17 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

Peşpeşe vefatlar ve tevafuklu bir vefat haberi


A+ | A-

O gün; sabah namazından sonra, hanımla beraber yaptığımız mutad dersimizi okuyorduk. Takib ettiğimiz kitab da; Üstad Hazretlerinin tarihçe-i hayatı idi. Artık sonlara yaklaşmıştık. Yurt dışındaki nur talebelerinin veya muhibb-i nur olan, nur aşıklarının mektuplarını okuyorduk.

“Risâle-i Nur’un Pakistan’da neşriyatını yaparak, pek çok kimselerin bu eserlerden istifadelerini sağlayan Karaşi (Karachi) Üniversitesi Türk tarih bölümü asistanı ve dört büyük gazetenin muharriri (yazarı) M. Sabir’in bir mektubu” diye başlayan ve üç tane güzel mektup yazan M. Sabir’in vefat ettiğini, aynı gün içerisinde bizim “sentez haber” sitesinden okuyunca, hem şaşırmış hem de üzülmüştüm. Hem de “Fesübhanallah! Tevafukun böylesi, aynı gün onu okuyoruz ve onun vefat haberini alıyoruz” demiştim.

Şaşırmıştım; ben o zatın ismini daha sonraları pek duymadığımdan ya vefat etmiş, ya da bir kenara çekilmiş v.s. zannediyordum. Ama hâlâ hayatta ve faal bir nur talebesi olduğunu da ancak işte bu vefat haberiyle öğrenebilmiş ve üzülmüştüm. Profesör olan Muhammed Sabir’in bu vaziyeti bana; hem dış dünyadaki nur talebesi olan insanları, hem de yakın zamanda vefat eden nurun sadık talebelerinden Prof. Dr. İbrahim Canan ve aynı zamanda gazetemizin yazarı, birçok eserin müellifi Şaban Döğen hocalarımızı hatırlatmıştı.

Ani bir şekilde vefat eden o iki muhterem zata üzülüyorduk. Her ikisinin hayatları da, nurun hizmetiyle geçmişti. Daha onların üzüntüsünü üzerimizden atamamıştık ki, bu zatın da bu şekilde haberi gelince “İnnâ lillah ve innâ ileyhu râciûn” dedik. Allah rahmet eylesin, hepsinin de makamları cennet olsun inşaallah.

Tabii, bizlerle bir hukuku olan, beraber hatıralarımızın geçtiği nur talebelerinden rahmet-i Rahman’a kavuşanlara, taziye babında, hatıralarını yâd eden yazılar yazmaya çalışıyoruz. Hatıralarımızın olmadıklarına da, ancak bu şekilde rahmetler diliyoruz. Bu meyanda Şaban hocamızın, berzah âleminden bizlerle muhaveresini tahayyül edip, satıra döktüğümüz “mesajı”ndan dolayı, teşekkür ve tebrikler aldık. Bunlardan biri de, 35 senedir hukukumuz olan, kadim dostlarımızdan, gazetemizin yazarlarından ve Ankara’nın hizmet erlerinden Sami Cebeci’nin söyledikleriydi. “Osman, bizi ağlattın yahu! Hanımla beraber yazıyı okuyup ağladık” diyerek, telefonun diğer ucundan sitayişkâr tebriklerini bildirmesiydi. (Tabii biz bunu dâvâmızın medhiyesi sayıyorduk)

Dış dünyadaki nurun hizmetinde koşan nur talebelerini de müşahede ettiğimizde; “denizin içindeki balığın, karaya çıkınca denizin kıymetini anladığı” gibi, Nur’un, Risale-i Nur’un kıymetini, kadrini daha iyi anladık. Bizim alnımızı (özellikle âlem-i islâmda) ak eden o Nurları, o zatların teveccühleriyle daha iyi anladık. Hiç unutmam, hac ibadeti için Mekke-i Mükerreme’de bulunduğumuz zaman sarışın bir genç görmüştüm. Oradaki arkadaşlar, onun aslında bir Alman genci olduğunu, Risâle-i Nur’lar vasıtasıyla İslamla şereflendiğini, ondan sonra da hacca geldiğini söylemişler ve şunu da ilave etmişlerdi: “Bu kardeşimiz 23 yaşında, Risâle-i Nurları orijinal lisânından öğrenmek için Türkçe öğreniyor.” Şaşırmış ve tebrik etmiştim.

Aynı şekilde, Mısır’da bulunduğumuz 3 ay zarfında da bunları müşahede ettik. Mısır’ın zekî evlâtları (özellikle Ezher hocalarının) Nurlara kendi malları gibi sahip çıktıklarını gördük. Öte yandan, Ekvator’dan, Afrika’nın ortasından, Fildişi‘nden Kahire’ye, orada Nurları ve Üstadımızı iyice öğrenip memleketlerinde anlatmak üzere gelen simsiyah Ali ve Zekeriya isimli kardeşlerimizi hiç unutmuyorum. (İnşaallah Mısır hatıralarımızı yazacağımız bir dizi yazıda bunları anlatacağız).

17.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.11.2009) - Şaban Döğen’den “mesaj” var!

  (05.11.2009) - Binler rahmet sana, Şaban Hoca

  (22.10.2009) - Nur’un merkezinden, Türkiye’nin merkezine

  (16.10.2009) - İbrahim Canan

  (10.10.2009) - Bursa’da ne var, ne yok?

  (07.10.2009) - Yeşilçam’ı aydınlatan adam: Çakmaklı

  (28.09.2009) - Osman Gazi’den, Osman Ertuğrul’a Osmanlı….

  (22.09.2009) - Bu kimin bayramı?

  (13.09.2009) - 12 Eylül günü...

  (11.09.2009) - Ramazan’da bir İlâhî ikaz

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.