Şaban DÖĞEN |
|
Doyumsuz güzellikler karşısında |
Baharda kırları, dağları, tepeleri, bağları, bahçeleri gezdiğimizde gördüğümüz güzellikler karşısında mest olur, hayret ve şaşkınlığımızı tutamaz, “Maşaallah, Barekullah, Fesübhanallah, Allâhüekber!” demekten kendimizi alamayız. Bu hayret duygusu içimize öylesine işler ki namazların sonunda yaptığımız tesbihatta 33’er defa Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahüekber” diyerek hayretimizi teskin etmeye çalışırız. Bu duygu içimizde bulundukça hayret etmemek mümkün mü? Onu teskin etmek için de bu mübarek kelimeleri sıkça tekrar etmeye çalışırız. Aslında Mesnevî-i Nuriye’de dikkat çekildiği gibi1 kalbinde hayat bulunan her insanın hiç vazgeçemeyeceği bir özelliktir hayret etmek! Olmazsa olmazlardandır. Neden Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahüekber deme ihtiyacını hisseder insan? Etrafına bir göz gezdirdiğinde akıl almaz bir düzen, anlamakta zorlandığı mu'cizevî eserler ve İlâhî manevralarla karşılaştığında hayretler içinde kalır. Sübhanallah cümlesinden fışkıran ma zülâli içmekle hayret ateşini söndürmeye çalışır. Esrarengiz bir sofra halinde önüne serilen; göze, kulağa, akıl ve fikre, kısacası nice duygulara hitap eden o harika nimetler karşısında sevgi ve takdir duygularını tutamaz. Kendine değer verip bunca nimeti ihsan eden Rabbine karşı şükran duygularıyla dolar; sayısız nimetler karşısında hazine bulmuşcasına sevinir, nimetlerini devam ettirmesi ve arttırması için heyecanlanır ve bunu Elhamdülillah kelimesini söyleyerek dile getirir; rahat bir nefes alır. Yine yer ve göklerde insanı şaşırtan, aklın altından kalkamadığı, zihnin kavrayamadığı, hayalin dahi tutulduğu anda o muazzam, mükemmel, olağanüstü sayısız varlık karşısında bunların ancak sonsuz kudret, ilim ve hikmet sahibi bir Yaratıcının eseri olduğunu düşünür, O'nun yücelik ve büyüklüğü karşısında Allâhüekber demekten kendini alamaz. Eserin büyüklüğü, eser sahibinin büyüklüğünü göstermez mi? Mimar Sinan’ın Selimiye ve Süleymaniye’si karşısında hayret ve takdirlerini tutamayan insan o eserlerin mimarı Mimar Sinan’ı ve onun gibi nice taklidi imkânsız varlıkları yaratan, çeşit çeşit yetenek ve duygularla donatan Yaratıcının büyüklüğünü nasıl görmek istemez? Kısacası zerreden kürelere kadar insanı hayrete sevk eden her şey ancak Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber kelimeleriyle insanı teskin edebilir.
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nuriye (Habbe), s. 110. 30.09.2009 E-Posta: [email protected] |