Şaban DÖĞEN |
|
İman özel bir gayret ister |
İki kardeş… İkisi de Tevrat’a inanmış… Benî Nadir Yahudilerinin başkanları Huyey bin Ahtap, diğeri de kardeşi Ebû Yasir… Ezvacı Tâhirâtttan Safiye Validemizin anlattığına göre, Rasûlullah (asm) Kuba’da Amr b. Avfoğulları’nın evine indiklerinde hemen ertesi günü sabahleyin erkenden babası Huyey b. Ahtap ile amcası Ebu Yâsir, Resûlullah’ı (asm) görmeye gitmişlerdi. Acaba Tevrat’ın müjdelediği son peygamber o muydu? Güneş batıncaya kadar orada kalmışlar, akşamleyin yorgun argın, şevksiz, düşkün ve perişan bir halde yürüyerek evlerine dönmüşlerdi. Derin bir üzüntü içerisindeydiler. Aralarında şu konuşmalar geçti: Ebu Yâsir, Huyey b. Ahtap’a Tevrat’ta sözü edilen son peygamberi kastederek, “O, o mudur?” diye sordu. Huyey, “Evet, Vallahi odur!” diye cevap verdi. Ebu Yasir: “Onu iyice tanıdın mı? Aranan vasıflar kendisinde iyice gözüküyor mu?” Huyey: “Evet! Vallahi odur!” Bunun üzerine Ebu Yasir, “Peki! Ona karşı kalbinde ne hissediyorsun?” diye sordu. Şöyle dedi Huyey: “Vallahi, sağ olduğum müddetçe ona düşmanlık edeceğim!’ 1 Kavimlerinin yanına döndüklerinde Ebu Yâsir, “Ey kavmim! Bana itaat ediniz! Hiç şüphesiz, sizin gelmesini beklediğiniz peygamber gelmiştir. Ona tâbi olunuz ve sakın muhalefet etmeyiniz” diyecek, kardeşi Huyey b. Ahtap da inadında direnecek, “Ben öyle bir adamın yanından geliyorum ki, vallahi hiçbir zaman ona düşmanlıktan geri durmayacağım!” diyecekti. Kardeşi Ebu Yâsir dayanamayıp “Ey anamın oğlu! Şu işte beni dinle, kendini helâk etme de, sonradan, istediğin şeyde bana karşı koy!” diyerek insafa dâvet ettiyse de, Huyey b. Ahtap, “Hayır! Vallahi seni hiçbir zaman dinlemeyeceğim!” diyecek, maalesef kavmi de ona uyacaktı.2 Ne yazık ki başlangıçta bu kadar hakperest davranan Ebu Yâsir de, sonradan Yahudilerin Araplara karşı kıskançlıkları sebebiyle ona katılacak, ömürleri boyunca İslâm düşmanlığı yapacaklar, halkın İslâma girmelerine engel olacaklardı.3 Cenâb-ı Hak onlar ve onlar gibiler hakkında indirdiği âyette şöyle buyuruyordu: “Kitap ehlinden çoğu, imanınızdan sonra sizi tekrar inkâra döndürmek isterler. Bu, kendilerine hak iyice belli olduktan sonra nefislerinde duydukları kıskançlık yüzündendir. Allah’ın emri gelinceye kadar onlara aldırış etmeyin ve onları kınamayın. Muhakkak ki Allah her şeye hakkıyla kàdirdir.” 4
Dipnotlar:
1- İbni Hişam, Sîre, 2: 165-166. 2- Ebu’l Fidâ, el Bidâye ve’n Nihâye, 3: 212. 3- İbni Hişam, Sîre, 2: 197. 4- Bakara Sûresi: 109. 31.10.2009 E-Posta: [email protected] |