15 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Yeni bir iftira furyası (1)


A+ | A-

Bir yandan kardeş kavgasının kanlı arenasına çevrilmek istenen Türkiye'de, bir yandan da "kardeşliğin reçesi"ni yazan Bediüzzaman Hazretlerine yönelik akılla, vicdanla bağdaşmayan iftiralar üretilmeye çalışılıyor.

Evet, zaman zaman nüksettiği gibi, şimdi bir kez daha furyaya dönüşen dehşetli bir iftira kampanyasıyla karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz.

Said Nursî'yi Şeyh Said Hadisesine bulaştırmaktan tutun, o zâtın saldırgan düşmanların ölülerine rahmet okuduğuna, hatta işgalci kuvvetlerle işbirliği yaptığına varıncaya kadar, ancak insî şeytanların aklına gelebilecek türden iftiralar üretiliyor.

Bu ise, kelimenin tam anlamıyla bir fitne hareketidir.

Kimi bilerek, kimi ise bilmeyerek âlet oluyor bu dehşetli fitneye…

Gazetelerde, tv programlarında, yahut web sayfalarında kaynatılan bu fitne kazanı, ne yazık ki yer yer etkili olabiliyor ve safi zihinleri karmakarışık bir hale getirebiliyor.

Bu sebeple, meydanı asla boş bırakmamalı…

* * *

Eskiden, Said Nursî'nin ismi ile Şeyh Said'in ismi birbirine karıştırılıyordu. Son zamanlarda, bu karıştırma işine İngiliz Muhibban Cemiyetinin aktif üyelerinden "Said Molla" ismi de eklendi.

Oysa, bu her üç isim de ayrı ayrı şahsiyetlerdir. Üstelik, vefat tarihleri ve çalışma tarzları gibi, dine hizmet noktasındaki içtihatları da birbirinden tamamen farklıdır.

Millî Mücadeleye muhalefet eden Said Molla, İngilizlere âlet olan İslâm Teali Cemiyetinde (1920) de çalışarak, kendine bambaşka bir yol çizmiştir. Lozan'dan sonra (1923), meşhûr 150'likler listesine dahil edilmiştir.

Millî Mücadeleye taraftar olan Şeyh Said ise, dine muarız inkılâp hareketlerinin zuhûr ettiği Mart 1924'ten itibaren, Ankara hükümetine karşı fiilî bir kıyâm hazırlığı içine girmiştir.

Şeyh Said, kıyâm için desteğini beklediği Said Nursî'den farklı bir cevap almıştır. Bediüzzaman, kardeş kanının dökülmemesi tavsiyesinde bulunmuştur.

Şeyh Said, zındıka rejimine karşı 1925 Şubat'ında silâhlı başkaldırı hareketinde bulunmuş ve çok kısa bir zaman zarfında mağlup düşmüş; sonunda 47 arkadaşıyla birlikte idam edilmiştir.

Said Nursî ise, aynı cereyanla fikir ve kalem metoyla mücadele etmiş ve sonunda muvaffak olmuştur.

Tarihî hakikat bize açıkça gösteriyor ki, din kardeşi olan iki Said'in içtihadı ve hizmet metodu birbirinden farklıdır.

Bu önemli farkı nazara vermeden konuyu işlemek, bazan cinayet işlemek kadar ağır bir suç teşkil ediyor.

Hele hele, tutup kıyama iştirak etmeyen Said Nursî'nin, bu tavrından dolayı pişman olduğunu, yahut özür dilediğini söylemek, ona yapılabilecek en büyük bir iftira olduğu kadar, onun müsbet hareket dairesindeki "iman kurtarma ve kardeşliği ihyâ etme" dâvâsını da hiç anlamamak mânâsına gelir ki, maazallah...

İster bilerek, isterse bilmeyerek olsun, bu giki konularda yapılan hataları düzeltme çabamız, biiznillah kesintisiz devamedecek.

(Devamı var)

Tarihin yorumu 15 Aralık 1971

İmân cihetiyle kardeş olmak...

Türk matbuat (basın–yayın) sahasında etkili roller oynamış "Sebilürreşad" markasının sahibi olan Eşref Edib Fergan, doksan yaşlarında İstanbul'da vefat etti. (15 Aralık 1971)

"Türk matbuatının mücahit kalemi" olarak da bilinen Eşref Edib'in kabri Edirnekapı Mezarlığındadır.

Meşrûtiyet'in ilk yıllarından itibaren yayın hayatına atılan Sebilürreşad'da, Mehmed Akif, İzmirli İsmail Hakkı ve Üstad Bediüzzaman'ın da aralarında bulunduğu münevver zatların yazıları çıkardı.

İstanbul'un işgali yıllarında Sebilürreşad'ın idare merkezini Anadolu'ya taşıyan Eşref Edib, Mehmed Akif'le birlikte önce Kastamonu'ya, ardından Ankara'ya gitti.

Savaş yıllarında dahi yayını devam eden bu mecmua, 1925'te Şeyh Said Hadisesi bahanesiyle kapatıldı. Sahibi olan Eşref Edib de, İstiklâl Mahkemelerinde yargılanarak hapis cezasına çarptırıldı. Elazığ'daki cezaevinde, ayrıca maddî–mânevî büyük işkenceler gördü.

Siyaset kavşağı

22 yıl müddetle yayını yasaklanan Sebilürreşad, Millet Partisinin kurulduğu 1948'den itibaren, yeniden neşir hayatına döndü.

Din–imân cephesinde bütün mü'minleri, hasseten o tarihlerde Afyon Hapishanesinde bulunan Üstad Bediüzzaman ve talebelerini cesaretle savunan Sebilürreşad, siyasî kulvarda ise milliyetçi/muhafazakâr kesimin adresi şeklini alan Fevzi Paşanın fahrî başkanlığındaki Millet Partisinin bir nevi yayın organı haline geldi.

Dergi, bu partide milliyetçilerin ağırlık kazanmasının ardından, bu kez siyaseten Cevat Rıfat Atilhan'ın başını çektiği İslâm Demokrat Partisini savunmaya başlar.

Sebilürreşad ve Büyük Doğu çevrelerinin birleştiği bu siyasî kulvara, Bediüzzaman Hazretleri de çekilmek istenir. Bediüzzaman ise, araya giren dostlara şu cevabı verir: "Sebilürreşad, (Büyük) Doğu gibi mücahidler imân hakikatlerini ehl–i dalâletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz; fakat siyaset noktasında değil. Çünkü...' (Emirdağ Lâhikası, s. 281)

Sebilürreşad'ın yayını, 1966'da son bulur. Dindar bir şahsiyet olan Eşref Edib, hiçbir dönemde Demokratlara müsbet bir nazarla bakmadı. Çoğu zaman aleyhlerinde yazılar yazdı. Üstad Bediüzzaman'ın, onun gibiler hakkında "İman cihetiyle dostuz ve kardeşiz; fakat siyaset noktasında değil" demesi, bu sebepten olsa gerek.

15.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.12.2009) - Gizli mezarın sırr-ı hikmeti (2)

  (12.12.2009) - Gizli mezarın sırr-ı hikmeti (1)

  (10.12.2009) - Zaman ayarlı saldırılar

  (09.12.2009) - "Hilâfet korunsun" mektubu

  (08.12.2009) - Gerilimi dindirmenin yolu

  (07.12.2009) - Yakın tarih yeniden yazılsın (6)

  (05.12.2009) - Yakın tarih yeniden yazılsın (5)

  (03.12.2009) - Yakın tarih yeniden yazılsın (4)

  (02.12.2009) - Yakın tarih yeniden yazılsın (3)

  (01.12.2009) - Bediüzzaman ve İttihatçılar

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl