Halil USLU |
|
UNESCO ve Bediüzzaman |
UNESCO, BM’nin kuruluşundan bugüne, yani 24 Ekim 1945’ten itibaren dünya milletleri arasında ve çok geniş bir sahada icraat yapan ve doğruluğunu ispatlayan “Eğitim, Bilim ve Kültür” koludur. Uzun yıllardan beri takip ederim, bilhassa Yunus Emre ve Hz. Mevlânâ hakkında yaptıkları çalışmayı yakînen müşahede etmişimdir. Bu zâtlar yaptıkları faaliyetler hengâmında da Konya’ya teşriflerinde heyet ekibiyle, çok kişiler gibi bizler de mülâki olmuşuzdur. Değerli, hoşgörülü ve tarafsız şahsiyetlerden mürekkep, sağlam, uzlaştırıcı ve birleştirici bir ünite ve kuruluştur. UNESCO geçtiğimiz yıllarda Yunus Emre Hazretlerinin vefatının 700’üncü sene-i devriyesinde “Yunus Emre ve sevgi yılı”, Hz. Mevlânâ’nın vefatının 700’üncü yılı münasebetiyle de “Hz. Mevlânâ ve sevgi” yılı olarak ilân etmiş ve bu hususlar o tarihlerde Konya’da Uluslararası Mevlânâ Sempozyumlarında ve İstanbul ve İzmir illerimizde de dile getirilmişti. Geçtiğimiz 2007 yılı ise, bu sefer Hz. Mevlânâ’nın doğumunun 800. yıl dönümü dolayısıyla dünyada “Hoşgörü ve Diyalog”, Türkiye’de de “Mevlânâ ve Hoşgörü” yılı olarak UNESCO tarafından ilân edildi ve 193 devletin kısm-ı azamında takdim ve faaliyetler, gösteriler yapıldı ve tahminlerin ötesinde büyük hizmetlere vesile oldu. O günkü makalelerimde, yazdığım eserlerde ve verdiğim konferanslarda “Yerli-yabancı ilim adamalarının ve münevver kişilerin ittifakıyla ‘Çağın Mevlânâsı’ kabul edilen ‘Hz. Bediüzzaman Said Nursî’, çağımızın en büyük İslam âlimi, müceddidi, müçtehididir. Telif ettiği Risâle-i Nur Külliyatının neşir hayatı takriben 100 yılı aşkındır ve çeşitli lisanlara çevrilmekle birlikte inkişafı ve fütuhatı o kadar muhteşemdir ki, 193 devletin kısm-ı azamında okunmakta, ilim meclislerinde konuşulmakta, hakkında seminer, konferans ve sempozyumlar düzenlenmektedir. Bu itibarla UNESCO gibi ciddî bir kuruluşun bîgâne kalacağı düşünülemez ve İnşaallah gün gelecek ‘Bediüzzaman ve sevgi yılı’ gibi isimler altında anılacaktır..” vs. demiştik. Şimdi, geçtiğimiz Ramazan bayramı sabahı gelen bir müjde haberi gözlerimizi yaşarttı ve bizi tekrar mazideki tesbitlerimize, satırlarımıza ve kitaplarımıza götürdü. Bizim için gerçek bayram oldu. Haberin özeti şöyle: “Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Filipinler Risâle-i Nur Enstitüsü Başkanı Muhammed Rıza Dalkılıç, Filipinler’de yapılan ‘Adalet’ konulu sempozyumdan sonra verdiği beyan ve haberde Birleşmiş Milletler’in 2015 yılını ‘Dünya Bediüzzaman Yılı’ ilân edebileceğini ve Birleşmiş Milletler sponsorluğunda 193 ülkede ‘Bediüzzaman ve onun İslâm anlayışı, onun Peygamber Efendimizi (asm) ve insanlığı anlama ve anlatma tarzı, barış için yaptıkları’ tek tek anlatılıp duyurulabileceğini söyledi.” Ayrıca UNESCO’nun “Yeni Bin Yılın Hedefleri” başlığı altında üzerinde duracağı konular şunlardır: Hastalıklarla mücadele, fakirlikle mücadele, dinler arası diyalog, insanlığı tek bir Allah’ın idaresinde ve hâkimiyetinde tek bir aile haline getirmek vs... 2015 yılı, 23 Mart 1960’ta hakka vuslat eden Hz. Bediüzzaman’ın vefatının 55’nci sene-i devriyesi. BM’nin de kuruluşunun 70. yılı oluyor. O günleri hayal ediyorum, hakikat olarak görenlere ne mutlu. 02.10.2009 E-Posta: [email protected] |