Makedonya’nın bağımsızlığı Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında tanındı. Ancak Yunanistan’ın itirazları yüzünden halen adı “Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti” olarak geçiyor resmî kayıtlarda.
Yunanlılar Makedonların M. Ö. 2000 yılından bu yana Yunanlı olduğunu, dolayısıyla Makedon ismiyle tanınamayacaklarını ileri sürüyor ve kendi ülkesinde de Makedonya adıyla bir bölge bulunduğu için Makedonya ismini almalarını kabul etmiyor.
Makedonlar ise Yunanlılarla aynı millet olmadıklarını, daima kendi dil, gelenek ve milliyetlerine sahip olduklarını savunuyor. Yunanlıların 1913 yılında Makedonya’yı bölerek bir kısmını işgal ettiğini ileri sürüyorlar.
İki milyonun biraz üzerinde bir nüfusa sahip olan ülkede, İslâm yüzde 33,3 ile ikinci büyük dindir. 400 caminin bulunduğu ülkeyi, Türkiye bağımsızlığa geçtiği 1991 yılından itibaren “Makedonya Cumhuriyeti” adıyla tanımıştır. Sonradan ABD de fikir değiştirerek o da bu anayasal isimle tanıdı.
Ancak bu isimde ısrar, Yunanistan’ın Makedonya’nın AB ve NATO üyeliğini engellemesine yol açıyor. Yunanistan’ın korkusu, kendi sınırları içinde yer alan Makedonya’daki etnik azınlığın, Makedonya Cumhuriyeti ile birleşme talebinde bulunması. Uzun süredir var olan bu korku, Yunanlıların Bulgaristan ve Türkiye ile nüfus mübadelesi yoluyla o bölgedeki Makedon nüfusun yapısını değiştirmesine yol açtı. Maalesef Yunanistan Batı Trakya Türkleri gibi Makedonlara da büyük baskılar yaptı. Makedonlar “Osmanlıda iken kendi dilimizde okulumuz vardı, kilisemiz vardı; şimdi hiçbirisi yok” diyorlar. Bu Yunan baskıları dolayısıyla göç eden Makedonlardan 300.000’i halen Avustralya’da, 100.000’i ise Kanada’da yaşıyor.
İşte bu ülkede geçen Pazar günü cumhurbaşkanı seçimi ve yerel seçimler yapıldı. İktidardaki Makedon Millî Birlik Partisi adayı Corce İvanov oyların yüzde 35’ini alırken, muhalefetteki Sosyal Demokrat SDSM partisinin adayı Lyubomir Frckoski yaklaşık yüzde 20’sini aldı. Buna göre iki aday, 5 Nisan’da yapılacak ikinci tur seçime katılma hakkı kazandı.
Makedonya barış ve huzur içinde geçen bu seçimlerle, NATO ve Avrupa Birliği’ne katılma konusundaki rüşdünü ispat etti.
Aslında Avrupa Birliği ve NATO, Avrupa’nın ortasında sayılacak bu küçük ülkeyi, entegrasyonun kolaylığını da dikkate alarak, bir an önce saflarına katmak istiyor.
Adayların Makedonya’nın anayasal adının tanınması, AB ve NATO üyeliği yanı sıra, Yunanistan ile ihtilâfın çözümü yolunda BM’in sürdürdüğü müzakerelerin desteklenmesi konularında görüşleri yarıştı.
Türkiye, Makedonya’nın NATO üyeliğini hararetle destekliyor. Bu ülke ile güçlü tarihsel bağlarımız var. Osmanlı’nın Evlâd-ı Fatihan’ı yerleştirdiği ülkelerden birisi. 1953 yılında bu ülkedeki Türk sayısı 203.000 idi. Ancak nüfus mübadelesi sonrasında bu rakam 78.000’e düştü. Halen Türkçe eğitim veren 60 okul var.
Ülkemizin, Osmanlı yadigârı olan bu ülkeye her alanda destek vermesi ve Yunanistan karşısında varlığını savunmasına yardım etmesi gerekiyor.
Temennimiz Makedonya’nın bu seçimler sonrasında özlediği istikrarla birlikte Anayasasında yer alan “Makedonya Cumhuriyeti” adına kavuşması.
26.03.2009
E-Posta:
|