Ali FERŞADOĞLU |
|
En tesirli savunma mekanizması |
Sıkıntı, problem, üzücü olaylara karşı en tesirli savunma mekanizmalarından birisi duâdır. O, duygu ve düşünceleri kesret ve madde dünyasından koparıp lâhûtî âleme çevirerek nefsî beklenti ve çıkarların ezici, kahredici pençesinden; madde bağımlılığından, nefsî, indî, süflî arzu ve isteklerden kurtarır ve rûhumuzu dinlendirir. Duâ mânevî bir sır, bir ilâç ve bir sığınma olduğundan kendimize iyiyi/güzeli telkin eder; iç dünyamızı kirleten menfî duygu, düşünce, kir ve paslardan temizler; Rahmânî duyguları yerleştirip şartlandırırız. Stres, sıkıntı, üzüntü, ümitsizlik ve güvensizliğin baskısından, cenderesinden; yalnızlığın doğurduğu kötü, olumsuz huylara düşmekten kurtuluruz. Çünkü duâmızla biliriz ki, yalnız değiliz, kudreti sonsuz birisi var: Bütün ihtiyaçlarımızı görür, bilir, sesimizi duyar, bize cevap verir. İşlerimiz ters gittiğinde kızar, nefret eder, kin tutar, vurur-kırar, dökeriz. Duâ bir paratoner gibi şiddet duygularımızı etkisizleştirir. Günlük hâdiseler içinde yorulur, yoğrulur enerjimizi tüketiriz. Duâ ile enerji depolarız. Beden, kalb ve beynimize olumlu dalgalar gönderir; hücrelerimizi yenileriz. Duâ ile aradaki beşerî vasıta ve perdeleri kaldırıp baskı ve minnetlerden kurtulur; doğrudan doğruya Allah’a muhatap olur; gerçek hürriyete kavuşuruz. Yalnız Onun huzûr ve dergâhına iltica eder; Ona hamd ve şükranlarımızı arzeder; “Hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsus”1 olduğunu yineleriz. Duâmızla; istek ve ihtiyaçlarımızı, acz ve fakrımızı, dilek ve düşüncelerimizi, doğrudan doğruya, Kâdıyü’l-Hâcât olan, yani her türlü ihtiyacı karşılayan Allah’ın huzurunda ifâde ederek gerçek emniyet/güven duyar; gerçek kul / insan kimliğini kazanırız. Stres, “kordisotropin” üreten hormon olarak bilinen “CRH” hormonunu aşırı derecede arttırır. Hormon, hücre içinde gen değişimine sebep olmakta ve “POMC” adı verilen bu gen de, virüslerin yahut kanser hücrelerinin içine yerleşip onların hızla çoğalmasına sebep olmaktadır. Ayrıca CRH hormonu, mikropları güçlendirerek, vücudun fıtrî savunma mekanizmasından kaçmalarına yardımcı olmaktadır.2 Araştırmada “Stresin doğurduğu hormonun kesin etkileri tesbit edilebilirse, bu hormonun tesirini yok edici bir ilâç da geliştirilebilir” deniyor. Pittsburgh Üniversitesinden Dr. Bruce Rabin ise, “Stresin, insanın bağışıklık sistemini değiştirici etkisini anlama aşamasındayız. Ama gevşeyip sinirlerimizi dinlendirmeyi öğrenmek şimdilik kestirme çâre” diyor.
Dipnotlar:
1- Kur’ân, Saffât, 182; 2- Lancet (tıp dergisi) Temmuz 1995. 23.12.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |