Osman ZENGİN |
|
Hasta ziyaretine ne götürelim? |
Bizim milletimizin güzel hasletlerindendir hasta ziyaretleri. Tabiî, bu özellik de bize; dinimizden ve Peygamberimizin (asm) hadis-i şeriflerine tâbi olmaktan geliyor. Evet, hasta olan bir dostumuzu, arkadaş veya akrabamızı ziyaret etmek özellikle hasta için unutulmaz bir hatıradır. Bugün o hastaysa, yarın da biz olabiliriz değil mi? Kimsenin elinde bir garanti yok ki hasta olmayacağına dâir. Tıpkı ölümün, ölmenin garantisinin olmadığı gibi. Neticede insanoğlu; demirden değil, taştan değil. Her zaman bozulur ve dağılır, et ve kemikten yaratılmıştır. İnsanlar, bakıyorsunuz “pat” diye birden dünyasını değiştirivermiş. Akşam beraber olduğunuz birisinin, sabah ölüm haberi gelebiliyor. İşte, bahsettiğimiz bu hastalara ziyaret için gideceğimiz zaman hep düşünürüz “Acaba ne götürsem? Süt mü, bisküvi mi, kolonya mı, çiçek mi?” diye. Halbuki; bu saydıklarımızın hepsi de, herkesin getirebileceği hediyelerdir ve hastanın belki de yemesi, içmesi yasak olan şeylerdendir. İşin burasında, hediyelerin en güzeli, mânevî bir reçete ve “geçmiş olsun” makamındaki “Hastalar Risâlesi“ aklımıza geliyor. Bize göre, hastalara götürülecek en güzel hediye odur. Kırk senelik Risâle-i Nurlu hayatımızda, bu risâlenin çok acâib tesirlerini görmüşüzdür. Kendimiz hasta olduğumuzda onun mânevî tesiriyle ve Şafi-i Hakiki’nin kudretiyle iyi olduğuma şâhidiz. Geçen sene, 40 derece ateşe yakın bir hararetle hasta olduğumuzda, zerrelerimize kadar hissederek yazdığımız “Hasta olmak” başlıklı yazıyı okuyan bir çok dostumuz, hissiyâtlarını bildirmenin yanında, “3x1” şeklinde ilâç dozu gibi formüle ettiğimiz günde en az üç devâ okunmasını söylediğimiz kısmın çok hoşuna gittiğini söylemişlerdi. Bu risâleyi yeni görenler dâhi hayretle karşılıyor. Çok misâller var. Bir tane canlı misâl de; bizim hanımın akrabası olan bir tıp profesörünün, zor bir hastalığında kendisine verilen Hastalar Risâlesi’ndeki manevî devalarla hastalığa epeyce direndiğini, doktorlarının biçtiği ömür müddetine rağmen hayretlerini ifade ettiklerini söylemesiydi. Misâller çok, anlatmakla bitmez. İşte bu Hastalar Risâlesi’ni, Allah nasip ederse, 25 Aralık günü gazetemiz Yeni Asya, promosyon olarak verecek. 60 kuruş olan gazetenin fiyatı o güne has 1 lira olacak. Yani Hastalar Risâlesi’ni 40 kuruşa almış olacağız. Normalde 3 liraya satılan kitabı, memleketin her köşesini bir mektep yapma ideâliyle hareket eden Yeni Asya, yüzde 87 gibi bir tenzilâtla okuyucularına hediye edecek. Bursa’da bir çok arkadaşımız 20-50-100 v.s. adet şeklinde gazetelerini şimdiden ayırtıp siparişlerini verdiler bile. Kitapları kendileri alıp, eşe-dosta (özellikle de hasta ziyaretine giderken) verecekler. Gazeteler ise çeşitli yerlerde dağıtılacak. Bir taşla bir kaç kuş misâli, çok yönlü hizmetlere vesile olunacak İnşaallah. Peki, sizler de şimdiden siparişlerinizi verdiniz mi? Yoksa hâlâ, “Acaba hasta ziyaretine giderken ne götürelim?“ diye marketlerin kapısında düşünmekte misiniz? 19.12.2009 E-Posta: [email protected] |