22 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

Bu kimin bayramı?


A+ | A-

Elbette bizim, yani bir ay boyunca sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ve O'nun rızası için oruç tutan Müslümanların bayramıdır. Dün (meşrû mazeretsiz) oruç tutmamak haramsa, bugün de oruç tutmak haramdır.

Peki, oruç tutmayan, özellikle de, keyfî olarak oruç tutmayan ehl-i siyam muhalifleri, günler öncesinden bavullarını hazırladılar bile, bayram tatilinden istifadeyle tatil beldelerine gitmek için; hak etmedilerse, onlara nasıl bayram oluyor o zaman?

Bizde atasözü şekline gelmiş bir ifade var: “Oruç tuttuğuyla bayram etmez” diye. Aslında bu, geçimsiz insanların tavırlarını anlatmak için kullanılan bir cümleyken, şunu da anlamamız lâzımmış demek ki: Oruç tuttuğumuz kimselerle beraber bayramı da yapacakmışız. Zaten diğerleri, bizimle beraber oruç tutmadılar ki, bayram yapsınlar. Onlar; bayramı rahat yapsın diye, Müslüman’a verilen tatil imkânından faydalanmayı çok güzel biliyorlar. Aslında imkân olsa, özellikle devlet dairelerinde çalışanlar için bir uygulama getirilse, “Bu tatil, sadece oruç tutanların birbirine bayram ziyareti yapma kolaylığı için yapılmıştır. Oruç tutmayanların böyle bir derdi olmadığından onlara tatil yok, çalışmaya devam edecekler. Tıpkı Ramazan’da yemeye devam ettikleri gibi” denilse nasıl olur bilmem? Hem ibadet yapma, hem de O'nun nimetlerinden istifade et! Ne güzel şey!

Zaten onların dilinde bu bayramın adı “Ramazan Bayramı” değil de, “Şeker Bayramı”dır. Nereden bulup, nasıl ihdas ettilerse böyle bir kelimeyi? Akılları fikirleri; hep yiyip içmek, nefsin her türlü arzusunu yerine getirmek olduğundandır her halde. Bu, yüzde iki-üçlük Nişantaşı sosyetesi kaynaklı hallerden nasıl kurtulacağız bilmem? Bu vatanın, bu milletin nimetlerinden istifade edip, ona aykırı işlerde bulunanlar, ne zaman milletle beraber olur acaba?

Neyse, onları orada bırakalım. Evet, yapılan güzel bir işin sonunda hep mutluluklar olmaz mı? Mükâfât merasimi, düğünler, bayramlar gibi. İşte, Müslümanın senede en büyük iki umumî ibadetinin neticesinde, Cenâb-ı Hakk’ın onlara verdiği iki bayramdan biridir Ramazan Bayramı. İslâmın beş şartından biri olan orucun tutulması neticesi idrak edilen Ramazan Bayramı (fakirlere verilen fitreden dolayı “fıtır bayramı” da denir buna) ümmetin on beş asırdır îfâ ettiği bir bayramdır. Bir ay boyunca oruç tutup, ibadet ettiğimiz Müslümanlarla ortak sevincimizi paylaşırız bugün. İnsan, Hz. Peygamber’in (asm) şu iki hadis-i şerifinde bahsettiği: “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar.”

“Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Ramazan’ı ibadetle ihyâ ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” halleriyle hallenirse, artık yeniden günah kazanmak için uğraşmaz her halde.

Tabiî, bu arada mühim bir şey de şudur: “Ramazan gitti, kaldığımız yerden devam” dememeliyiz. Dünyaya gönderilmesindeki esas maksat; Rabbini tanıyıp, ona duâ ve kulluk etmek olan insan, gaflette bulunup da, ömrünü “vur patlasın çal oynasınla” geçirmeyip, Ramazandan sonra da yine ibadetlerine devam etmesi lâzım. Bayram gecelerinde yapılan ibadetlerin ehemmiyetini de, Peygamberimiz (asm) hadis-i şeriflerinde çok güzel ifade ediyor:

“Ramazan ve Kurban Bayramının gecelerini ihyâ eden kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.”

“Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tövbe reddolmaz. Ramazan Bayramının ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Berat Gecesi ve Arefe Gecesi.” “Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.”

Bu müjdelere lâyık olmak için, o gecelerde çözülmeyip, gaflete düşmeden Rabbimize yönelmeliyiz, değil mi?

Bir de; bu içinde olduğumuz Şevval ayı ile alâkalı yapmamız gereken mühim bir şey de, bu ayda altı gün oruç tutmaktır. Yine Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Kim Ramazan orucunu tutar ve Şevval’den de, ona altı gün daha eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur”. Hani her amele on sevap hesabıyla, Ramazan’da tutulan her orucun sevabı on, otuz günle onu çarpınca üç yüz yapıyor ya, aynı hesapla altı günü de onla çarpınca altmış ve dolayısıyla toplayınca da bir senelik oruç sevabı alınıyor İnşaallah.

Allah’a abd olmak lâzım, onun rızasını kazanmak lâzım. Onun için de gayret edip, sevap ve mükâfâtlara gark olalım İnşaallah. Bugün bayramdır. Başka şeyleri bahane ederek, bayramın rengini değiştirmek isteyenler de olabiliyor maalesef; hani “Bayramsa bayramınız mübarek olsun” diye. Belki, âlem-i İslâm’da bazı bölgeler zulüm altında giriyor bayrama, elbette her dâim duâ ediyoruz onlara—Allah yardımcıları olsun—, ama bu bayram onlara da bayramdır. Belki hüzünlü bayram, buruk bayram olabilir, bazı musîbete giriftar olanlar için. Ama bu, bayramın bayram olma özelliğini de kaldırmaz.

Cenâb-ı Hak, Ramazan ve bayramda yaptığınız bütün hayır ve hasenâtı kabul eylesin. Bayramınız mübarek olsun!

22.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.09.2009) - 12 Eylül günü...

  (11.09.2009) - Ramazan’da bir İlâhî ikaz

  (07.09.2009) - Çıkart, o başındaki örtüyü!

  (31.08.2009) - Nermin kardeşimize rahmetler…

  (17.08.2009) - On sene önceydi…

  (07.08.2009) - Mehmed Güvenç Ağabey

  (02.08.2009) - Ak sakallı, tunç iradeli Hasan Ağabeyim

  (30.07.2009) - ‘Katı sayı’ yumuşadı mı?

  (27.07.2009) - Cevşen tamam, sıra tesbihatta…

  (24.07.2009) - HSYK beklerken, DSYK ve MMYK tayinleri yaptı bile!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.