13 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

İnsan, acizliğini düşünce anlıyor


A+ | A-

İnsan, adını ne koyarsa koysun, dönüp dolaşıyor ve acizliğini ilân ediyor. Ne acı ki, bunu da hep felâketlerde anlıyor. On-on beş dakikanın içinde adeta yer yerinden oynuyor ve insan hiçbir şey yapamıyor. Yürüyen ayaklar yürüyemez, lüks araçlar karton kâğıtlar gibi katlanmış ve evler-barklar bir anda yaşanmaz hale geliyor da, insan yine acziyetini ilân ediyor. Hayat ışığı insanın gözleri önünde sönüyor ve insan sadece seyrediyor.

Korkunç teknoloji de, korkunç derecede etkisiz hale geliyor.

İnsan, düşünce, acizliğini anlıyor.

Savaş, deprem, sel, hastalık, yangın vb. bütün musîbetler, insanın aciz tarafını ilân ediyor.

İnsan, elinde bir şey kalmayınca anlıyor etkisizliğini, yetkisizliğini.

Yüce Kudret, her şeyin kendi elinde olduğunu apaçık okutturuyor insana.

Gelişmişlik düzeyi, teknolojik durumu nerede ve nasıl olursa olsun, eğer insan haddini aşarsa, boğuluyor. Onun için yaşanan felâketlerin sorumlusu insanoğludur.

Mahlûkatın tesbihatını Cenâb-ı Hakka takdim etme görevi bulunan ve mahlûkatın en şereflisi olan insanın, Hakka hürmetsiz tavırları ve ibadetsiz halleri, bilhassa mübarek aylarda sebeplerin de galeyanına sebep oluyor. İnsanın yaratılış maksadına uymayan halleri, rahmeti kabına sığmaz hale getiriyor. Böylece insanın fiillerinin cezası olarak musîbetler yaratılıyor.

Akıl sahibi insan, kendi geleceğini de düşünerek, akıllıca kullanmalı aklını. Çünkü bir kişinin yaptığı bir kötülük, sadece onunla ilgili kalmıyor. Herkesin herkesle, pek çok alâkası bulunuyor. Sokakta birilerine küfrederek bağıran, sadece o küfrettiği kişiyi etkilemiyor. Bireysel kirlenmeler, toplumsala dönüşüyor.

Tabiî, kirlenmeye ‘sebep olan’lar da sorgulanmalıdır. Birilerinin bir şekilde sebep olduğu ihmal ve ihlâller; bugün yürekleri sızlatan pek çok farklı terörü doğuran ‘sebep’ler olarak karşımıza çıkıyor? Maddî kayıp ve yıkımlar; manevî yıkım ve kayıpların birer sonucu oluyor. İlgisizliğe terk edilen insan, kendini çok acı şekilde hissettiriyor.

Verilen onca nimetlere karşı ilgisizlik ve şükürsüzlük, nimetlerin kaybına sebep oluyor.

Manevî yıkım, Yaratıcı katında da büyük etki meydana getiriyor. İlâhî ‘azap’ kendini çok ciddî hissettiriyor. Çünkü hiçbir etki, tepkisiz kalmıyor. Eden, buluyor.

‘Yaşananların sorumlusu insanoğlu’ yorumu hiç de yanlış değil. Bilhassa ibadet zamanlarında, ibadet aylarında insan daha bir edepli olmalı. Edeb-î İslâmiye, insana yakışan bir haldir. Umumileşen ibadet ihmalleri, umumî musîbetleri celbediyor.

Üniversiteli gençlere, “Bir ciddî rüşvet teklifi alsanız, tavrınız ne olur?” diye soruyorum. Büyük çoğunluğu, “Lâfı mı olur hocam, hallederiz” diyorlar gülüşerek. Ben de şaşkınlaşıyorum.

Kötü bir şey umumî hale gelmişse, korkulan zaman geldi demektir.

Musîbetin sebepleri de dikkat çekici; “Nimet ve rahmet-i İlâhiyenin fiatı, şükürdür. Biz, şükrü hakkıyla vermedik. Evet, rahmetin fiatını şükürle vermediğimiz gibi; zulmümüzle, isyanımızla gadabı celbediyoruz. Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyan ile nev-î beşer, tam tokata kendini müstehak etti ve dehşetli tokatlar yedi.” Emirdağ Lâhikası, 30.

İhmal ve ihlâller, ferdi ve toplumsal bozulmaları sonuç veriyor.

Yaratıcının cezası da, ödülü de her insanda ve toplumda ayrı ayrı tezahür ediyor. Bireysel bozulmalar zamanla toplumsala dönüşüyor. Her toplum da meydana getirdiği kötü davranışın, maddî ve manevî hasarından mes’uldür.

Musîbet, ahlâk terbiyesini netice verirse musîbet olmaktan çıkar. Yoksa dersi alınmazsa, yaşananlar yaşanılmaya devam edecek demektir. Yaratıcının cezası da boldur, mükâfatı da.

13.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.09.2009) - İtiraf istiğfarı, istiğfar istiazeyi; o da affı netice verir

  (01.09.2009) - Kimi aradığından, kimi bulduğundan imtihandadır

  (23.08.2009) - “Artık her yerde, Peygamberimi (asm) yanımda hissediyorum!”

  (09.08.2009) - İlgisizliğe terk etmek, sokağa bırakmaktan daha acıdır

  (02.08.2009) - Olaylar, birer müşteri gibidir; bazıları çok kâr bırakır

  (26.07.2009) - Yanımızda olmayanın yanında olmalı ve ona yardımcı olmalı

  (18.07.2009) - İmânî sofralarda Hz. Peygamber de var

  (17.07.2009) - Şehirler, mâneviyâtla şekilleniyor

  (16.07.2009) - Kudsî bir bağ: İMAN AKRABALIĞI

  (15.07.2009) - Her okuma programı, bir yenilenme hareketidir

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.