Vehbi HORASANLI |
|
Toka sancak, arya sancak |
Donanmamızda her sabah ve akşam “toka sancak, arya sancak” törenleri yapılır. Ticaret gemilerinde de bazı kaptanlar tören ile yapılmasa da bayrak çekme ve indirme merasimlerini hassasiyetle uygularlar. Bu yazımızda her gün en az iki kere yapılan bu tören nereden çıkmıştır? Toka, arya ne demektir? Sorularını cevaplamaya çalışalım. Toka, hani şu kemer tokası var ya, işte onun gibi bayrak çekme anlamına gelen bir kelimedir. Bayrak çekilir ve çengeli deliğine geçirilir, düşmesi engellenir, yani toka edilir. Toka görüldüğü gibi Türkçe kelimedir lâkin arya etmek, bayrağı indirmek anlamındadır ve büyük bir ihtimalle Latince kelimedir. Zaten günümüzde kullanılan denizcilik terimlerinin çoğu Latince kökenlidir. Donanmamızda her sabah güneş doğduktan sonra bir tören mangası eşliğinde bayrağımız toka edilir. Keza her akşam güneş batmadan önce yine tören mangası silâhları ile bayrağa selâm durarak arya ederler. Bu arada silistre çalınır. “Silistre” denizcilere özgü bir çeşit düdüktür. Kıdem durumuna göre uzun ve kısa süreli çalınır. Ayrıca yine donanmada gemi devresinden anons yapılmadan önce ikaz sesi olarak kısa süreli silistre çalınır. Silistre, gemi komutanlarının veya yüksek rütbeli subayların gemiye giriş ve çıkışlarında da çalınır. Bu usul yüzyıllardır gelenek halinde devam etmektedir ve yalnız Türk Donanmasına özgü bir uygulama değildir. Neredeyse bütün dünyada tabiî ki sadece askeri gemilerde titizlikle uygulanmaktadır. Bayraklar sadece bir ülkeyi sembolize etmez. Aynı zamanda denizcilikte bir haberleşme aracıdır. Günümüzde harf ve rakam sancakları olarak kullanılmaktadır. Örneğin “Bravo” (bahriyede “Burak” diye söylenir) sancağı tehlikeli yük taşındığını veya yakıt alımı yapıldığını gösterir. Quebec, (bahriyede Sarı) bayrak “karantina yani sağlık kontrolünü bekliyorum” anlamındadır. Keza “Hotel” (bahriyede Halat) kılavuz kaptan bulunduğunu sembolize eder. Bütün gemilerde ister savaş gemisi ister ticari gemi olsun bu bayrakları taşımak mecburidir. Bayramlarda gece tenvirat (donanmada gemilerin lambalarla aydınlatılması) gündüz ise sancaklar göndere (bayrak direkleri) çekilir. Gördüğünüz o rengârenk her bayrak ya bir harfi veya rakamı sembolize etmektedir. Yoksa anlamsız şekil ve renklerden ibaret değildir. Umarım bu yazıyı okuduktan sonra dünyada sadece savaş gemilerinde görülebilecek bu uygulamaların ne demek olduğunu anlamış oldunuz. İyi de bu toka, arya törenleri nereden çıkmıştır? Bu törenler sadece gemilerde yapılmaz, bütün askeri birliklerde hatta kamu ve özel kuruluşlarda da benzer şekilde yapılmaktadır. Bu işin aslı nedir? Diye bir soru aklınıza gelebilir. Çok önceki asırlarda nasıl yapıldığını bilemem, lakin son 300 yıldır bu uygulama İngilizlerden bütün dünya ülkelerine geçmiştir diyebilirim. Zira “United Kingdom” yani İngiltere Krallığı üzerinde güneşin batmadığı bir devlettir. Her İngiliz komutan veya yetkili amir, İngiliz bayrağının üzerine güneş batırmak istemez. Dikkat ettiyseniz törenler güneşin doğuşundan sonra ve batışından öncedir. Yani belirli saatlerde değil, güneşin doğuş ve batış saatleri ile âlâkalı bir şekilde yapılmaktadır. Ezanın 24 saat boyunca hiç kesilmediği ve devamlı olarak okunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Biz Müslümanların “Dünyanın her yerinde kardeşlerimiz yaşıyor” anlamında övündüğü ve “şahadetleri dinin temeli” diye İstiklâl şairimizin nitelediği ezan, üzerinde hâlâ güneşin batmadığı İmparatorluk gibi gürül gürül okunmaktadır. Hızla çatırdayan ve bugün dağılmanın eşiğine gelen Britanya İmparatorluğu’nun aksine ezan, daha geniş coğrafyalara doğru yayılmakta ve kıyamete kadar da namaz emrini duyurmaya devam edecektir, inşaallah… Evet “şeair” adı verilen ve bir nevi “sembol” adını vereceğimiz ezan, bayrak gibi kavramlar yüzyıllardır önemini korumuş ve halen de korumaya devam etmektedir. İslâmın en güçlü kılıcı olan Türk milleti de ezanımızı ve hilâl ile süslü sancağımızı daima dünyanın bir ucundan diğer ucuna şerefle taşımaya devam edecektir. Savaş gemilerimizin grandi direklerinde (en yüksek direk) hâlâ Kur’ân-ı Kerim taşınmaktadır. Buna hiçbir güç engel olamamıştır. Şanlı bayrağımız gibi Kur’ân’ımızı da başımız üstünde taşıyarak İslâma hizmet etmek her askerin en büyük gururudur. Buna engel olmak isteyen bütün güçler hüsrana uğradığı gibi Allah’ın izniyle bundan sonra da uğramaya devam edecektir, vesselâm… 27.10.2009 E-Posta: [email protected] |