H. İbrahim CAN |
|
Aliyev-Sarkisyan Görüşmesi: Rusya’sız barış olmaz! |
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Moskova’da Yukarı Karabağ sorununu müzakere için bir araya geldiler. OSCE Minsk grubunun öncülük ettiği görüşmeden sonra da iki lider Rusya Devlet Başkanı Medvedev’le buluştu. İkili görüşmelerde ilk kez Yukarı Karabağ’ın yedi bölgesinden beşinin (Kubatlı, Zengilan, Agdam, Cebrail ve Fuzuli) Azerbaycan’a iadesinin görüşüldüğü, ancak buna karşın Ermenistan’ın Yukarı Karabağ’ın bağımsızlığı ve bölgeye Rus askerlerinin yerleştirilmesi şartlarını ileri sürdüğü anlaşılıyor. Azerbaycan ise önce bu beş bölgedeki işgalin sona ermesini ve bu bölgeden göç etmiş yaklaşık 800 bin kişinin güvenli bir şekilde evine dönmesini istiyor. Ayrıca bölgede oluşturulacak barış gücünün yalnızca Rus askerlerinden oluşmamasını, Türk askerlerinin de barış gücünde yer almasını şart koşuyor. Bir sonraki aşamada ise Kerbecer ve Laçin Koridoru’nun iadesi konusu gündeme gelecek. Dünya kamuoyunda Ermenistan’ın Azerbaycan’a Yukarı Karabağ konusunda daha yapıcı bir yaklaşım sergilemesi yönünde baskılar var. OSCE Minsk Grubunun ABD’li eş başkanı Matthew Bryza görüşmelerin devam edeceğini açıkladı. 10 Temmuzda yapılan G-8 zirvesinde Rusya, ABD ve Fransa cumhurbaşkanlarının bu konudaki ortak açıklaması da baskıyı artıran bir unsur. Ancak Sarkisyan Moskova’ya gelmeden önce bir belge imzalamayacağını açıklayarak, toplantıdan somut sonuçlar çıkmayacağını belli etmişti. Nitekim çıkan tek olumlu sonuç görüşmelerin devam edecek olması. Bir sonraki tur Ekim ayında. Şurası bir gerçek ki; Rusya’nın onayı ve hatta baskısı olmaksızın, Yukarı Karabağ sorununda bir çözüme ulaşılması, Ermenistan-Azerbaycan arasında barış yapılması imkânsız. Zira çatışmayı başlatan ve bu noktaya getiren—daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi–Rusya’nın ta kendisi. Obama ziyareti ile gündeme gelen Ermenistan sınır kapısının açılması konusunda atılacak adımlar da, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunların çözümüne bağlandı. Bu yüzden bu bölgede varılacak bir uzlaşma, bölgedeki diğer ülkeler gibi bizi de rahatlatacak. Ülkemizde kaçak olarak çalışmakta olan onbinlerce Ermeni, kaçak sınır ticareti ve turistik ziyaretlerle zaten kurulmuş olan iki ülke arasındaki bağın resmiyet kazanarak Alican sınır kapısının açılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Görüldüğü üzere Yukarı Karabağ meselesi aslında bir düğümler zinciri. Yukarıdan aşağı doğru her bir düğümün teker teker çözülmesi gerekiyor. En son düğüm ise Ermenistan sınır kapısının açılması olacak. Ama bunun için öncelikle Rusya’nın gözle görünmeyen, ama varlığı bilinen en büyük düğümü çözmesi ve bu bölgeye barış gelmesini istemesi gerekiyor. Rusya’nın bölgedeki enerji kaynakları ve özellikle de Nabucco’ya bu bölgeden sağlanacak doğal gaz dolayısıyla çok hassas olduğu ve atacağı her adımı dikkatlice hesaplayacağı biliniyor. Rusya’nın tam bir satranç oyunu gibi neredeyse bütün hamlelerini baştan planlamadan herhangi bir kalıcı çözümü kabullenmesi imkânsız. Temennimiz işgalin bir an önce sona ermesi ve topraklarından edilmiş yüzbinlerce Azeri’nin evlerine geri dönebilmesi. 20.07.2009 E-Posta: [email protected] |