Faruk ÇAKIR |
|
‘Müjde’ler gerçekleşirken... |
Yaklaşık 70 yıl boyunca “Din öldürülecektir” diyerek başta İslâm olmak üzere bütün inanç sistemleriyle mücadele eden Rusya, neticede yorgun düştü, dağıldı ve inançsız bir milletin yaşayamayacağına delil oldu. Nihayet bir adım daha atarak İslâm diniyle musalaha zemini arıyor. Rusya’nın İslâmla barışma noktasındaki adımları elbette tek hamlede olmadı. Önce, ‘sistem’in dağılmasından sonra hürriyetine kavuşan ülkelerde İslâm yeniden filizlendi. Meselâ, Kırgızistan ve benzeri ülkelerde bayram namazları ülkenin en büyük meydanlarında kılınır hâle geldi. Uzun yıllar baskı altında yaşayan Müslümanlar, nisbeten hürriyetlerine kavuşunca daha güçlü bir elle İslâma sarıldılar. 23 milyon Müslümanın yaşadığı Rusya’yı yönetenler de “İslâm ile barışmanın” ve bu dünya ile kurulacak bağların, Rusya’nın menfaatine olduğunun farkına vardılar. Mânâsız bir inadı bırakıp, gerçekleri gördüler ve İslâm ile kavgayı bir yana bıraktılar. Bakınız, dünün “Komünist Rusya”sında bugün “Rusya ile İslâm Dünyası: İstikrar İçin Ortaklık” adlı konferans düzenleniyor. Moskova’da gerçekleşen ve binden fazla katılımcının yer aldığı uluslar arası konferans belki bir ‘ilk’, ama bu gidişle İnşallah son olmayacak. Konferansta konuşan Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov, Moskova’daki “Merkez Camii” arsası ile ilgili yaptığı çalışmayı cihad olarak tanımlarken şöyle diyor: “Birileri Moskova tarihi caminin yanındaki arsayı askerlik şubesi yapmak istedi. Bu bölgenin camiye verilmesine ön ayak oldum. İnsanların sokakta ibadetlerini yerine getirdiğine şahit oldum. Bu araziyi camiye kazandırdık. Ben de cihad yaptım.” Rusya’nın İslâm konusundaki ‘açılım’ı bununla bitmiyor. Liberal Demokrat Parti Başkanı Vladimir Jirinovski konuşmasına ‘Bismillahirrahmanirrahim’ diye başlıyor. Hatırlanacağı üzere çok sayıda ülkeden müftü, din adamı ve siyasetçinin yer aldığı konferansa, Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey de dâvetli olarak katıldı. Sungur Ağabeyin dâvetiyle ilgili bilgi veren arkadaşlar, “Sungur Ağabey gayet hasta idi. Ama Rusya Cumhurbaşkanı Medvedev’den bu davet gelince birden canlandı, ‘Hizmet var, mutlaka gitmem lâzım’ dedi ve Moskova’ya gitti” demişlerdi. Rusya son yıllarda imkân buldukça İslâm dünyasıyla arasını düzeltmenin yollarını arıyor. Bu cümleden olarak Müslüman ülkelerin üye olduğu “İslâm Konferansı Teşkilâtı”na asıl üye olmak için uğraştı ve belki de önümüzdeki yıllarda üye de olacak. Bütün bunlar neyi gösterir? Elbette bu gelişmeler yaşanıyor diye “Rusya’da yaşayan Müslümanların hiçbir problemi kalmamıştır” demek için erken. Fakat, günümüz Rusya yöneticilerinin ‘akıntıya kürek çekmeyi bıraktığını’ söyleyebiliriz. İnşallah bu adımların devamı gelir ve Rusya tam anlamıyla İslâma dost bir ülke haline gelir. Rusya’da böyle bir toplantının düzenlenmesi önemli olduğu gibi, bu toplantıya Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur Ağabeyin resmen dâvet edilmesi de çok çok önemlidir. “Rusya’yı idare edenler Risâle-i Nur’un kıymetini anladıklarına göre, darısı Türkiye’yi idare edenlerin başına” desek birileri alınır mı acaba? 26.09.2009 E-Posta: [email protected] |