31 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Ara, fazla uzamasın


A+ | A-

Başbakan, terör örgütünden başlayan “dönüş ve teslim oluş” sürecinin gerçekleşeceği üç adresi Kandil, Mahmur ve Avrupa olarak sıralamış; bunların ikisinden gelen ilk dalga tamamlanmış ve sıra Avrupa’dan dönecek gruba gelmişti ki, süreç bir anda duruverdi.

Avrupa’dakilerin geleceği gün dahi açıklanmışken, sonra “Öyle birşey yok” denildi ve yine Erdoğan’ın önce “Süreç tıkanırsa başa döneriz” sözüyle işaretini verip, ardından dönüşlerin durdurulduğunu bildirmesiyle bu hal ortaya çıktı.

Bu kesintinin arkaplanında neler yatıyor?

Gelenlerin Habur’dan girişi, teslim oluşu ve sorgulama sonrası serbest bırakılışı safahatında yaşanan şov görüntülerine yönelik olarak CHP-MHP ikilisinden ve şehit aileleri adına ortaya çıkan bazı derneklerden sâdır olan tepkiler mi bunda etkili oldu; yoksa Genelkurmay’ın tavrı mı?

Gerçi Cumhurbaşkanıyla Başbakanın da bu yönde beyanları oldu; ama bunlar daha ziyade diğer tepkileri yatıştırma ve “gaz alma” amaçlı söylemler olarak algılandı. Özellikle Başbakanın “Milletimden rica ediyorum, şovları ölçü almayın” sözü, o şovlara ve tetiklediği tepkilere rağmen dönüşlerin süreceği şeklinde yorumlandı.

Ama hemen ardından dönüşler askıya alındı.

Baykal’ın dediği gibi, “millet” o tepkiyi gösterince mi hükümet frene basma ihtiyacı duydu?

Yoksa karar, Meclisin sınırötesi harekât tezkeresini uzatma kararına atıf yapılıp terörle mücadelenin süreceği kararlılığı tekrarlanırken dönüşlerin hiç medar-ı bahs edilmediği MGK bildirisinin ardından, Erdoğan’la Başbuğ arasında yapıldığı söylenen telefon görüşmesinde mi alındı?

Erdoğan bu soruya “Hayır, kararı koordinatör bakanımla görüşerek aldık” cevabı verdiyse de, zihinleri ikna edebildiği her halde söylenemez.

DTP-PKK cenahına bakıldığında ise, on yıl önce dönüp teslim olan grupta yer alan ve şimdiki dönüşlerde de aktif rol üstlenen Seydi Fırat, Neşe Düzel’e, “Kısa süreli ertelemenin yararlı olacağını biz de düşündük” diyor (Taraf, 26.10.09).

Buna karşılık, yine DTP’den yükselen “Hükümet bir adım attıktan sonra on bir adım geri gidiyor” tepkileri ise, hem o cenahtaki ayrışmanın yeni bir örneğini ortaya koyuyor, hem de oluşan kargaşa ve belirsizliği daha da derinleştiriyor.

Hükümetin, “Çaba gösterdi, ama şovların önüne geçemedi” dediği DTP Genel Başkanının, Avrupa’dan gelişlerle ilgili olarak, “Habur’daki görüntülerin tekrarına müsaade etmeyeceğiz” teminatları vermesi de bu tabloyu tamamlıyor.

Bütün bunlardan sonra cevap bekleyen soru:

Dönüş sürecinde, bir kısım bölge halkının coşkuyla, toplum genelinin vakur, temkinli, iyimser bir sessizlikle; bazı marjinallerin de provokatif tepkilerle karşıladığı ilk dalganın ikinci etabına konulan bariyer kalkacak mı ve eğer kalkacaksa ne zaman kalkacak? Ve bu kararı kim verecek?

MGK’nın açılım sürecini koordine etmekle görevlendirdiği İçişleri Bakanı başta olmak üzere, hükümet adına yapılan açıklamalarda, eve dönüşlerin de açılımın bir safhası ve planın bir parçası olduğu ifade edilerek, bu kapsamda herşeyin devlet tarafından hazırlanan bu plan çerçevesinde yürümekte olduğu mesajı verilmişti.

Ama şov görüntülerinin plan ve kontrol dışı bir gelişme olarak gündeme geldiği ve tetiklediği tepkilerle süreci tehlikeye soktuğu ifade edildi.

Umalım ki, verilen ara fazla uzamasın; tepkileri yatıştırıp, yaşananlardan gerekli dersleri çıkararak süreci daha sağlıklı bir zeminde yeniden canlandırmak ve tekrar kesintiye uğratmadan devam ettirmek üzere iyi değerlendirilsin ve Arınç’ın dediği gibi, dönüşler Kasım’da yine başlayıp sürsün.

Konuyla ilgili tüm aktörlerin, iyiniyetli, samimî, yapıcı bir tavırla buna katkı vermesi lâzım.

Hedef, öncesini saymazsak, çeyrek asırdır devam eden kanı durdurup bu fitneyi söndürmek ise, detaylarda takılıp boğulmadan ve provokasyonlara da iltifat etmeden, buna yoğunlaşılmalı.

Sessiz milyonların samimî dileği de bu.

31.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.10.2009) - TSK ve imaj

  (29.10.2009) - 86 yıl sonra

  (28.10.2009) - “Cuntalı demokrasi”

  (27.10.2009) - Silbaştan

  (25.10.2009) - İdrak ve iman

  (24.10.2009) - DTP’deki ayrışma

  (23.10.2009) - Kritik süreç

  (22.10.2009) - Başlangıç ve sonrası

  (21.10.2009) - Dağdan iniş

  (20.10.2009) - Münih notları

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.