Ali FERŞADOĞLU |
|
Kur’ân’da namaz 3 değil, 5 vakit! |
Sözüm ona kimi İlahiyatçılar, tv ekranlarına çıkıp, kimisi kanal kanal dolaşıp “Kur’ân’da beş vakit yok, üç vakit namaz var!” deme cüretinde, cesaretinde ve cehaletinde bulunabiliyor! Bu iddialarıyla hizmete değil, hezimete sebep olan bu kötü âlimlerin dayanakları, Kur’ân ve Sünnet değil, nefisleri. Bunları “ulemâussu'” (kötü âlim) diye tanımlayan Bediüzzaman, İslâm şeâirini, yani, hükümlerini, sembollerini değiştirmeye teşebbüs edenlerin dayanak noktalarının Kur’ân değil, yine her fena şeylerde olduğu gibi, ecnebîleri körü körüne taklitçilik yüzünden geldiğine dikkat çeker.1 Kur’ân’da namaz vakitleri âyetleri, günde 3 değil, 5 vakittir. Bu âyetleri nakletmeden önce hemen her akıl sahibinin kabul ettiği şu hususa dikkat çekelim: Bir mesele söz konusu olduğunda, sahanın uzmanına itibar edilir. Kur’ân mevzuunda söz Peygamberimiz’indir (asm). Çünkü, Kur’ân ona indirilmiştir. Çünkü o yaşayan bir Kur’ân’dır. Çünkü, Kur’ân’ı tefsir etme, açıklama, izah etme vazifesi ona verilmiştir. Daha sonra onun varisleri olan müçtehidler, müceddidlerindir. Ve ardından da âlimlerindir. Çünkü, onlar peygamberlerin varisleridir. Hasta olduğumuzda uzman bir doktor ararız, bir yapının planı için mühendis, herhangi bir iş için de ustasını ararız. Kur’ân temel kitaptır, anayasadır. Sünnet-i Seniyye, yani Peygamberimizin (asm) (sözleri, tavırları ve davranışları) kanunlardır, açıklayıcısıdır. Müçtehid ve müceddidlerin açıklamaları ise, tüzükler gibidir. Bilindiği gibi, anayasa ikiyüz küsûr maddeden oluşur. Onları açıklayan sekiz bin civarında kanun var. Ve on binlerce de tüzük. “Bir her şeyi Kur’ân’dan alırız!” diyen sözüm ona bir kısım ilâhiyatçılar, Kur’ân hakkında bir, üç, beş kitap yazıyor. Peki, Kur’ân’ın indiği Peygamber (asm), Kur’ân hakkında bir şey söylemeyecek mi? Kur’ân’da, pek çok âyette Peygamber’e (asm) uymamız ve bize neyi getirmişse onu almamız emredilir. Kur’ân’da, İslâmın beş şartı emredilir. Ama, namazı nasıl kılacağımızı, orucu nasıl tutacağımızı, zekâtı nasıl ve kime vereceğimizi, haccın şartlarını vs. teferruâtıyla açıklayan, yaşayarak gösteren Peygamber Efendimizdir (asm). Kendi iddiâlarına İmam-ı Azam, Şafii, Maliki, Hanbeli gibi mezhep imamlarından delil getiren "kötü âlimler", Peygamber Efendimizin (asm) ve Sahabilerinin, Kur’ân uzmanları müceddid ve mezhep imamları müçtehidlerin “Namaz Kur’ân’da 3 vakittir!” dediklerine dair değil küçük bir söz, bir imada dahi bulunmamışlardır. İslâmiyetin doğuşundan günümüze, 15 asırlık uygulamalar 5 vakit şeklindedir. Kur’ân’da namazın vakitlerini (beş vakti) gösteren âyetlerin meâlleri şöyledir: “Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. Gecenin bir kısmında uyanarak sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin seni övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.”2 “(Resûlüm!) Sen onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki sen Allah’tan hoşnut olasın (Allah da senden!).”3 “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığınız (ezan okunduğu) zaman hemen Allah’ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız elbette bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.”4 “Haydi siz akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah’ı tesbih edin (namaz kılın) ki göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur.”5 “(Resûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tesbih et.”6 “Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O’nu tesbih et.”7 “Gündüzün iki ucunda gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.”8 Görüldüğü gibi, Kur’ân’da beş vakte dair âyet vardır. Elbette, bunların açıklaması Peygamberimize (asm) aittir. Çünkü Kur’ân, onu şöyle tanımlar: “O ancak kendisine vahyolunanı söyler.”9 Ya, “Namaz Kur’ân’da üç vakittir!” diyen ulemaussû', kimin telkinleriyle bunu söylüyorlar?
Dipnotlar:
1- Mektubat, s. 419.; 2- Kur’ân, İsra, 78-79.; 3- Age, Tâhâ, 130.; 4- Age, Cum’a, 9-10.; 5- Age, Rum, 17.; 6- Age, Kaf, 39.; 7- Age, Tur, 49.; 8- Age, Hud, 114.; 9- Age, 4. 26.09.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |