Cevher İLHAN |
|
Ramazan, işgal ve zulüm… (2) |
Mübârek Ramazan’da da şiddet sarmalı sürmekte. Irak kan gölüne dönmekte. Başşehir Bağdat’ta, Kerkük’te ve diğer Irak şehir ve kasabalarında “intihar eylemi” sürü verilen, lâkin “eylemci”nin bir türlü bulunamadığı (!) bombalamalarda aralarında çocukların, kadınların, yaşlıların büyük bir yekûn teşkil ettiği yüzlerce Iraklı öldürülmekte, birkaç katı yaralanmakta… Örneğin, 26 Ağustos tarihli “Bağdat/aa” mahreçli haberde, “Irak’ın yedi şehrinde dün, bomba yüklü araçlarla düzenlenen bir dizi intihar saldırısında en az 41—sonradan bu sayı 61’e çıktı—kişinin öldüğü, 200 kişinin yaralandığı bildirildi” özetiyle verilen haberle, peşindeki günlerde yüzlerce Iraklının katledildiği haberler, referandumun politik polemikleri hayhuyunda gazetelerin sütunları arasında kaybolmakta. Ve Beyaz Saray ve Pentagon sözcüleri, suçu yine “El Kaide” uydurmasıyla vatanlarının işgaline karşı direnen Irak halkının üzerine atmakta. Bütün dünyanın gözü önünde işgale karşı direnişi, “umutsuz çırpınışlar!” diye alaya almakta… Yüzlerce çocuğun organ mafyasınca kaçırıldığı, milyonlarca sivilin perişan edilip ülkesini terk ettiği haberleri güme gitmekte.
İSLÂM COĞRAFYASINDA HEGEMONYA HESAPLARI Gelinen noktada 50 bin askerini Körfez ülkelerine çekmesine rağmen ABD’nin yaklaşık 100 bin askeri daha duruyor. ABD sözde Irak’tan çekiliyor, ama kirli elini, işgal ve sömürüsünü bir türlü çekmiyor. “Barış ve özgürleştirme” sloganıyla, “kitle imhâ silâhı” ve “El Kaide” yalanıyla Irak’ı işgalle iki milyon Iraklıyı katledip petrol ve enerji kaynaklarını talân ederek iç çatışmayla iç savaşa sürükleyen ve bölünmenin eşiğine getiren işgalciler, küresel işgal ve hegemonya hesaplarını, İslâm coğrafyasında sürdürüyor… 22 İslâm ülkesinin “değişim” ve “dönüşüm”le “Büyük Ortadoğu Projesi”nin köşebaşları teslim alınıp âdeta felç ediliyor. Yalnız Irak’ta değil, “kalıcı özgürlük operasyonu” ile küresel hegemonyası hesabına, Tarihinin en büyük sel felâketine mâruz kalan Pakistan’da, Somali’de ve Yemen’de de Müslüman kanı dökülüyor. Afganistan’da kirli egemenlik ve çıkar savaşını sürdürüyor. Yıllardır Ramazan’da Müslümanları katlediyor… Öylesine ki kukla Karzai hükûmeti bile katliâmdan “rahatsızlığı”nı iletiyor! Amerikan güçleri kontrolündeki Afgan yetkililer, “Taliban” bahanesiyle sivillerin katledildiğinden yakınıyor. Başşehir Kabil’de bile Amerikan askerleri, sivillere saldırıyor; cadde ortasında otomatik silâhlarla Afganlıları tarıyor. Aynen Irak’taki gibi savaş uçaklarıyla, uzaktan kumandalı insansız uçaklarla çocukların, yaşlıların, kadınların büyük bir yekûn teşkil ettiği Afgan halkını hedef alıp öldürüyor. “Merd-i kıptî sirketini söyler” misâli, en son işbirlikçi Afgan hükûmetini dahi “şoke” eden olaylar oluyor. ABD suçüstü yakalanıyor. “Afganistan işgal projesi”yle denetimindeki Afganistan’ı istikrarsızlaştırma ve sivilleri öldürme faaliyetlerine dair 92 bin+15 bin gizli belgenin yayınlanmasını “çıkarlarına aykırı” bulduğu için engelliyor…
AFGANİSTAN KAN AĞLIYOR… Kısacası, Afganistan kan ağlıyor. İşgalciler, güya “Taliban sanılarak”, her defasında çoğu çocuk ve kadın yüzlerce sivilin katledilmesini, yolcu otobüslerinin düğün yerlerinin, konvoyların, köylerin hava saldırılarıyla bombalanmasını, binlerce suikastı sümen altı ediyor… El altından Taliban’la “iktidar ortaklığı” görüşmeleri yapan ABD’nin amacı, küresel emperyal çıkarlarını tahkim etmek; Orta Asya ve Hazar Havzası enerji hatları ve kaynaklarını elinde tutmak. Bunun için Başşehir Kabil dışında savaşmak üzere başta Türkiye olmak üzere diğer NATO üyesi ülkelerden yeniden ek muharip askerî birlik istiyor. Ne var ki AKP iktidarı döneminde Türkiye, bütün bunların hesabını sormak yerine, 750 kişilik askerî birliğe ilâve olarak sessiz sedâsız yeni askerî birlik gönderiyor. Mehmetçiği, conilere kalkan yapıyor; kargaşa, kaos ve terör belâsının içine itip cepheye sürüyor. Katledilenlerin sayısı yüzbinleri bulmuş. Meselâ, geçtiğmiz günlerde, “Tala Va Bafrak bölgesinde çokuluslu gücün helikopterle düzenlediği operasyonda sekiz sivilin öldürdüğü, onikisinin yaralandığı” haberiyle, “Amerikan askerlerinin Kabil’de cadde ortasında sivil halkı taraması”, gazetelerde tek sütun yer alıp geçiştiriliyor… Özetle, Müslüman Afgan halkına karşı Türkiye’yi “savaş ortağı” yapıp ateşin içine atıyor. Türkiye’yi bu kirli savaşın parçası haline getiriyor... Afganistan’da katledilenlerin sayısı yüzbinleri bulmuş. Ancak dünya kamuoyu başka mecrâlara çekiliyor, işgal ve katliâm göz ardı ediliyor. 02.09.2010 E-Posta: [email protected] |