19 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Ekonominin itici gücü: Zekât


A+ | A-

Zekât, bir başka açıdan incelendiğinde, iktisadî, yâni ekonomik hayatın bir itici gücü olduğu da anlaşılır. Zekât, üzerinden bir sene nisap miktarını geçen para ve altına düşer. Diyelim ki, bir insanın milyarlarca lira parası vardır. Bir kısmını yiyerek, bir kısmını da zekât vererek onu kısa zamanda eritir.

Zekât vermek demek, “yatan-durağan” olanı piyasaya sürmektir. Bir mânâda parayı kaçırmaktır. Zekât, iş yeri, fabrikaya düşmez. Ancak, nemâları için zekât verilebilir. Dolayısıyla, zekât vermemek için nisap miktarından fazla olan “durağan” paralar kaçırılacaktır. Böylece yeni yeni iş sahaları açılır. Cemiyet zenginleşir. Fakirler de iş sahibi olur; çalışır ve alınlarının teriyle kazanırlar.

Zekât, endirekt olarak cemiyetteki ferdlerin birbirine itimat etmesini sağlar; onları müteşebbis yapar. Küçük tasarruflar, bir iş, bir atölye veya bir fabrika kurmaya yetmemektedir. Tasarrufların para ve altın cinsinden saklanması zekâtı gerektirir. Zekâttan kurtulmak için tasarrufları değerlendirmelidir. Bunun için müteşebbis olmak, ortaklıklar kurmak gerekir. Bunun için de biribirine güvenmek gerekir. Dolayısıyla doğru ve güvenilir olmak kaçınılmazdır.

Zekât emeğini, paranı, bir yerde “canın yongası”nı vermek demektir. Şu halde, “vermek ve paylaşmak” zekât emrini yerine getirmekle öğrenilir. Zekât vermek demek, madde bağımlılığından, cimrilikten kurtulmak demektir.

İslâm insanları refaha, kalkınmaya teşvik eder. Zekâtta bu özellik vardır. Çünkü zekât verebilmek için maddeten belli bir seviyede olmak gerekir.

“Veren el, alan elden hayırlıdır” hadis-i şerifinde de kalkınmaya teşvik vardır. Şu halde, fakir insanlar da, zekât verebilmek, İslâmın bu şartını yerine getirebilmek için gayret ve şevkle çalışacaklardır. Demek zekât, fakirliği izâle ederken, refah toplumunu da teşekkül ettirmektedir.

Gayet tabiîdir ki, zekât sadece para ile verilmez. İnsana ihsan edilmiş çeşitli nimetler vardır. Bunlar ilimdir, kuvvettir, çeşitli istidat ve kabiliyetlerdir. Bunların da kendilerine göre zekâtları vardır.

İlmin zekâtı öğretmek, öğüt vermektir. Gücün zekâtı, zayıflara yardım etmektir; onları zâlimlerin, haksızların pençesinden kurtarmaktır. İstidat ve kabiliyetlerin zekâtı, onları insanlığın emrine vermek, faydasına sunmaktır.

Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “İmân edip güzel işler yapan, namazı dos doğru kılıp zekâtlarını hakkıyla veren kimselerin ise, muhakkak Rableri katında mükâfatları vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.” 1

Hırs, insanı yer bitirir. Onun zararı sadece kendisine değil, çevresine de dokunur. Bir hadiste hırsın insanda meydanda getirebileceği zararlar şöyle anlatılır: “Kişide mal hırsının, şeref ve mevkî düşkünlüğünün dinine yaptığı zarar iki aç kurdun yaptığı zarardan daha büyük olur.” 2

Bunun gibi daha bir çok hadis-i şerif ve âyet-i kerimeler buna işaret ederek, hırs duygusunu törpüler, iyiye kanalize eder.

Sözkonusu hadis-i şerifte hırsın, “aç kurtlar”a teşbih edilmesi gerçekten enteresandır. Çünkü hırs, insanı aç bir kurt gibi yer bitirir. İyi hasletlerini yok eder. Onu kötü huyların kurt gibi canavar dişlerine teslim eder!

Dipnotlar:

1- Kur’ân, Bakara, 277.; 2- Tirmizî, Zühd: 43.

19.09.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.09.2009) - Bir sosyal köprü: Zekât

  (15.09.2009) - Rabbini bulan Altan’a gecikmiş bir sitem…

  (11.09.2009) - Ramazan orucu, yeme-içme bağımlılığını yok eder

  (10.09.2009) - Ruh sağlığı, rahmet ve şifa kaynağı: Kur’ân

  (09.09.2009) - Anlaşın, yazılı belge haline getirin ve imzalayın!

  (08.09.2009) - Nişanlınızı imtihan edin!

  (07.09.2009) - Ailesi hakkında detaylı bilgi edinin

  (03.09.2009) - Nişanlıların birbirini tanıma prensipleri

  (31.08.2009) - Nişanlılıkta dikkate alınması gereken püf noktalar

  (30.08.2009) - Nişan, nihaî karar değildir!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.