Yeni Asyadan Size |
|
Sıra Hastalar Risalesi’nde |
Bediüzzaman Hazretleri materyalist anlayış üzerine bina edilen Batı medeniyetinin sebebiyet verdiği problemlerden birine de “Muhtaç ve tembelleşmiş beşeri hasta etmiş. Suiistimal ve israfat ile yüz nev'î hastalığın sirayetine sebep olmuş” (Emirdağ Lâhikası, s. 651) tesbitiyle dikkat çekiyor. Son aylarda Türkiye gündemini çokça meşgul eden domuz gribi ve GDO tartışmaları, bu gerçeğin en taze ve güncel örnekleri. Kimilerinin “doğal” kelimesiyle ifade ettiği fıtrî hayata yapılan müdahaleler, makro planda ve global ölçekte Yaratıcının dünyanın işleyişine koyduğu düzeni tahrip ederek küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve felâketler gibi sonuçları beraberinde getirirken, mikro düzeyde de hastalıkların yaygınlaşmasını netice veriyor. Gerek yayılan kötü alışkanlıklara bağlı olarak, gerek genetiği bozulmuş sun’î gıdalarla bünyeleri dayanıksız hale getirerek, gerekse çevre kirliliği gibi etkenler ve daha birçok sebeplerle, hastalıkların hızla arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Buna ilâveten yine “hak yerine kuvvet“ ve “fazilet yerine menfaat” temelleri üzerine edilen bir “medeniyet” anlayışının ürettiği çatışmalar, haksızlıklar, zulümler ve mağduriyetler, insanların ruh sağlığını da tahrip ediyor. Ve sonuçta, beden ve ruh sağlıkları bozulmuş, huzursuz, hasta toplumlar ortaya çıkıyor. Ama şunu unutmayalım: Hastalık varsa, tedavisi ve şifası da var. Gerek Kur’ân’da, gerek hadislerde, gerekse tıp ilmine bakan yönüyle fıtrat kanunlarında yer alan mesajlara göre, Allah hiçbir dert vermemiştir ki, devasını da ihsan etmemiş olsun. Yeter ki, arayıp bulalım. Bu çerçevede, çağımızın hastalık ve problemlerine Kur’ân eczahanesinden sunulan reçete ve ilâçların, Kur’ân’ın bu zamana dersi ve mesajı niteliğindeki Risale-i Nur Külliyatında yer aldığını görüyoruz. Bu külliyattaki her bir risale, çağımız insanının maneviyatında materyalist telkinlerle açılan derin yaraları tedavi ve ruhlardaki tahribatı tamir gücüne sahip. Ve bu eserlerden Hastalar Risalesi, bilumum hastalıklardan muztarip her bir insana, tekrar şifa bulmanın en önemli şartı olan moral gücünü kazandıracak tesellî ve müjdeleri hâvî izahlarıyla, külliyattaki mükemmel reçetelerden biri niteliğinde. Rahmetli psikiyatri profesörü Ayhan Songar’ın, “İnsana hastalığı sevdiriyor” dediği bu eser, evlerde ve hastanelerde şifa bekleyen her hastaya ulaştırılmalı ki, bireyler, aileler, toplum ve insanlık, bîzar oldukları bilumum manevî ve maddî hastalıklardan kurtulup şifa bulmak için tesirli bir reçeteye kavuşturulsun. Şundan emin olabiliriz ki, bu kitabı okuyacak her hasta, vesile olana gönülden teşekkür edip “Allah razı olsun” diyecektir. Denemek için fırsat önümüzde. Netice olarak diyoruz ki, daha önce duyurduğumuz ve önceki Cuma günü çıkan yazısında Süleyman Kösmene’nin de hatırlattığı Hastalar Risalesi kampanyamızın günü yaklaşıyor. Hafta içinde anonslarına başlayacağımız ve 25 Aralık Cuma günü gazeteyle birlikte vereceğimiz bu değerli eserle ilgili olarak sizlerin de gerekli çalışmaları şimdiden gündeme almanızı hatırlatıyor, başarılar diliyoruz. ««« Ferşadoğlu Avustralya yolcusu Yazarımız Ali Ferşadoğlu, Avustralya Nur Vakfının davetlisi olarak bu ülkeye gidiyor. Ziyareti yeni yılın ilk günlerine kadar sürecek olan Ferşadoğlu, izlenimlerini gerek seyahati esnasında göndereceği yazılarla, gerekse döndükten sonra hazırlayacağı gezi notlarıyla bizlerle paylaşacak. Kendisine hayırlı yolculuklar diliyor, 5. kıt'adaki bütün dostlarımıza selâm ve muhabbetlerimizi iletiyoruz. ««« Geçen hafta bahsettiğimiz Vatan yazarının Yeni Asya’ya yönelttiği “yandaşlık” iftirasını, Hürriyet’ten kovulup, tetikçiliğini Sözcü adlı gazetede sürdüren kişi de tekrarlamış. Yazık... 14.12.2009 E-Posta: [email protected] |