H. İbrahim CAN |
|
Dünyayı uyuşturucu tüccarları kurtarmış! |
Geçen yılki küresel kriz esnasında küresel bankacılık sistemini çöküşten kurtaran paranın nerden geldiğini biliyor musunuz? Dünya Bankası ve IMF’nin acil politikaları mı kurtardı bankaları batmaktan? Yoksa Amerika’nın başarılı (!) müdahaleleri mi? Yanıldınız. Bu sorunun cevabını bu konudaki en yetkin ağızdan duyduğumuzda biz çok şaşırdık. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Birimi başkanı Antonio Maria Costa’ya göre bu para uyuşturucu ve suç örgütlerinden gelmişti. Çünkü mevcut olan tek likit para onların kirli parasıydı. Costa’ya göre uyuşturucudan ve suçtan elde edilen 352 milyar doların büyük bir kısmı ekonomik sisteme bilerek ve isteyerek sokularak aklanmıştı. Peki, Costa bu bilgiyi nereden almıştı? The Guardian’a göre bu bilgiler 18 ay önce istihbarat ajansları tarafından kendisine verilmişti. 2008 yılının ikinci yarısında bankacılık sisteminin ana sorunu nakit bulmaktı ve nakit yalnızca uyuşturucu baronlarının elinde vardı. Bankalar arası borçlanmada kullanılan para işte bu kirli para idi. Costa, konumu ve görevi gereği hangi ülkelerin bankalarının Kirli para ile kurtarıldığını söylemiyor. Sorunla uğraşması gereken ofisin başındaki birisi olarak doğrudan suçlama yapamayacağını belirtiyor. Ancak Amerikan ve İngiliz bankalarının başta geldiği yorumları yapılıyor. Peki uyuşturucu tüccarlarının elinde bu kadar nakit neden vardı? Çünkü onlar paralarını gizlemek için geleneksel olarak nakit halde saklıyor ya da denetimden kaçmak için offshore hesaplara yatırıyorlardı. Hatırlanacağı üzere geçen yılki krizde ABD ve Avrupa Bankaları, toksik varlıklardan ve batık kredilerden 1 trilyon dolar kaybettiler ve 200’den fazla kredi kurumu iflas etti. Anlaşılan bu panik içinde Batılı ülkeler gelen paranın kaynağına pek aldırmamayı seçtiler. Halbuki uyuşturucu ve diğer suçlardan gelen ve böylelikle aklanan para, terörizme ve suç örgütlerine silâh, adam ve güç olarak dönecek. Böylece gelişmiş ülkeler en çok şikâyet ettikleri terörizmi kendilerini kurtarmak için elleriyle beslediler. Hem de BM Güvenlik Konseyinde kendi teklifleriyle kabul edilen uluslar arası terörizmle mücadeleye çağıran kararlara rağmen. Aslında Afganistan’da haşhaş ekimine göz yuman, hatta bir işe yaramadığı gerekçesiyle haşhaş tarlaları imhasından bile vazgeçen Amerika’nın ve İngiltere’nin bankalarını kurtarmak için, uyuşturucu tüccarlarından imdat istemesi çok şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan tek husus; bunu yapanların sonra da küçük ülkeleri uyuşturucu ticaretiyle yeterince mücadele etmedikleri gerekçeleriyle suçlamaları. Zamanında Türkiye’ye haşhaş ekimini yasaklatmak için yaptıkları baskıları hatırlayın. Bu olay, Batılıların ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koyması bakımından ibret verici. Ölçüsü menfaat olanın başka türlüsünü beklemek zaten mümkün değildir. 15.12.2009 E-Posta: [email protected] |