Mehmet KARA |
|
Darbeleri ortadan kaldıracak reçete |
“Demokrasi şehitleri” Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın 1960 ihtilâlinden sonra idam edilmesinin üzerinden 48 yıl geçti. Milletimiz ihtilâlin kanlı ellerini değil, kendisine hizmet etmiş olan mazlûmları unutmadı, unutmayacak da. İdamların yıl dönümünde, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın bir sözünü hatırladım. Gazetelerin Ankara Temsilcileri olarak katıldığımız yemekte, AB projesini “barış projesi” olarak gördüğünü söyleyen Bağış, Avrupa Birliği’nde “darbeler” dahil birçok sıkıntımızı ortadan kaldıracak “reçeteler” bulunduğunu söylemişti. Ve bunu şöyle açıklamıştı: “Normal zamanlarda spor yapmayı, sağlıklı beslenmeyi düşünmeyiz. Ne zaman ki problemler çıkar, o zaman bir diyetisyene gideriz. Onun reçetesini uygulayarak daha sağlıklı oluruz. Bu diyetisyenin bir takım sağlık sorunlarının olması, reçetesinin kötü olduğunu göstermez. Diyetisyen de bazı sorunlar yaşayabilir ama o reçete denenmiş bir reçetedir, iyi gelir… Avrupa Birliği’nde de bazı sıkıntılar olabilir. Ama Türkiye 48 yıl evvel Başbakanını bir darbe sonucunda idam eden bir ülkeydi. Aynı dönemde İspanya da, albaylarının Meclisi bastığı bir ülkeydi. Türkiye bu süreç içinde ciddî gelişmeler kaydetti. Demek ki AB’nin reçetesi doğru!” Bağış’ın dediği gibi, AB reçetesi ile belki darbeler dönemi kapanacak, ama başbakan asmanın kara lekesi demokrasimizin üzerinde hep duracak. Mekânları cennet olsun… * * * HAK EDİLMEDEN… Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşma üslûbu ile tanınan bir siyasetçi. Geçtiğimiz günlerde söylediği bir cümle dikkat çekti… Arınç, “Millet seçimlerde hiç hak etmediğimiz halde bize yüzde 47 oy verdi” dedi. Bunu duyunca okuyunca aklıma şu tesbit geldi: Millet hak etmediği halde size oy verdiyse, hak ettiniz oyu da bir başka seçimde verir. Yani, hak etmediğiniz oyu geri almasını da bilir… * * * MÜZE… Başbakan Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Ramazan ayında fakir ailelerde misafiri olarak iftarını açtı. İftarlar basına “başbakanın sigara avı” şeklinde yansıdı. Hatta, “stresten içiyorum” diyen vatandaşa Erdoğan’ın “Stresten içiliyor olsaydı ben de içerdim” dediği de yer aldı. Başbakan kimin cebinde bir sigara paketi görse alıyor, sigara kullananın ismini ve tarihi üzerine yazıp paketi “sigara müzesi”ne atıyor. Müzedeki sigaraların akıbeti ne olur bilemeyiz ama iftarda evine misafir olduğu fakir insanların sorunlarına çözümün nasıl bulunacağını kimse açıklamıyor. İşin diğer yönüne gelince… Başbakan ağırlamanın mahalleliye faydaları da oluyor. Başbakan’ın Ramazanda ziyaret ettiği gecekondu mahallelerinde sokaklar adeta ihya oluyor. Ziyaret sonrasında altyapı, asfalt çalışması başlıyor. * * * HATIRLATMA 28 Şubat darbe sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununda değişiklik yapılarak Kur’ân kurslarına katılabilme yaşı 12’ye çıkarılmıştır. Kanunla ilgili değişiklik teklifinin yeni yasama yılı açılışıyla birlikte TBMM’de görüşüleceği belirtiliyor. Bu yanlışın giderilmesi için MAZLUMDER Ankara Şubesi imza kampanyası başlattı. Ramazan boyunca fuar mekânlarında imzalar toplandı. Dernek bir de elektronik imza atmak isteyenler için http://yassinirikaldirilsin.blogspot.com internet adresini oluşturdu. Burada imzalar toplanmaya devam ediyor. Dernekten yapılan açıklamaya göre, toplanan imzalar yeni yasama yılı açılışıyla birlikte TBMM başkanlığına sunulacak. Meclis 1 Ekim’de açılıyor. Bu konuda hassasiyet içinde olan okurlarımıza hatırlatıyoruz. 20.09.2009 E-Posta: [email protected] |