"Gerçekten" haber verir 25 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

H. İbrahim CAN

Cumhurbaşkanı Gül, Irak'tan ne getiriyor?



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Irak gezisine PKK sorunu damgasını vurdu. Her iki cumhurbaşkanı bu terör örgütünün mutlaka silâhsızlandırılacağını açıkça vurguladı. İki ülke bakanlarının imzaladığı ekonomik işbirliği anlaşması, Irak petrol ve doğal gazının Türkiye üzerinden taşınması gibi konular örgütün tasfiyesi konusunun gölgesinde kaldı.

Irak basını bu ziyaretin daha çok sembolik bir önemi olduğunu, çünkü somut işbirliği ve karar alma görüşmelerinin hükümet başkanları arasında yürütüldüğünü vurguluyordu.

Nisan ayında Erbil’de yapılması planlanan Kürt Konferansı da görüşme konuları arasındaydı. Türkiye bu konferansa önem veriyor. PKK’nın dolaylı olarak temsil edilip bildiri sunacağı bu konferanstan bu örgütün silâhsızlanması yönünde tavsiye kararı çıkması bekleniyor. Zaten böyle bir toplantı ile soruna çözüm bulunması imkânsız. Yalnızca ilgili kamuoyunun bu konudaki dilekleri somut bir şekilde dile getirilebilir. Türkiye bu konferansa resmen katılmayacak. Ama orada hazır bulunacağı kesin. Zaten terör örgütleriyle hükümetlerin açıktan görüşme ve müzakere içinde olması kamuoyu tepkisi açısından imkânsız.

Eğer bir sonuca ulaşılmak isteniyorsa doğrudan görüşmelerin gizli de olması yürütülmesi bir zorunluluk. İngiltere’de zamanın başbakanı John Major “eli kanlı teröristlerle görüşmeyi asla düşünemeyeceğini” söylerken, devletin istihbarat örgütlerinin bu IRA ile müzakereleri sürdürdüğü sonradan ortaya çıktı. İngiltere’nin müzakereye bu örgütü dahil etmek için silâhsızlanmış olması şartı, zamanla silâhsızlanma ve barış müzakerelerinin uluslar arası gözlemciler eşliğinde eş zamanlı olarak sürdürülmesi şekline dönüştürüldü ve 1998 barış anlaşmasına giden yol bu şekilde hazırlandı.

PKK’nın tasfiyesi –adı ne olursa olsun- kapsamlı bir anlaşmayla gerçekleştirilecektir. Bu anlaşmanın iki tarafı resmen karşı karşıya gelemeyeceği için ABD ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi aracılık görevini üstlenecektir. İngiltere’de de IRA’nın silâhları Kanadalı uzmanların nezaretinde imha edildi.

Ancak bunlar işin yalnızca bir boyutu. Peki Türkiye genel affa hazır mı? Türk kamuoyu, ABD’nin beklediği gibi lider kadrosu hariç, silâhlı çatışmaya katılmış olsa dahi bütün militanların yargılanmaksızın affedilmesini kabul eder mi? Yoksa silâhlı çatışmaya katılmış militanlar silâhlarını bırakıp Kuzey Irak’ta mı kalacak? Orada kalmaları yeniden silâhlanmalarına yol açmaz mı? Bu sorular önümüzdeki günlerde çok tartışılacak.

Başka tartışılması gereken hususlar da var. Onlarca yıldır süren terörden çıkar sağlayanlar ne olacak? Korucubaşılığına soyunmuş aşiret reisleri; bu puslu havadan yararlanarak uyuşturucu, silâh ve insan kaçakçılığı yapanlar, daha da önemlisi zaten gelir kaynakları kıt olan bölgede koruculukla geçimini sağlayan binlerce aile ne olacak?

Teröre lojistik destek kaynağı oluşturduğu gerekçesiyle yaylaların yasaklanmasıyla ölen hayvancılığın yeniden diriltilmesi için hiçbir proje var mı?

Kuzey İrlanda’da iki İngiliz askeri—birisi de Türk asıllı—ve bir polisin öldürülmesi örneğinde görüldüğü gibi, çeşitli gerekçelerle barışı kabul etmeyecek küçük terörist gruplar ne olacak?

Bunların çok ciddî bir şekilde değerlendirilmesi ve planlanması gerekiyor.

Cumhurbaşkanının Irak gezisi, bu sorunu çözme konusunda iki ülkenin kararlılığını göstermesi açısından önemliydi. “Kürdistan” isminin ilk kez resmen telâffuzu da sembolik bir adım oluşturdu. Dileğimiz bir sonraki adımı Kürt Konferansı olacak bu sürecin sağlıklı ve kapsamlı şekilde planlanması ve uygulanması.

Artık güneydoğuya gönderdiğimiz çocuklarımızın tabut içinde döndüğünü görmek istemiyoruz. Aynı zamanda güneydoğulu gençlerin de bu ülkenin Batılı gençleri gibi eğitim görmesi, gelecek hayali kurması ve bu ülkeye ait olduğunu hissetmesini istiyoruz.

Kısacası; Cumhurbaşkanı Gül valizinde barış umudu ile dönüyor.

25.03.2009

E-Posta:


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.03.2009) - Cumhurbaşkanı Gül’ün Irak ziyareti

  (20.03.2009) - Türk kökenli Almanlar (mı?)

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis