Osman ZENGİN |
|
Ramazan’da bir İlâhî ikaz |
Kim ne derse desin, hadiseleri nasıl yorumlayıp nereye çekerse çeksin, ortadaki gerçek değişmiyor. İstanbul’daki sel felâketini, hele bir de onlarca insanın öldüğünü duyunca çok üzüldük. Bu bir felâketti, ama yine taraf-ı İlâhî’den gelen ikaz mahiyetindeki bir felâketti bu. Böyle felâketlerin Ramazan ayında gelmiş olması tesadüf olabilir mi? Tabiî umumî bir âfât, bir felâket geldiği zaman bundan masumlar da hissesini alıyor. Bundan yetmiş sene kadar önce yine böyle bir Ramazan’da, İzmir ve Erzincan’da meydana gelen deprem münasebetiyle Üstad Said Nursî Hazretleri, kendisine sorulan sorulara verdiği cevap içinde diyor ki: “Yine manevî cevap: Şöyle denildi ki; Ramazan-ı Şerifin teravih vaktinde, kemal-i neş’e ve sürur ile (kendinden geçmişçesine sevinç ve neş’e ile), sarhoşçasına, gayet heveskârane (istek duyarak işlenen günahla) şarkıları ve bazen kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslâmiyetin (İslâm merkezinin) her köşesinde cazibedarane (çekici bir şekilde) işittirilmesi, bu korku azabını netice verdi…” Bunu bildiğimizden yıllardır her Ramazan ayı geldiğinde ona hürmetsizlik edenler (maalesef bu hürmetsizliği Müslüman diye bildiklerimiz yapıyor, diğer din mensupları onlardan daha saygılı ve hürmetli) yüzünden başımıza yine bir felâket geleceğinden korkar dururuz. Ki, geçtiğimiz yıllarda bu şekilde Ramazan ayında meydana gelen depremler buna bir misâldir. Geçmiş kavimlerin başlarına gelen çeşitli âfât ve felâketler de, hep bu yüzden gelmemiş miydi? Cenâb-ı Hak, emrine karşı gelenleri hep ikaz etmiştir tarih boyunca. Umuma karşı bu kadar saygısızlık olmaz. Oruca saygısızlık edenler bari milletin ortasında yapmasa! Denilecektir ki; “Oruçlular da vefat etti”. Olabilir, onda da bir çok hikmetler var. Ama dediğimiz gibi, umumî felâket gelince mazlûm-zalim ayırt etmez. Öyle olsa, bu sefer de imtihan sırrı bozulur. Hem bu şekilde masum gidenlerin kendileri şehit hükmünde sonsuz bir saadeti kazanıyor, zayi olan malları da sadaka hükmünde kabul ediliyor. Dolayısıyla onlara rahmet oluyor zaten. Ne yapalım? “İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizleri helâk etme ya Rabbi!” diyelim. Hem Senin âyetlerinin tercümesi mesabesinde olan bu sözlerin ikazıyla, onları da uyandır ve bu milleti her türlü âfâtından muhafaza ile, ölenlere rahmet, yakınlarına sabırlar ver! 11.09.2009 E-Posta: [email protected] |