Görüş |
Ben ve öteki
Ben benim ama peki sen kimsin? Gerçi kendimi ne kadar tanıdığım da meçhul ama... Öteki, yani diğeri kim? Kimdir bu öteki dediğimiz? Mantık olarak ‘ben’in varlığı için ‘öteki’nin olması şarttır. Öteki; sen, o, siz, onlar olabilir. İnsan ‘ben’ deyip durdukça ötekini görmez. İşte o zaman ‘ötekileş(tir)me’ durumu ortaya çıkar. Ötekileştirme, kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma, düşman hâline getirme, onu görmeme, görmek istememe anlamına gelir. Peki, ötekini görmezsen ne olur? Görmediğin veya görmek istemediğin kişiyle konuşmazsın, iletişim kurmazsın. Belki de kurmak istemezsin. İletişim kur(a)madığın kişiyi tanıyamazsın da büyük ihtimalle. İnsanlar birbirine karşı ötekileştiğinde, ne komşusunun doğduğu çocuğundan, ne de ölüsünden haberi oluyor. Ne arkadaşının hastalığından, ne de evlendiğinden. Hızla değişen bir dünyada, gittikçe artan psikolojik problemlere kalıcı çözüm teklifleri sunmak, ancak insanın önce kendisini ve sonra da ötekini anlamasıyla mümkündür. Hayatı, kendini ve ötekini anlama yolculuğunda birilerinden yardım beklemenin yanında bu yardımı kitaplardan da alabilir insan. Birilerinden yardım almanın, destek almanın adına psikolojik destek denir. Peki, bu destek nasıl ve ne zaman alınmalıdır? Kendinizi ümitsiz ve çaresiz hissettiğiniz, gündelik aktivitelerinizi yapmakta güçlük çektiğiniz zamanlarda ötekilerle iletişime geçebilirsiniz. Ölüm korkusu, panik atak, yalnız kalamama gibi iş ve sosyal hayatınızı ciddî ölçüde bozan bir şikâyetiniz olduğu zamanlarda, bir uzmana danışabilirsiniz. Tekrarlayan düşünceler, vesveseler zihninizi esir aldığı zamanlarda, dinî bir kitaba başvurabilirsiniz. Artık temizlik ve düzenden başka bir şey düşünemez hâle geldiyseniz, ötekilerin nasıl yaptığına bakıp bir karar verebilirsiniz. Öteki saydığınız eşiniz ile ilişkinizde yaşanan sorunlar hayatınızı çekilmez hâle getiriyorsa, bir aile olduğunuzu düşünün ve “biz“ olun. Bu tür pek çok problem, siz ve öteki ile yaşadığınız hayatın kalitesini düşürür. Problemlerin, yani “Ben ve Öteki anlaşmazlığının” çözümü için bir adım atmak gerekir. İnsan ötekiyle hep yarış içindedir, ama bir çıkış yolu yoksa... Halbuki yukarıda kısaca birkaç tanesini belirttiğimiz gibi çıkış yolları sınırsızdır aslında. Bunun yolu empati/duygudaşlık yapmaktır. Bunun için de, “Kendisi için istediğini başkası (ötekisi) için istemeyen bizden değildir” hadis-i şerifini rehber etmek gerekiyor. “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” atasözümüz de önemli. “Size yapılan bir kötülüğe iyiliğin en iyisiyle karşılık verin” Peygamber (asm) sözü de örnek almamız gereken sözlerdendir. İnsanın etrafı, çevresi ‘öteki’lerle dolu olduğunda, insan rahatsız olur. Hayattan zevk almamaya başlar. Bunun çaresi, çevremizdeki insanlarla ‘ötekileşme’ yönlerini imhâ edip benzer yönlerimizden yararlanarak aynı duygu ve düşünce etrafında birleşmektir. Aynı inancı paylaşan, aynı Allah’a inanan, aynı Peygamberin sünnetine uyan, aynı Rezzak tarafından rızıklanan, aynı vatanda, şehirde, köyde, mahallede yaşayan v.s. onlarca, yüzlerce, binlerce birlik noktalarımız olan insanlarla ‘ötekileşme’den yaşamak daha kolay gibi geliyor bana… Dostlarınızla ‘ötekileşme’den yaşamak umuduyla, duâyla kalın.
|
M. FAHRİ UTKAN 14.12.2009 |