Mehmet KARA |
|
Siyasetteki manzara-i umumiye |
Meclis yeni yasama dönemine Perşembe günü başladı. Ancak açılışta görüldü ki, 22 Temmuz seçimlerinden sonra görülen iktidarla muhalefet arasındaki “uzlaşamama” görüntüsü devam edecek. Bunu nereden mi çıkartıyoruz? Açılışta yaşananları özetlersek bu daha net bir şekilde anlaşılır. Çiçeği burnunda yeni Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, bütün milletvekillerinin oturacağı sıralara bir buket çiçek bırakarak bir jest yapmıştı. 22 Temmuz seçimlerinden beri bu zamana kadar yapılan yasama yılı açılışlarına “DTP’yi protesto ederek katılmadığı” söylenen Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ve kuvvet komutanları tam kadro oradaydı. (Bir istisna, komutanlar ABD Başkanı Obama’nın Meclis’teki konuşmasına da katılmışlardı.) Başta Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Başkanları olmak üzere yüksek yargı organlarının başkanları da açılışa gelmişlerdi. Yabancı ülkelerin büyükelçilerinin oturduğu bölümde boş yer yoktu. Basın bölümünde oturacak yer kalmadığı için, başka bölümlere oturulmuştu. Yeni her şey iyi bir açılış için hazırdı. Başbakan Erdoğan Genel Kurul salonuna girip yerine oturduğunda, AKP’li milletvekilleri elini sıkma yarışına girdiler. Bu tebrikleşme gazeteciler arasında farklı yorumlandı. Kimisi milletvekilleri Erdoğan’ı yeni torunu için tebrik ediyor, kimisi yeni yasama dönemini, kimisi de bugün yapılacak AKP kongresi öncesinde Başbakanın gözüne görünüp, partinin “yetkili kurulları”nda görev alabilmek için yaptığı şeklinde yorumladı. Meclis Başkanı Şahin, kısa ve öz konuşmasında, “Çalışmalarımızı karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü ortamı içinde sürdüreceğimize yürekten inanıyorum” dese de konuşması sadece iktidar milletvekilleri tarafından alkışlandı. Bir de Şahin’in konuşmasında salondan “çıt” sesi çıkmaması da dikkat çekiciydi. Şahin’in yutkunması dahi mikrofonlardan duyuluyordu. Şahin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü konuşmasını yapmak üzere Genel Kurul salonuna davet ettiğinde, AKP, MHP ve DTP’li vekiller ayağa kalkarken, MHP’li vekillerin Gül’ü alkışlamaması dikkat çekti. Bundan önce olduğu gibi, CHP’li vekiller yerlerinden dahi kıpırdamadı. Bu sahne Gül’ün konuşmasından sonra da tekrarlandı. MHP’li milletvekillerinin genel başkanları Bahçeli ayağa kalkmadan ceylan derisi koltuklarından kalkmamaları da dikkatimizi çekti. Gül’ün konuşması sırasında alkışlamalar pek olmazken, Gül’ün konuşmasında CHP’lileri ve Baykal’ı memnun eden tek bölüm, “Suçluluğu mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu ilan edilemez. Anayasamızın 15’inci maddesi uyarınca olağanüstü hal, sıkıyönetim, hatta savaş durumunda dahi ihlal edilemeyecek olan bu hakkın, yaşadığımız olağan dönemde sıkça ihlâl ediliyor olması üzücüdür” cümleleri oldu. “Bu konuda tüm kesimlere, özellikle medyamıza büyük bir sorumluluk düşmektedir. Kişilerin mahkeme salonlarında herhangi bir karar verilmeden önce yazılı veya görsel medyada yargılanıp mahkûm edilmeleri hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır” cümlesini bitirdiğinde ise Baykal, tebessüm ederek basın tarafına bakıp ve anlaşılamayan bir şeyler söylemesi de dikkat çekiciydi. Gül konuşmasını bitirip ayrıldığında ise, kulislere koşan basın mensupları özellikle Baykal ve Bahçeli’nin konuşmayı nasıl değerlendirdiği merak ediyordu. Bahçeli konuşmayı “Sayın Cumhurbaşkanı, farklılıklar ülkesinden gelen konuk cumhurbaşkanı gibi konuştu. Metnin hiçbir yerinde Türk kavramına yer vermemesi ayrıca bizi çok üzdü” dedi, ama Gül konuşmasında “Türk” kavramına yer vermişti. Baykal ise, Gül’ün (eğer bu konuları çözemezsek, gelirler bizim adımıza çözerler) anlamına gelen cümlesine takmıştı. “Bir cumhurbaşkanının ağzına yakışmayan, kabul edilemez, düşünülemez bir yaklaşımı Gül’ün ağzından dinlerken yüreğim karardı” diyerek değerlendirdi. Aynı gün akşamında ise, “açılış resepsiyonu” vardı. Bülent Arınç’ın başkanlığı döneminde “eşli”, “eşsiz” tartışmalarının sıkça yapıldığı, Köksal Toptan’ın başkanlığı döneminde yapılmayan tartışma, bu dönemde de yapılmadı. Ancak açılışa gelen Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının resepsiyona katılmaması dikkat çekti. Resepsiyonda, muhalefet partilerinin genel başkanlarını bırakın, birer milletvekili hariç hiçbir milletvekili katılmadı. Gül ve Erdoğan salonda davetlilerle tokalaşırken, gelen soruları kısa kısa cevaplayıp resepsiyondan erken ayrıldılar… Meclis’in yeni yasama döneminin açılışındaki manzara-ı umumiye böyleydi. Bütün bunlardan sonra siz karar verin. Bu Meclis yeni dönemde kavgasız, gürültüsüz çalışabilir mi? 03.10.2009 E-Posta: [email protected] |