Osman ZENGİN |
|
Ramazan bitti diye, nefis ve şeytana aldanmayalım |
Nefis ve şeytan ile mücahede eden Müslüman, Resûlullah’ın (asm) maddî cihaddan daha büyük olduğuna dikkat çektiği bu mücahedesinde, ihlâsla ve Rabbine sığınarak bu işi yaparsa, muvaffak olmaktadır. İşte, Ramazan ayları bu cihadın dorukta olduğu bir zamandır. O mübarek ay hürmetine, Rabbimiz, rızası dairesinde hareket edip, nefsin bir çok istek ve arzusundan feragat ve fedakârlık yapıp, günahlara set çeken veya veda eden (Rabbimiz, İnşâallah bu ikinci şıktan eylesin) Müslümanı muhafaza ediyor. Kendi rızası dairesinde hareket eden kuluna, şeytanların musallat olma yollarını da—onlara vurduğu zincirle—kesince, daha rahat bir şekilde Ramazan boyunca ibadetlerini yapıp, adeta melek gibi bir hayat yaşıyor insan. Ramazan boyunca, daha önce bilerek veya bilmeyerek yaptığı günah ve hataları yapmayınca, kendisinde daha değişik haller hissediyor, Allah’a daha çok yaklaşıyor. Öyle enteresan ki; daha önce insanın üstüne binip, her tarafa çekerek götüren nefis ve şeytan ikilisi, Ramazan’da bunun tersi ile karşılaşıyor. Allah’a dayanan ve iradesine de iyi sahip olan Müslüman, bu sefer kendisi nefis ve şeytanın üzerine biniyor ve onları, istemeseler de, her hayır ve iyiliğin olduğu tarafa götürüyor. O nefis, belki de yılıyor, bir takım bahane ve fetvalara sığınarak, kaçmak, kaçınmak istiyor o nurânî hallerden. Ama, çelik gibi bir irade, Rabbine ram olmuş, O’na boyun eğmiş bir mü’min, Rabbinin inayet ve yardımıyla, onlara galip geliyor. Her gün, her gün, bir ay boyunca bitmek bilmeyen teravihlerini de kılıyor. Normal vakitte uyanmasının mümkün olmadığı gecenin bir yarısında kalkarak, sahurunu yapıyor, gündüz aç kalıyor, susuz kalıyor, sâir nefsî istek ve arzularından uzaklaşıyor. Rabbine tam bir abd olup, ona kul olmanın şerefini yaşıyor bir ay boyunca. Kötü huy ve hallerinden, bir nebze de olsa uzaklaşıyor, kurtuluyor. Allah-u â’lem, o haldeyken dünyasını değiştirse dahi, her halde Rabbimiz geçmiş günahlarını bağışlayarak, o ayda yaptığı mezkûr ibadetlerine mükâfaten, onu Cennetine koyar. İşte, bu şekilde güzelliklere, nurlara, hayırlara vasıl olan Müslüman, Ramazanın bitmesiyle birlikte, Allah muhafaza tekrar hata ve günahlarına dönerse, “Nasıl olsa Ramazan bitti” deyip, kaldığı yerden günahlarına, hatalarına devam ederse, kendisine çok yazık eder. İradesini kullanarak, kötü hâl ve yollardan uzaklaşıp, Ramazan’da melekleri de geçen bir seviyeye çıkan Müslüman, bu güzel huyunu yine devam ettirip, nefis ve şeytanın tuzağına düşmeyip, Rabbiyle bağını hiç kopartmazsa, İnşâallah onun inayeti, yardımı üzerinden eksik olmaz. Meselâ, bu bağlardan en mühimlerinden biri olan, Peygamberimizin (asm) sitayişle bahsedip, üzerinde durduğu, Şevval ayındaki 6 gün orucu tutarsa, Rabbiyle bağı, bağlantısı daha sağlam olur, nefis ve şeytan ikilisiyle de arası açılır her halde. Cenâb-ı Hak, hepimizi göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa, nefis ve şeytanın eline, sinsî tuzaklarına düşürmesin İnşâallah! 16.09.2010 E-Posta: [email protected] |