinini kabul etmezden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din Türk milletinin millî rabıtalarını gevşetti; millî hislerini, millî heyecanını uyuttu. Muhammed’in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdular” sözleri bunun bir ifadesiydi.

Türklerin “bilmedikleri ve anlamadıkları bir dille” yazılan Kur’ân’ı okumalarını “Beyni sulanmış hafızlara döndüler” diyerek aşağılaması da.

(Bu bilgiler, Atatürk’e en yakın isimlerden Afetinan’ın hazırladığı “Medenî Bilgiler ve M. Kemal Atatürk’ün El Yazıları” kitabında mevcut.)

Türkçü milliyetçiliğin, bütün toplumsal ve kamusal alanlardan dışladığı, hattâ özel hayat alanlarındaki tezahürlerine bile tahammül edemediği dini tamamen vicdanlara hapsetmeye çalışan katı, bağnaz ve saldırgan bir laikçi anlayışla beraber uygulanması, herkes gibi, hattâ diğer unsurlardan çok daha fazla Türklere zarar verdi.

Dersim’e dair sözleriyle Atatürk devrinde yaşanan trajik olaylardan birini gündeme getiren Öymen diyor ki: “ ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü küçümseyeni devlet düşmanı sayarız.”

Bu zihniyetin kendi despot anlayışını devlete mal etmekle yetinmeyip, mutluluk gibi, insanın maneviyatındaki iç dinamiklerle doğrudan irtibatlı bir ruh halini dahi tepeden inme sloganlarla dayatarak, bütün ipleri elinde tuttuğu dönemlerde, etnik kökeni Türk olan insanları da canından bezdiren istibdat politikaları uygulamış olması, işin ibretli ve ironik vechesini oluşturuyor.

Bağnaz laikçi bir zihniyetin refakatinde uygulanan Türkçü politikalar Türkleri de ezmedi mi?

Peki, bu sıkı laikçi ve Türkçü politikaların mimarları, fikir babaları, keskin uygulayıcıları Türk müydü? Tarihî kayıtlar öyle olmadığını gösteriyor. Türkçülük adıyla Türklüğe yapılan suikastın bu yönü de, işin dikkate değer ayrı bir vechesi.

21.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.11.2009) - İslâm ve Türkler

  (19.11.2009) - Yanlış ortak payda

  (18.11.2009) - Tarihî ikaz

  (17.11.2009) - Atatürk’le açılım olur mu?

  (15.11.2009) - Şevk “mesaj”ları

  (14.11.2009) - Sistem değişmeli ki...

  (13.11.2009) - Asıl belge bu

  (12.11.2009) - Kişiden önce sistem

  (11.11.2009) - Gereğini yapmak

  (10.11.2009) - 10 Kasım ve açılım

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: yemek tarifleri- Risale Çocuk- yemek tarifleri - Risale-i Nur- Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yemek Tarifleri - Makdis