Tiraj... Reyting…
Medya… Güç!
Televizyon, gazete, dergi.
Dizi… Kariyer.
Gelişim kursları… Beden dili.
İş başarma ve söz söyleme!
Varsa ajans, yoksa pres.
Gına geldi.
Vallahi gına geldi!
Tevâzu, yerin dibine.
Egoizm, baş tâcı.
Oh ne âlâ…
Hani olgun ağaç dik olmaz eğik dururdu?
Hani kendini beğenmişlik şeytan işiydi? Şimdi el-âlem her yol mubâh mantığıyla hareket edip başarılı olmak için helâl-haram iç ediyorsa bu mantık bizde de başını almış gidiyorsa “Dur” demenin vakti değil de nedir?
***
Bizim; çok şükür Yeni Asya olarak çizgimiz belli…
“Ama Yeni Asya’nın tirajı ne kadar?” diyenlere söyleyeceklerimiz var.
Peki o zaman:
Türkiye’deki gazetelerin toplam tirajı kaç?
Türkiye’de her şey dört dörtlük de bir de basının yüzünün karasına bakmadan baskı sayısı ilen övünmesi yok mu gerçekten de kasıyor beni bu!
Sanki Japon gazeteleri incelenmiş de..
Batı dünyasının:
Magazin basını dedikleri gazete tipi en tip haliyle bizde değilmiş gibi övünen refiklerimize gıcık oluyorum.
Tam anlamı ile gıcık!
***
Efendim; “Yeni Asya, kırk yıldır ne kadar mesafe almış ki?” diyenlere de bir değil, birkaç çift sözümüz var!
Yeni Asya’nın aldığı mesâfe senin gibilerin aklının almayacağı kadardır!
Türk demokrasisi eğer bugün bu merhaleye gelmişse..
Basın bu kadar hür ise…
Dört dörtlüğü yok, ama kendimize mahsus da olsa insan haklarımızda bu kadar da olsa yol alınabilmişse….
Her kesimin aynı tip olmaktan çıkması için verilen mücadele bu merhaleye ulaşabilmişse bundaki en büyük şeref öncelikle Yeni Asya ve okuyucularına aittir
***
Ha;
Şöyle diyenler baş-göz üstüne:
“Yeni Asya bu 40 sene içinde öncülük ettiği yayın grubuyla birlikte; pek çok konuda ilkleri başlatmış ve başarmış, baskı ve zulümlerin en kesif günlerinde sadece cemaatimizin değil, bütün Müslümanların nokta-i istinadı olmuştur, hamaset yapıp kendimize, neşriyatımıza övgüler düzmek yerine Üstad’ın takip ettiği istikamette 2. Yeni Asya dönemini başlatamaz mıyız?
Ayrıca:
1) Gazetemizin mevcut seviyesi; tiraj ve muhteva olarak, olması gereken yerde değilse; kusur sadece gazetemizi tercih etmeyen okuyucuda mıdır? Bizim eksik ve kusurumuz olup olmadığının röntgenini çektiremez miyiz? (Bu çalışmalar gazetemizde gerçekleşmektedir.)
2) Neşriyatımızın felsefesinin kaynağı olan Risâle-i Nurlar milyonlar alıcı bulurken; bizim kusurumuz, Risâ- le-i Nur metod veya felsefesini neşriyatımıza aksettirememek midir; değilse; Gazetenin muhteva zenginliğinin sağlanması için gerekli yazar, çizer ve fikir erbabımız için yetişmiş arkadaşlarımızdan yeterince istifâde edilmemekte midir?
3) Cemaatimizin genel seviyesi ile neşriyatımızın genel seviyesi paralellik gösterdiğine göre; cemaatimizin mevcut durumunda moral-hamle planlamaları nelerdir?
4) Geçmişte yaşanan ekonomik sıkıntılar, hizmet anlayışımız ve işletmecilik açısından daha mı profesyonelleşmeliyiz?”
Bu sorulara cevap arandığı muhakkak.
Bu soruları sorabilen okuyucularımıza da tek şey söylenebilir:
Yeni Asya sizin gibi okuyuculara minnettardır… Verdiğiniz güce teşekkürler…
26.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|