Osman ZENGİN |
|
Keşke okullar açılmasa! |
Bir zamanların maarif vekilinin (millî eğitim bakanı) söylediği söze benzedi biraz başlığımız. Hatırlarsanız, o zât şöyle demişti: “Şu mektepler olmasa, maarifi ne güzel idare ederdim.” Demek ki, adamcağız o zaman ne zorluklar çekmişti de, bu sözü söylemişti. Biz de şimdi biraz ona benzer bir şey söylüyoruz: Keşke okullar açılmasa! Peki, niye söylüyoruz bunu, bizim derdimiz, sıkıntımız ne? İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızı ilim tahsil etmeye yolladığımız okulların bir çoğu, maalesef ki içler acısı bir durumda. Ancak aile yapısı sağlam olanlar kendilerini koruyabiliyor. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın tahrik ve teşvikiyle ahlâksızlık girdabına sürüklenmeleri neticesinde, okullarda ahlâk maalesef sukut etmiş durumdadır. Evet, bu ahlâksızlıkların kaynağı olarak iki hain ihtilâli adres gösteriyoruz. Meselâ, bizim gençliğimizde yapılan 12 Eylül İhtilâli günlerinde gençlere deniliyordu ki: “Savaşmayın, sevişin.” Sizlerden özür diliyorum; böyle bir ifadeyi aktardığım için. Ama, maalesef gerçek bu. Fikirsiz, ancak nefsinin emrinde, bir gençlik arzuluyorlardı. 28 Şubat ise, bu işe daha alenî bir şekilde müdahale etti. Sağlam yapılı aileler, genellikle çocuklarının ahlâk bakımından bozulmayacağı bir okulda okumasını sağlıyorlardı. Kız çocuklarını da, daha ziyade imam-hatip liselerine veriyorlardı. Halbuki kızdan imam olmaz, onlar da biliyordu bunu. Ama gelin görün ki, milletin ahlâkî değerlerinin rehberi Kur’ân’dan bağlarını kopartmak için, imam-hatip, Kur’ân kursu gibi eğitim müesseselerini de tahrib ettiler. Diğer okullarda da ahlâksızlık teşvik ve terviç edilince, çocuk yaştaki gençler yanlış yollara tevessül etti, ettirildi. Bu mevzuda uzmanlar dahi telâşeye düşmekte ve görüşler belirtmektedirler. Meselâ uzmanlardan biri, şöyle söylemektedir: “Bizi biz yapan değerler kalmadı. Okullardaki öğrenci ve eğitim kalitesi çok kötü. Gençlere örnek model oluşturacak, özdeşleşme-benimseme modelini oluşturacak ne var etrafta? TV’lere bakın, sürekli olarak cinsellik ve saldırganlık dolu mesajlar var. Sonuç olarak sağlıklı rol modelleri verilmiyor." (Prof. Dr. Kerem Doksat - Psikiyatrist) Bu tehlikeli gidişe kim “Dur!” diyecek bilmiyorum. Okul idaresi ve öğretmenlerin de aciz kalıp, fazlaca müdahale edememeleri neticesinde atı alan Üsküdar’ı geçti. TV’lerin de bu ahlâksızlığı pompalaması neticesinde bir kısım gençler, hastahanelere, hapishanelere, tımarhanelere ve mezaristana gitmektedir. Yazık değil mi bu vatanın gençlerine? Şu anda devleti idare eden hükümetimiz de, kangrene dönüşen bu hallere acilen tedbirler alıp, okullarımızı, ahlâksızlık yapılan yerler olarak yâd edilmekten kurtarsın. Millet çare ve tedbir bekliyor. 20.09.2010 E-Posta: [email protected] |