Faruk ÇAKIR |
|
Bayram manzaraları |
Ramazan Bayramı coşkusu en başta İslâm ülkeleri olmak üzere bütün dünyayı sarıp sarmaladı. Hatta Müslümanların azınlık olarak yaşadığı ülkelerde bile bu coşku hissedildi. Mesela, Tayland gibi çoğunluğun Budist olduğu ülkede var olan camiler dolup taştı. Kırgızistan’da yaşananlar belki de bu bayramın sürpriz görüntüleri sayılabilir. Neredeyse bir asır “Allah” demenin yasak olduğu bir ülkede, bugün bayram namazları meydanlarda kılınıyor. Buna şükredilmez de ne yapılır? Başkent Bişkek’teki, Merkez Camisi cemaate yetmediği için bayram namazı parlamento binasının önündeki ‘Lenin Meydanı’nda kılınmış. Elbette bu namaz, Lenin Meydanı’nda kılınan ilk bayram namazı değil. SSCB dağıldıktan ve Kırgız Müslümanlar hürriyetlerine kavuştuklarından beri camiler yetersiz olduğu için bayram namazları bu meydandan kılınıyor. Kırgızistan’da yaşanan güzelliklerden biri de bayram namazının devlet televizyonu tarafından naklen yayınlanmış olması. Bir güzellik daha var: Aralarında Devlet Sekreteri Nuruulu Dosbol’un da bulunduğu cemaat, namazın ardından ülkenin kalkınması, birliği, beraberliği, saadeti ve huzuru için dua etmiş. Bayrama mahsus güzellikler sadece Kırgızistan’da yaşanmadı. Başka ülkelerde de kendisine has güzellikler sahnelendi. Bu bayram bir defa daha gösterdi ki, “Din hayatın hayatı, hem nuru hem esası”dır. Farklı bir güzellik de Türkiye’de, Şanlıurfa’da yaşandı. Şanlıurfa’daki bir camide Kürtçe olarak verilen bayram namazı vaazı ve hutbesi, TRT 6’dan da canlı yayımlanmış. Harran Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, Kürtçe gerçekleştirdiği vaazda birlik ve beraberlik mesajı vermiş. Ardından aynı üniversitede görev yapan Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz da hutbeyi Kürtçe olarak okumuş. İlk kez gerçekleştirilen Kürtçe bayram vaazı ve hutbe uygulaması vatandaşları mennun etmiş ve bu tür uygulamaların zaman zaman tekrarlanması istenmiş. Şanlıurfa’daki bir camide vaaz ve hutbenin Kürtçe okunmasından daha önemlisi, bu hutbe ve vaazın TRT 6’dan canlı yayınlanmış olmasıdır. Peki, benzer şekilde meselâ, Sultanahmet’deki ya da Selimiye’deki ‘Türkçe hutbe’ ve tabiatıyla ‘bayram namazı’ niçin TRT 1’den ya da başka TV kanallarından yayınlanmasın? Bakınız, Kırgızistan’daki devlet televizyonu bile ‘Lenin Meydanı’nda kılınan bayram namazını canlı yayınlıyor. TRT 6’da Şanlıurfa’da okunan ‘Kürtçe hutbe’yi yayınladığına göre, Selimiye’de okunan hutbenin yayınlanmasını istemek de milletimizin hakkı olsa gerek. Manevî değerlerle kavgalı olarak bilinen bazı siyasetçilerimizin, bayram namazına giderken torunlarını yanında götürmüş olması da önemli bir adımdır. Bu esnada ‘din’in ürkülecek ve korkulacak bir şey olmadığını da inşallah görmüş olurlar. Bayram mesajlarındaki barış ve kardeşlik vurgusu da çok önemli. İnşallah bu arzu ve dualar kabul olur ve milletimiz maruz kaldığı sıkıntılardan bir an önce kurtulur. Türkiye’de ve dünyada sergilenen bayram manzarası, ümitvar olmak için yeter de artar bile. Bu günleri bize bahşeden Mevlamıza hamdolsun, şükrolsun. Bayramınınız tekraren mübarek olsun. 21.09.2009 E-Posta: [email protected] |