Cevher İLHAN |
|
New York–Ankara çelişkileri… |
Başbakan Erdoğan’ın son Amerika ziyaretinde Obama’nın çadırı önünde Amerikan polisince geri çevrilmesiyle ortaya çıkan “excus me!” krizi ve ilk görüşmesini Yahudi lobisi ile yapması çarpıklıklarının ötesinde, bir dizi çelişkiyi ortaya çıkardı. BM Genel Kurulunda bütün dünyanın gözü önünde “Irak’a müdâhale neyi halletti, koskoca bir medeniyet çöktü” diyen ve işgal sonrası bir milyondan fazla insanın katledildiğine dikkat çeken Erdoğan’ın sözleriyle, başında bulunduğu hükûmetin icraatları arasında yaman çelişki var. Esasen AKP iktidarı, daha baştan hep işgalci ABD’nin yanında oldu. Erdoğan’ın, 31 Mart 2003’te The Wall Street Journal’da çıkan makalesinde, “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zâyiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz” cümlesi arşivlerde. Keza her fırsatta “Irak’ta ABD ile birlikte hareket ediyoruz” diyen dönemin Dışişleri Bakanı Gül’ün, “Dünya barışını korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını fedâ etmişlerdir” övgüsü kayıtlarda. (http://www.milliyet.com/2006/05/16) Gül’ün “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun” ifâdesine ilâveten Erdoğan’ın, kendi ağzından “eş başkanı olduğu”nu ilân ettiği ve “Amerika’nın Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir, bunu başarmamız lâzım” ifâdesi, hâfızalarda. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)
İŞGALCİLERE DESTEĞE DEVAM! ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’in, Irak işgalinden üç ay önce Türkiye ziyareti esnasında, “Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesâret vermiştir” açıklamasının, tıpkı Baba Bush’un Özal’ı Birinci Körfez Savaşında “Irak’ı vurmaya kendilerini cür’etlendirdiğini” medhetmesiyle oğul George W. Bush’un Kasım 2004’te Türkiye’nin Irak işgaline cömertçe desteğinden dolayı Erdoğan’a, “Sen ne hârika bir adamsın” medhiyesi, ortada. Bütün bunlar bir yana; Başbakan’ın ve siyasî iktidar sözcülerinin şimdiye kadar Meclis’in 1 Mart 2003’te reddettiği, 65 bin Amerikan askerinin Türkiye topraklarında konuşlanmasını öngören “hükûmet tezkeresi”nin yanlışlığına dair hiçbir beyânı yok. Aksine zaman zaman Türkiye’ye itibar kazandırdığı herkesçe belirtilen “tezkere”nin kabul edilmeyişine ve ABD’nin küstürüldüğüne dair hâlâ hayıflanmalar duyuluyor. Ve son altı yıldır Türkiye’yi “ABD-İngiltere-İsrail ekseni”ne iten politikalar sürdürülüyor. Ankara’nın peşinen Washington’a “savaş sebebi” saydığını bildirdiği bütün “kırmızı çizgileri”nin Irak’ta tek tek çiğnenmesine karşılık, işgale desteğe devam ediliyor. 1 Eylül 2004 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan “ABD’ye Destek Hamulesi”ne göre, Irak’taki askerî personelin her türlü savaş malzemesi, silâh, mühimmat ve teçhizatlarının ABD makamlarınca belirtilen doğrultuda ithal-ihraç, nakil ve dağıtımı tebliği yürürlükte. Türkiye’nin altı deniz ve yedi hava limanının Amerikan gemi ve uçaklarınca kullanılmasına dair bu kararıyla, Irak işgaline destek olarak ABD’ye ait gizli mahiyetteki silâh, askerî teçhizat, mühimmat, askerî personel ile her türlü savaş malzemesinin ithal, ihraç ve bunların ülke içi nakil ve dağıtımı yapılmakta…
MEDENİYET TAHRİPÇİLERİ… Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün Mart 2006’da Amerika’da “Los Angeles World Affairs Council” adlı kuruluşun düzenlediği konferanstaki “Avrasya’da değişen güvenlik ortamı ve Türkiye’nin stratejik önemi” konulu konuşmasında, “Irak savaşında ABD, İncirlik’i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi” teminatı bunu açık itirafı. Gönül’ün, 1 Mart tezkeresini nasıl telâfî ettiklerine Amerikalıları iknaya çalışırken, “Türkiye-ABD askerî stratejik ortaklığının bütün boyutları kapsadığını, savunma sanayii işbirliğinin 13 milyar dolara ulaştığını belirtip, ABD’nin İncirlik’i kullanmasının yanısıra, Irak’a asker gönderilmesi için parlamento kararı çıkarılmasını ve Bakanlararası ve askerî ilişkiler ve işbirliğinin en üst düzeye çıkarılmasını örnek göstermesi, AKP hükûmetinin Müslüman komşu Irak’ı perişan edip “koskoca bir medeniyeti çökerten” ABD’ye açıkça arka çıktığının ikrarı… Bütün bunlara şimdi de, yüzbinlerce işgalci Amerikan askerinin geri çekilmesi, silâh ve savaş malzemesinin önemli bir kısmının Türkiye topraklarından, sözkonusu limanlar ve üsler üzerinden yapılması “taahhüdü” ekleniyor; ki Başbakan bunu “teğet” geçiyor… İşgale desteğin akıbeti ortada. Erdoğan, “Irak’ta medeniyetin yeniden inşa edilmesi”nden dem vuruyor. Sahi, hegemonya ve çıkarları milyonlarca mâsumun kanını heder eden katliâmcı, cebbar, câni, medeniyet tahripçisi insanlık katilleri, hangi medeniyetleri yeniden inşa edebilirler? Irak’ı işgal edip iki milyona yakın mâsum insan öldüren ABD, bu ülkeyi içsavaş ve fitne ateşinin içine atmışsa ve koskoca bir medeniyeti çökertmişse, bütün bölgede kargaşa ve kaosa sebep olmuşsa, Başbakan’ın hâlâ ABD’ye destekten ve bölgede işbirliğinden bahsetmesi, neyin nesi? ABD’ye desteğin, bölgesel ve küresel işbirliğinin sebebi nedir? 02.10.2009 E-Posta: [email protected] |