17 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nurullah AKAY

Ölçümüz ve yolumuz


A+ | A-

Bu dünya hayatında yaşamak için uygulamamız gereken kurallar elbette olacaktır. Dünyamızda, çevremizde meydana gelen hadiselere bakış açımızı belirleyecek, bizi yanlışlara sürüklemekten koruyacak önceliklerimizin olması gerekir. Bizler sadece kendi aklımızla doğruları bulamayız.

Kendi aklımıza güvenirsek birçok yanlışlara düşebiliriz. Bu durumda, insan olmamızın gereği olarak yaşamamız gereken hayat tarzına ulaşmamız mümkün olmayacaktır. Bu hâl, bütün insanlar için geçerlidir. Bu sebeple insanlık her zaman kendisi için bazı kurtarıcılar ve önderler aramıştır. Bazıları kendi insanlık cevherine uygun yolu bulmuş olmakla birlikte bir kısım insanlar da kendisini karanlık âlemlere sürükleyecek sahte kurtarıcılar seçmişlerdir.

Şüphesiz insanlar bu dünyada seçimlerinde serbest bırakılmışlardır. Fikirleri seçmede, hayat tarzları belirlemede bir zorluğa başvurulmamıştır. Ama gerçeğe varılmak için lâzım gelen bütün ışıklar yakılmış ve insanlık kendi yaratılışına uygun doğru bir tercihe çağırılmıştır.

Kâinatın Yaratıcısı yaratılan bütün varlıkların içinde insanları imtiyazlı kılmış, bunun bedeli olarak onu imtihana tabi tutmuştur. İnsanlardan istenilenler, Resullerle ve Kitaplarla belirlenerek insanların düşünce ve tercihlerine sunulmuş ama bir zorlamada bulunulmamıştır.

Biz Müslümanlar da kendi cüz’î irademizi kullanarak İslâm’ı kendimize bir hayat tarzı seçmiş bulunmaktayız. İnsan olarak Hz. Muhammed’i (asm) önder, kitap olarak Kur’ân-ı Kerim’i de rehber olarak seçmişizdir. Hiç şüphe yok ki, seçimimizi en güzel bir şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Bu sebeple kendimizi bahtiyar biliyoruz.

Bu duruma göre bizim temel hedefimiz, Rabbimizi razı etmek olacaktır. Yaşantımızı O’nun kanunlarına göre sürdürmemiz gerekir. Bunun için önümüzde hem örnek bir yaşantı var, hem de her an temel vazifelerimizi öğrenebileceğimiz bir kaynak bulunmaktadır. Bundan sonrası bizi bağlar. Yani hem “Müslümanım” deyip hem de gayr-i İslâmî bir hayat yaşamamızın haklı bir gerekçesi bulunmayacaktır bizim için.

Gece olsun gündüz olsun günlerimizin her dakikasında uymamız gereken kurallar vaaz edilmiştir. Hem Hâlık-ı Rahimimiz olan Rabbimizi razı etmek, hem de dünyamızı imar etme imkânımız bulunmaktadır. Belirlenen İlâhî kaideler çerçevesinde hareket ettiğimiz takdirde aynı zamanda dünya işlerimizde de muvaffak olmanın önemli adımlarını atmış olacağız. Çünkü bizim inancımızda din ve dünya işleri iç içedir. Meselâ hem dünya işlerimizi yerine getirip hem de Allah’ın rızasını kazanmak mümkündür.

İnsanlığın medar-ı iftiharı Peygamberimizin (asm) hayatı ve bu şerefli insanın yolundan giden büyük insanların yaşama tarzları bu konuda bize birer örnektir. Zira bu yolda Allah’ın emirleri istikametinde gidilecek, şeytanın telkin ettiği yıkıcı yaklaşımlar olmayacak; muhabbet asıl olacak, düşmanlıktan kaçınılacaktır. Yakmak, yıkmak, vurmak, kırmak, gururlanmak, kin beslemek, üstün görünmeye çalışmak olmayacak; tamir etmek, sevgi ile yaklaşmak, konuşarak anlaşmak, gönül kazanmak, mütevazi olmak asıl olacaktır.

Eğer Rabbimizin bize ihsan ettiği İslâm nimetinden tam olarak istifade etmeğe muvaffak olabilirsek, hayatımızı güzellikler çevreleyecek, şeytanlar yol bulup dünyamıza giremeyecektir. Bizim “Asr-ı Saadet”lere ihtiyacımız bulunmaktadır. Kur’ân’ın nuru dışındaki ışıklar ateş böceğinden öte bir güce sahip olamamaktadırlar.

Ölçümüz Kur’ân ve Kur’ân’ın dünyada en güzel bir şekilde yaşama şekli olan Muhammedî (asm) bir hayat olmalıdır. Bu çerçevede her zaman muhasebe içinde bulunmalıyız. Unutmayalım ki, nefis ve şeytanın en önemli mücadelesi İslâmî sınırlar içinde yaşayan Müslümanlarla olmaktadır. Allah’ın inayetine başvurmak, her an O’na sığınmak, O’ndan yardım istemek temel hedefimiz olursa, Allah’ın bize ihsanı olan İslâm nimetinden tam olarak faydalanma imkânımız olabilir. Rabbim bizleri, “Yolu Kur’ân, rehberi Muhammed (asm)” olanlardan etsin...

17.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.11.2009) - Nice insanlar vardı dünyamızda

  (03.11.2009) - İnsanî hürriyete muhtacız

  (27.10.2009) - Misafir olduğumuzu unutmadan

  (25.10.2009) - Mutlak sona doğru ilerlerken

  (20.10.2009) - Dünyamdan yansımalar

  (13.10.2009) - İnsan olmayı çözebilmek

  (29.09.2009) - "Said Nursî" ülkemizin medar-ı iftiharı

  (22.09.2009) - Kur’ân okumak, anlamak ve yaşamak

  (15.09.2009) - Kişinin kendisi gibi olması

  (07.09.2009) - “Ümmet”in bir ferdi olabilmek

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.