Ahmet DURSUN |
|
Kevin amcadan selâm, açılıma devam |
Bir açıldık, pir açıldık. Mahzun Kırmızıgül’ün ‘Güneşi Gördüm’ filmi Oscar adayı olarak gösterildi. Kürt sorununa değinen ve açılım konusunda yol gösteren filmin konusunun konjonktüre uygun olması sinema eleştirmenleri tarafından bir avantaj olarak yorumlandı. Demoktratik açılıma kıtalar ötesinden de artistik bir destek geldi. Nedendir bilinmez; demokratik açılıma ‘ne alâka!’ dedirtecek şekilde destek veren ABD’li ünlü aktör Kevin Costner yeni tartışmaların da önünü açtı. Ayrıca, bu sayede komplo teorisyenliğinden ekmek yiyenlere de bir hayli malzeme çıkmış oldu. Malum, bizde de, her türlü açılımın ABD endeksli, ABD’nin menfaatleri doğrultusunda şekillendiğini dillendiren ve buna inanan önemli bir kesim var. Bunlara göre, ABD, Türkiye’deki menfaatleri doğrultusundan kamuoyunu ikna için bu sefer de sinemanın etkileyici gücünden yararlanmaktadır. Hem etkileyici hem eğlenceli… Biz de dizilere, filmlere meraklı bir milletiz ya! Ötesi yok; Türkiye’nin sinema âşığı onca insanını Türkiye’nin geleceği ile ilgili meselelerde bilgilendirmek gerekir. Mesela Kurtlar Vadisi’ni izleyenler bilirler. Bu dizi, ülkemizin bilumum kirli çamaşırlarını ortaya dökme, derin ilişkilerini gözler önüne serme özelliğine sahiptir. Öyle ki, dizideki olayların Ergenokon’un önüne geçtiği, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olayların bu diziyle dile getirildiği iddiasından yola çıkarak dizinin çeşitli istihbarat örgütleri tarafından yakın takibe alındığını iddia edenler olmuştu. Kurtlar Vadisi Pusu’nun bu haftaki bölümünde hükümetin açılımlarına göndermeler yapıldı. Gazetenin haberine göre Vadi, önceki bölümlerinde Türkiye’nin bölgesindeki hamlelerine olumlu göndermeler yapıyordu. Ancak sezonun ilk bölümünde, Türkiye’nin özellikle dış politikada yaptığı açılımlar, ‘ABD projesi’ olarak lanse edildi. Dizinin bu haftaki bölümünde, ABD’nin derin devletini temsil eden, Gladyo’nun Türkiye’deki adamı Feller, Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi’nin stratejistlerinden biri olarak ekrandaydı. ABD’nin derin adamı Feller, Türkiye’nin parçalanması için çalışmaya hızlı başladı. Bunun için medyayı, önemli iş adamlarını kontrol altına aldı. Feller, dizinin karakterlerinden Tataroğlu’nu Türkiye’nin medya patronluğu ile görevlendirirken öyle bir laf etti ki: “Türkiye’ye toprakları dar geliyor… Büyütmek lâzım. Büyürken daha kolay parçalanır...” Feller’in her yere hakim, her şeyi bilen ve her şeyi istediği gibi şekillendiren tavrı ve gücü de dikkatlerden kaçmadı. Dizide, bu haliyle bırakın ülkenin normal vatandaşlarına, ülkenin başbakanına bile basit bir piyon anlamı yüklenilmekten çekinilmedi. Yani, “Siz kimsiniz, biz herşeyiz” demeye getirildi. Neyse ki, Polat Alemdar var. Anadolu çocuğu yutar mı? Elbette ki gerçek hayat bir senaryoya indirgenecek kadar basit değildir. Acı olan, bugün bizi tedirgin eden, hayatımızı bir komploymuş hissine dönüştüren senaryoların da aslında gerçek hayatın içinden çıkıyor oluşudur. Doğrusu, Kurtlar Vadisi’nde ya da iddia edildiği gibi çeşitli strateji kurumlarında tasarlanan senaryolara da böyle bakmak, bu senaryolara nasıl önverildiğini de görmek gerekir. Geçtiğimiz günlerde II. Abdülhamid’in torunu, son Osmanlı şehzadesi Osman Ertuğrul Osman halkın büyük ilgi gösterdiği bir törenle toprağa verildi. Toprağa verilen yalnız bir insan değildi. Şanlı bir tarihin kıymet bilmez mirasyediler elinde nasıl çarçur edildiğinin son resmiydi. Her ne kadar, 2. Mahmud türbesinin haziresine defnedilen şehzadenin törenine devlet erkânının yanı sıra, her kesim ve fikirden entellektüel sima, yazar, tarihçi ve cemaat önderleri Osmanlı ruhuna sahip çıktıklarını göstermek istercesine katılsa da, gerçekler hiç de öyle değildi. Kurtlar Vadisi’yle yönlendirilen, Kevin Amca’nın selâmından medet uman bir toplumuz artık. Ne diyelim?Aleykümselâm Kevin Amcacığım! 29.09.2009 E-Posta: [email protected] |