"Gerçekten" haber verir 28 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Abdil YILDIRIM

İlâhî ikaza verilen ceza, sosyal ihtiyaca cevap vermiş



Nasreddin Hoca damdan düşünce, “Benim yanıma damdan düşenler gelsin” demiş. Yani beni en iyi onlar anlar demek istemiş. Şimdi devir değiştiği için artık damdan düşenler de hâlden anlamaz oldular. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” dercesine, mağdurların ve mazlûmların halini geçmişte aynı mağduriyeti yaşayanlar da anlamak istemiyorlar. Bunun son örneğini, bugünkü hükümetin ve hükümetin başı olan Başbakanın tutumundan görüyoruz.

Bilindiği gibi, sayın Başbakan bir düşünce suçu mağduru ve mahkûmudur. Okuduğu bir şiirden dolayı hakkında dâvâ açılmış, mahkûm edilmiş ve hapis yatmıştır. Ama milletin âlicenaplığı, mağdurdan yana tavır koyması ve mazlûma destek olması sonucu bugün Başbakan olarak hükümetin başında bulunmaktadır.

Böyle bir insandan beklenen, kendisi gibi düşünce suçundan ceza alıp mağdur olanlara destek olması, onların hakkını savunmasıdır. Bulunduğu konum itibariyle, düşünceye ceza veren yasaları da derhal değiştirip, düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasını sağlamasıdır. Böyle bir Başbakandan bu beklenir. Ama gelin görün ki, kendi hakkında verilen cezanın ne kadar haksız olduğunu meydanlarda dile getirip mağduru oynayarak oy toplayan ve seçim kazanan bir lider, başbakan olunca düşünceye ceza verilmesini savunabiliyor. Kendisi bizzat böyle bir savunma içinde olmasa da, o başbakanın hükümeti, AİHM’in haksız bulduğu bir ceza için, “Sosyal ihtiyaca cevap veriyor, bu ceza verilmelidir” şeklinde bir görüş beyan edebiliyor. Ondan sonra da meydanlara çıkıp demokrasi ve insan haklarından bahsediyor.

Yeni Asya Gazetesi yazarlarından Cevher İlhan’a verilen düşünce suçu cezası, AİHM’den döndü. Söz konusu mahkeme, bu cezanın gereksiz ve haksız olduğuna hükmederek, dâvâyı Türkiye aleyhine sonuçlandırdı. Ama açıklanan gerekçeli kararda, bu sonucun hükümetin dâvâlı aleyhine yaptığı savunmaya rağmen alındığı anlaşılıyor. Yani hükümet, “Verilen ceza sosyal bir ihtiyaca cevap verdiği için uygundur” şeklinde bir savunma yaparak, düşünceye ceza verilmesinin sosyal bir ihtiyaca cevap verdiğini ifade ediyor.

Bir köşe yazarının düşüncesini açıklamasından dolayı ceza alması, nasıl bir sosyal ihtiyacı karşılıyor, bunu da anlamak mümkün değildir. Acaba gelir dağılımındaki adaletsizliği mi ortadan kaldırıyor? Sağlığa ve eğitime katkı mı sağlıyor? İşsizliğe mi çare oluyor? Terörü mü önlüyor? Deprem için “İlâhî ikaz” diyerek düşüncesini açıklayan bir köşe yazarına ceza verilmesinin nasıl bir sosyal fayda sağladığını izah etseler de biz de anlasak iyi olacak. AİHM de, böyle bir sosyal fayda görmediği için verilen cezayı haksız bulmuş ve Türk devletini tazminata mahkûm etmiştir.

Böyle haksız bir kararda sosyal fayda gözeterek ceza verilmesini savunanların demokrasi anlayışları da ortaya çıkmıştır. Demek ki eskisinden farklı bir söylem geliştirmekle veya gömlek değiştirmekle, kafalardaki antidemokratik düşünceler değişmiyor. Kırk yıllık Kâni, üç beş yılda Yâni olmuyor.

Bu durum aynı zamanda Nurcuların bu zihniyete destek olmamakla ne kadar isabet ettiklerini ispat etmektedir. Demek ki Üstad Hazretlerinin işaret ettiği Demokrat misyonu, bu kadrolar temsil etmiyorlar. İnsan, sırtındaki gömleği çıkartmakla, kafasındaki düşünceleri de çıkartmış olmuyor. Bir seçim arefesinde böyle bir savunma yaptıklarının anlaşılmış olması, “Acaba Demokrat misyonu bunlar mı temsil ediyorlar” şeklindeki şüpheleri de ortadan kaldırmış olmalıdır.

Ziya Paşa’nın dediği gibi, “Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz.”

28.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.03.2009) - Ölümü sevmek

  (26.02.2009) - Bediüzzaman çağı

  (17.02.2009) - Yol arkadaşlarımızı tanıyalım

  (10.02.2009) - Bediüzzaman'ın gözleri

  (03.02.2009) - Değişen dünyanın değişmeyen gerçekleri

  (25.01.2009) - İnsan huzur ister

  (06.01.2009) - Bu asrın bir özelliği

  (31.12.2008) - Fecir vakti ecir vaktidir

  (19.12.2008) - Ağırlıkları sırtımızdan atalım

  (09.12.2008) - Pencerelerden seyret, içlerine girme

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis