"Gerçekten" haber verir 26 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Hüseyin GÜLTEKİN

Salâhat-maharet meselesi



Yetmişli yıllarda, yine bir seçim arefesinde, yine partilerin seçim reklâm ve propagandalarının dolu dizgin yapıldığı bir dönemde, şimdi olduğu gibi o zaman da dinî değerler üzerinden siyaset yapan o malûm partiye angaje olan, oldukça dindar olan ilçemizin o zamanki müftüsü, safi kalp insanlara yaptığı konuşmalarında, açıkça desteklediği parti iktidara geldiğinde, kendisinin bir ile vali olacağını; şayet bu olmasa herhangi bir ilçeye mutlaka kaymakam olarak tayin edileceğini söyleyerek malûm parti için milletten oy istiyordu.

Bu meyanda, ilâhiyat mezunu olan bir müftünün vali veya kaymakam olamayacağını söyleyenlere de; “Kardeşim bu ülkede hep alnı secde görmemiş, ağzı içki kokan insanlar mı vali veya kaymakam olacak? Haberiniz olsun, bu dindar kadrolar hükümet oldukları zaman bundan sonra hep namazlı-abdestli insanlar vali de olacak, kaymakam da olacak, müdür de olacak, müsteşar da olacak, haberiniz olsun...”

Bir gerçeğin tesbiti açısından ifade etmeye çalıştığım şu olayın üzerinden yaklaşık kırk yıl geçmesine rağmen, hâlâ üç aşağı beş yukarı siyaset arenasında benzer olaylar yaşanıyor. Yine mânevî değerler üzerinden siyaset yapan siyasî aktörler... Yine olmayacak söz ve vaadlerle milletin aklını çelebilme senaryoları... Yine muhalleri talep... Yine siyasî tercihlerde dahi dinî hassasiyetlerle hareket eden sâfî kalp insanlar...

İşte yine tam da bu noktada Bediüzzaman’ın tâ bir asır önceden “Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar” sözüne karşılık, “Nasıl iyilikten fenalık gelir?” diyen doğudaki aşiret mensuplarına, “Muhali talep etmek, kendine fenalık etmektir. Bir dağdan uçmak niyetiyle kendini havalandıran parça parça olur...” demesini hatırlıyoruz.

Dindar insanlar elbette seçilsin... Helâlı haramı bilen, alnı secde gören insanlar elbette milletvekili, belediye başkanı olsun. Kahir ekseriyeti Müslüman olan bu ülkenin insanlarına böyle idareciler yaraşır. Ama bir şartla... Ehliyet ve liyakat... Çünkü bir nev'î milleti sevk ve idare etmek demek olan siyasette yalnız dindarlık yetmiyor, “maharet ve liyakat” de önemli bir yer tutuyor. Hatta idareciliğe talip olanlarda, arzu edilen bir dindarlık olmadığı halde, lâzım olan idarecilik kabiliyeti veya mahareti mevcut ise, bu insan başarılı bir idareci olabilir.

Bu meyanda Bediüzzaman’ın şu harika tesbitlerine kulak verelim:

“...Fakat iş ve san'at başka olduğu için, fâsık bir adam güzel çobanlık edebilir. Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte, şimdi salâhat ve mahareti, tâbir-i âharla fazileti ve hamiyeti, nur-u kalb ve nur-u fikri cem edenler vezâife kifayet etmezler. Öyleyse, ya maharettir veya salâhattir. San'atta maharet ise müreccahtır.” (Münâzarât, s. 56)

Evet, Bediüzzaman böyle diyor. O büyük insanın yaklaşık bir asır önceden söylediği ve bize göre bugün de hâlen geçerliliğini ve doğruluğunu koruyan şu tesbitlere inanıp inanmamakta elbette her insan serbesttir. Biz biliyoruz ki Bediüzzaman bu sözleri söylediği zaman, gerek siyasî arenada, gerekse hak ve hürriyetler alanında yaşanan sıkıntılar, bilhassa ehl-i dinin düştüğü vartalar hemen hemen şimdi yaşamakta olduğumuz durumla aynı idi. Bediüzzaman, siyaset ve idareciliğin bir çeşit san'at olduğunu, san'atta da salâhattan (dindarlık) ziyade maharetin, diğer bir ifadeyle hüner ve kabiliyetin geçerli olduğunu ifade ediyor.

26.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.03.2009) - Başkalarına havale edilemeyecek sorumluluklarımız

  (08.03.2009) - Aldatıcı reklâmlar ve propagandalar

  (01.03.2009) - Nur’lara talebe olabilmek

  (22.02.2009) - Dine mesafeli olanlar da bazen dine hizmet eder

  (15.02.2009) - Bütün sıkıntıların reçetesi, İhlâs Risâlesi

  (08.02.2009) - Böyle bir “kişisel gelişim” olur mu?

  (01.02.2009) - Samimî tenkitlere açık olmalı

  (25.01.2009) - Bir hizmet adamı

  (18.01.2009) - Hizmetlerimiz bizi gurura sevk etmemeli

  (11.01.2009) - Huzur ve mutluluk arayışları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis