Şaban DÖĞEN |
|
Rızkın bollaşması ve ömrün uzaması |
Kim rızkının bol ve ömrünün uzun olmasını istemez? Bunun için insan düzenli ve çok çalışır, zararlı alışkanlıklardan uzak kalır, temiz ve faydalı besinlerle beslenir, yeteri kadarınca spor yapar. Bunlar uyulması gereken tekvinî kanunlardır. Bir de Allah’ın teşriî kanunları vardır. Bunlar gerek Kur’ân’da ve gerekse hadis-i şeriflerde bir bir anlatılmıştır. Meselâ bunlardan birisinde şöyle buyurulur: “Kim rızkının bol ve ömrünün uzun olmasını arzu ederse, akrabalarına iyi muâmelede bulunsun.” 1 Anne babadan sonra akrabalardan kişiye en yakın insanlar teyze ve amcadır. Teyze anne makamında, amca da baba makamındadır. Halka halka genişleyen akrabalarla iyi münasebetler içerisinde olmak, onlarla gerektiği kadar ilgilenmek, sevgi ve saygı duymak, maddeten ve mânen destek vermek, kısacası onları memnun etmek, makbul duâlarını almak, rızkın bollaşması, sağlıklı bir hayat ve uzun ömre vesile olur. Yine hadis-i şerifte akraba bağlarını koparan, çiğneyen kimsenin Cennete giremeyeceğinin bildirilmesi2 sadece ahireti değil dünya hayatını da berbat etmenin sebeplerinden biridir. Buharî ve Tirmizî’de yer alan bir hadis-i şerifte Cenâb-ı Hakk’ın akrabalığa ne kadar büyük önem verdiğini öğreniyoruz. Rahm (akrabalık) kelimesinin Cenâb-ı Hakk’ın Rahman isminden geldiğini bildiren bu kudsî hadis-i şerifte Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur: “Kim akraba haklarını yerine getirirse, Ben de o kimseye iyilik ve lütufta bulunurum. Bunu yapmayana da iyilik ve lütufta bulunmam.” 3 Ne kadar ilginç değil mi? İyiliği, bolluğu, güzelliği başka başka yerlerde arayanların kulakları çınlasın. “İyilik et ki iyilik bulasın” kuralı öncelikle anne baba, ev halkı ve akrabalar arasında geçerli. Gönül huzurunu isteyen bir kimsenin iyiliğe en çok lâyık olan bu halkayı göz ardı etmesi mümkün mü? Bir göz gezdirin, gönlü huzurla, sevgi ve saygıyla dolu, işleri yolunda, sevilen ve sayılan kimseler genellikle bu tekvinî ve teşriî kurallara uymada titizlik gösteren insanlardır. Derbeder, işleri karışık, sıkıntı, stres ve bunalım içerisinde yüzen insanların da ne kadar yüksek makam ve mevki de olurlarsa olsunlar, ne kadar bol imkânlar içinde yüzerlerse yüzsünler bu kuralları dikkate almayan kimseler olduklarını görürsünüz. İyiliği, güzelliği, bolluğu, bereketi bunların Sahibinin koyduğu kurallarda aramaktan başka bir yol var mı?
Dipnotlar:
1. Müslim, Birr: 20; Buharî, Edeb: 12; Ebû Davud, Zekât: 45. 2. Buharî, Edeb: 11; Müslim, Birr: 19; Ebû Davud, Zekât: 45; Tirmizî, Birr: 10. 26.09.2009 E-Posta: [email protected] |