Faruk ÇAKIR |
|
Yetim büyütme beni! |
Dünyada her yıl gerek savaşlar ve gerekse başka sebeplerle binlerce çocuk ‘yetim’ kalıyor. Yetim olarak büyümenin zorluğunu her halde en iyi yetimler bilir, ya da yetimlerin yaşadığı sıkıntıları kendilerine dert edinenler... Annesi-babası vefat etmediği halde ‘yetim’ kalanlar da var. Boşanan ve ‘parçalanan’ ailelerin çocukları da maalesef ‘yetim’ büyüyor. Maddî yetimliğin yanında manevî değerlerden yetimlik de var ki o ayrı bir konu olarak incelenmeyi hak ediyor. İHH İnsanî Yardım Vakfı, 10 ülkeden yetimleri İstanbul’da bir araya getirerek Türkiye’nin ve belki de dünyanın dikkatini ‘yetim’lere çekecek. 17 Ekim 2009 tarihinde Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek “4. Uluslararası Yetim Buluşması” bu yönüyle çok önemli. Keşke hiçbir çocuk yetim kalmasa. Bunun için de belki öncelikle savaşların sona ermesine gayret etmek lâzım. Maalesef, dünya silâh tüccarları ‘yetim’leri değil, kazanacakları parayı düşünmeye devam ediyor. Böyle olunca da yetimlerin sayısı her geçen gün artıyor. İHH’nın düzenlediği “Yetim Buluşması”na 10 ülkeden yetimler katılacak. Yetimler, bir yandan temsil ettikleri ülkeleri tanıtmaya çalışırken, bir yandan da insanlığın dikkatini ‘yetim’lerin üzerine toplamaya çalışacak. 4. Yetim Buluşmasına; Lübnan, Filistin, Irak, Etiyopya, Sudan, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Pakistan, Makedonya ve Türkiye’den yetimler katılacak. Şükürler olsun uzun yıllardan beri Türkiye bir savaşa girmiş değil. Bu sebeple ‘yetim’ sayısı bazı komşu ülkelere göre az. Fakat bu bizi sevindirmeye yeter mi? Ama nasıl ki ‘Komşusu açken tok yatan bizden değil’se; aynı ölçüyle ‘Komşunun yetimi varken ona el uzatmayan’ da bizden olabilir mi? Meselâ, sadece Irak’ta 5 milyon yetimin olduğu ifade ediliyor. Bu durumda ‘yetim’ler ve onların yetiştirilmesi konusu her halde BM’ye gündem olması gerekir. Yetimlerin karşı karşıya kaldığı problemlerden biri de ‘organ mafyaları.’ Organ mafyası, insan tacirleri ve fuhuş sektörü maalesef yetimleri hedef almış durumda. Bilhassa savaş bölgeleri bu ifsat komitelerinin iştahını kabartıyor. İHH bir yandan ‘yetim buluşmaları’nı tertiplerken, bir yandan da yetimleri koruyan ‘sponsor aile’ uygulaması başlatmış. Bu yolla yurt içinde ve yurt dışında 15 bin yetim sahiplenilmiş, ama mevcut rakam karşısında bunun yeterli olmadığı her halde anlaşılır. Ayrıntılarını ilahiyatçılara bırakıp şu kadarını söyleyelim ki, ‘yetim hakkı’ göz ardı edilebilecek bir hak değildir. Yetimler sadece akrabalarına değil, hepimize emanettir. Yetimlere yetimliklerini hissettirmemek de yine hepimizin sorumluluğundadır. Yetimlere ‘yetim’liklerini hatırlatmayacak şekilde sahiplenelim... 09.10.2009 E-Posta: [email protected] |