Faruk ÇAKIR |
|
Yasağı kaldıran genelge ne zaman? |
Eğer aksine bir karar alınmazsa, önümüzdeki yıl, okul önlükleri tarihe karışacak. Millî Eğitim Bakanlığı bürokratlarının yaptığı açıklamaya göre, 1990’lara kadar siyah olan, daha sonra maviye dönüşen ve “olmazsa olmaz” görülen önlükler, gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren yerini başka kıyafetlere bırakacak. MEB’in planına göre kıyafette “çok genel bir çerçeve” çizilecek, yine üniforma olacak. Fakat bu üniformanın rengine, desenine ve diğer ayrıntılarına okul aile birlikleri karar verecek. Bu şekilde de önlük uygulaması son bulacak. (AA, 29 Eylül 2009) Neredeyse bir asır devam eden “siyah önlük” uygulaması; ‘fakirliği’ örttüğü gerekçesiyle savunuluyordu. Önlük uygulamasının fakirliği ne kadar perdeleyebildiği ayrı bir tartışma konusu, ama nihayetinde bu uygulamanın sona ermesi doğru bir adım. “Önlüksüz dönem” başlamadan itirazımızı ifade edelim: Önümüzdeki yıl uygulamaya konulacak ‘önlüksüz kıyafet’ de çare değildir. Asıl ve kalıcı çare, önlüksüz ve aynı zamanda ‘üniforma’sız kıyafet uygulamasıdır! Pek çok Avrupa ülkesinde uygulandığı gibi Türkiye’de de bu serbestlik olmalıdır. Aksi her uygulama hem yeni masraflara kapı açacak, hem de tartışmaları alevlendirecektir. İyi niyetle atılmak istenen bir adımdan kötü neticeler çıkmaması için iyi düşünmek gerekir: Veli olarak bizler, önlük de istemiyoruz, ‘üniforma’ da! Ne mi istiyoruz? Çocuklarımız günlük kıyafetleriyle okula gidebilsin! “Aaa! Olur mu hiç!” denilmesin! Hem niçin olmasın? Çocuklarımız günlük kıyafetleriyle sokağa, bakkala, çarşıya, pazara, alış verişe, tatile, pikniğe gitmiyor mu? Buralarda ortaya çıkmayan ve problem olmayan ‘zengin-fakir ayırımı’ okulda mı kendisini hissettirecek? Güya önlük ve ‘üniforma’ ile okulda gizlenebilen ‘fakirlik’ sokakta nasıl gizlenecek? Ya da sokakta gizlenemeyen fakirliği, okulda gizlemek kime ne kazandırır? Türkiye’nin de dünyanın tersine iş yapamayacağı artık görülsün. Yarın bir gün önlüksüz ve de üniformasız okullar olacağına göre, bu konuda atılacak adımlar gecikmesin. Yeni israf kapılarına ihtiyaç yok! Üniforma dediğinizde, normalde 20 TL’ye alınabilen bir kıyafetin 120 TL’ye alınması demektir! Yani bir ceket, bir gömlek, bir kıravat sadece taşıyacağı bir ‘etiket’ sebebiyle fahiş fiyata satılacak ve bu da yeni tartışmaları beraberinde getirecektir. Peki ‘etiket/arma’ farkından doğan paralar kimlerin cebine gidecek? Lütfen, henüz adım atılmamışken bu yanlıştan dönülsün! Gelelim asıl konuya: Önlüklü ya da önlüksüz bir şekilde devam eden eğitim macerasında asıl yara olan “başörtüsü yasağı” ne zaman sona erecek? Her yıl bir iki defa “kıyafet genelgesi” yayınlayan idareciler asıl derde ne zaman çare olacak? Hangi cesur ve adil iktidar, yasağı sona erdiren ve milletle devletin barışmasına sebep olacak genelgeye imza atacak? Böyle bir genelgeye imza atılmadıktan sonra değil önlüksüz, üniformasız eğitim de yapılsa buna sevinmemiz beklenmesin. Ne zaman ki kanunsuz başörtüsü yasağı sona erer, işte o zaman eğitimde ciddî bir reform yapıldığına inanabiliriz. 30.09.2009 E-Posta: [email protected] |